Adana Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, Hatay Baro Başkanı Av. Ekrem Dönmez, Mersin Baro Başkanı Av. Alpay Antmen, Gaziantep Baro Başkanı Av. Bektaş Şarklı ve Osmaniye Baro Başkanı Av. Dilem Aksoy, Kilis Barosu'nu ziyaret etti
Mersin, Adana, Hatay, Osmaniye ve Gaziantep Baro Başkanları, Kilis Baro Başkanlığı'nı ziyaret etti. Baro Başkanlarının açıklamasında, “Bugünleri daha önce yaşananlarla birlikte değerlendirmemiz gerekmektedir. Suriye’de yaşanan iç savaşta ülkemizin, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve egemenlik hakkına saygı göstermesi gerektiğini, iç karışıklık nedeni ile Suriye’nin bölgesel hâkimiyetini yitirmesi üzerine çeşitli terör örgütlerinin bazı şehirlerde yönetimi ele geçirmesi üzerine ülkemizin bu örgütlenmelere askeri teçhizat, gıda, lojistik yardımda bulunmamasını defalarca yaptığımız açıklamalarda dile getirdik. Daha dün sınırlarımızda hendek kazıp bayraklarını asarlarken ses çıkarmayanların, gerekli müdahaleleri yapmayanların, IŞİD vb. terör örgütlerine terör örgütü diyemeyenlerin, bugün yakınmaya hakları bulunmamaktadır” denildi.
Çaresizlik, belirsizlik ve ümitsizlik
Baro ziyaretinin ardından Kilis esnafını ve vatandaşları ziyaret eden başkanlar, Kilis’te yaşanan tablonun son derece üzüntü verici olduğunu belirttikleri açıklamada, IŞİD tