Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu Gaziantep Şubesi son KHK ile ilgili basın açıklaması yaptı.
KESK Gaziantep Şubesi adına konuşan Abdullah Damar, “Son olarak önceki akşam yayımlanan 692 Sayılı KHK ile onlarca kamu kurumundan toplam 7 bin 348 kamu personeli daha ‘memuriyetten çıkarılmış’ yani ihraç edilmiştir. Böylece OHAL ‘kanunsuzluğuna’ dayanılarak çıkarılan KHK’lar kapsamında kamudan ihraç edilenlerin sayısı 110 bini aşmıştır” dedi.
Somut delil ve yargı kararına dayanmadan
verilen ihraçlar hukuksuzdur
“15 Temmuz’un yıldönümü arifesinde yayımlanan bu son KHK ile kamuda başlatılan kitlesel kıyımın hukukla, adaletle evrensel hukuk ilkeleri ile açıklanacak hiçbir yanı olmadığı bir kez daha gözler önüne serilmiştir” diyen Damar, “KESK olarak bir kez daha altını çiziyoruz. Hukuken somut delillere, yargı kararlarına, mevzuata uygun yürütülen idari soruşturmalara dayanmaktan uzak bir şekilde verilen tüm ihraç kararları hukuksuzdur” ifadesini kullandı. Damar, “Yoksullaştırdığı halkı enflasyona ezdirmekten işçinin grevini yasaklamaya, kamu emekçilerinin sınırlı iş güvencesini yok ederek kapı kuluna çevirmekten, emeği ile geçinen kesimlerden aldığı vergileri, işsizlik fonunu, halkın-kamunun kaynaklarını, varlık fonu adı altında patronlara teşvik kıyağı olarak aktarmaya kadar elimizde kalan son haklarımıza, son kuruşumuza dahi göz diken saldırı dalgasını tüm hızıyla sürdürmektedir. KESK olarak bizler de elbette ki bu saldırı dalgasından payımıza düşeni fazlasıyla alıyoruz” diye konuştu.
78 milyon vatandaş için mücadele ediyoruz
KESK Gaziantep Şubesi adına konuşan Abdullah Damar konuşmasına şöyle devam etti: “Çünkü biz KESK olarak, başta kamu emekçileri olmak üzere tüm emekçi kesimlerin hak ve özgürlüklerini savunmayı, emeğin hakları ile demokrasi ve barış mücadelesi arasında köprüler kurmayı ilke edinmiş bir konfederasyonuz. Sadece 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisinin hak ettiği insanca yaşam için değil, 78 milyon vatandaşın nitelikli, ulaşılabilir, tarafsız kamu hizmeti alma hakkı için de mücadele ediyoruz. Mücadelemizi en başından beri, demokrasinin, hukukun, adaletin, laikliğin, kardeşliğin ve barışın tesis edilemediği bir ülkede emeğin-emekçilerin haklarını korumanın-geliştirmenin mümkün olmadığı bilinci ile sürdürdük, sürdürüyoruz.”
Her zaman emek ve demokrasi
karşıtlarının hedefi olduk
Her zaman emek ve demokrasi karşıtlarının hedefinde olduklarının altını çizen Damar, “Bugün de, 15 Temmuz sonrasında KESK’i darbe destekçisi olarak itham edemeyeceklerini bilenler yıllardır, kararlılıkla sürdürdüğümüz emek ve demokrasi mücadelemizi “suç” gibi göstermektedir. Tekrar üstüne basa basa vurguluyoruz. Bir sendikanın, konfederasyonun; anayasa ile yasalarla, ülkemizin altında imzası bulunan uluslararası sözleşme ve anlaşmalarla güvence altına alınmış bulunan sendikal hak ve özgürlükleri kullanması suç değildir. Sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi yürüttüğü için açığa alınan, ihraç edilen yönetici ve üyelerimiz de suçlu değil, kamu emekçileri mücadelesinin onurudur” şeklinde açıklama yaptı. Arzu Bulut
KESK Gaziantep Şubesi adına konuşan Abdullah Damar, “Son olarak önceki akşam yayımlanan 692 Sayılı KHK ile onlarca kamu kurumundan toplam 7 bin 348 kamu personeli daha ‘memuriyetten çıkarılmış’ yani ihraç edilmiştir. Böylece OHAL ‘kanunsuzluğuna’ dayanılarak çıkarılan KHK’lar kapsamında kamudan ihraç edilenlerin sayısı 110 bini aşmıştır” dedi.
Somut delil ve yargı kararına dayanmadan
verilen ihraçlar hukuksuzdur
“15 Temmuz’un yıldönümü arifesinde yayımlanan bu son KHK ile kamuda başlatılan kitlesel kıyımın hukukla, adaletle evrensel hukuk ilkeleri ile açıklanacak hiçbir yanı olmadığı bir kez daha gözler önüne serilmiştir” diyen Damar, “KESK olarak bir kez daha altını çiziyoruz. Hukuken somut delillere, yargı kararlarına, mevzuata uygun yürütülen idari soruşturmalara dayanmaktan uzak bir şekilde verilen tüm ihraç kararları hukuksuzdur” ifadesini kullandı. Damar, “Yoksullaştırdığı halkı enflasyona ezdirmekten işçinin grevini yasaklamaya, kamu emekçilerinin sınırlı iş güvencesini yok ederek kapı kuluna çevirmekten, emeği ile geçinen kesimlerden aldığı vergileri, işsizlik fonunu, halkın-kamunun kaynaklarını, varlık fonu adı altında patronlara teşvik kıyağı olarak aktarmaya kadar elimizde kalan son haklarımıza, son kuruşumuza dahi göz diken saldırı dalgasını tüm hızıyla sürdürmektedir. KESK olarak bizler de elbette ki bu saldırı dalgasından payımıza düşeni fazlasıyla alıyoruz” diye konuştu.
78 milyon vatandaş için mücadele ediyoruz
KESK Gaziantep Şubesi adına konuşan Abdullah Damar konuşmasına şöyle devam etti: “Çünkü biz KESK olarak, başta kamu emekçileri olmak üzere tüm emekçi kesimlerin hak ve özgürlüklerini savunmayı, emeğin hakları ile demokrasi ve barış mücadelesi arasında köprüler kurmayı ilke edinmiş bir konfederasyonuz. Sadece 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisinin hak ettiği insanca yaşam için değil, 78 milyon vatandaşın nitelikli, ulaşılabilir, tarafsız kamu hizmeti alma hakkı için de mücadele ediyoruz. Mücadelemizi en başından beri, demokrasinin, hukukun, adaletin, laikliğin, kardeşliğin ve barışın tesis edilemediği bir ülkede emeğin-emekçilerin haklarını korumanın-geliştirmenin mümkün olmadığı bilinci ile sürdürdük, sürdürüyoruz.”
Her zaman emek ve demokrasi
karşıtlarının hedefi olduk
Her zaman emek ve demokrasi karşıtlarının hedefinde olduklarının altını çizen Damar, “Bugün de, 15 Temmuz sonrasında KESK’i darbe destekçisi olarak itham edemeyeceklerini bilenler yıllardır, kararlılıkla sürdürdüğümüz emek ve demokrasi mücadelemizi “suç” gibi göstermektedir. Tekrar üstüne basa basa vurguluyoruz. Bir sendikanın, konfederasyonun; anayasa ile yasalarla, ülkemizin altında imzası bulunan uluslararası sözleşme ve anlaşmalarla güvence altına alınmış bulunan sendikal hak ve özgürlükleri kullanması suç değildir. Sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi yürüttüğü için açığa alınan, ihraç edilen yönetici ve üyelerimiz de suçlu değil, kamu emekçileri mücadelesinin onurudur” şeklinde açıklama yaptı. Arzu Bulut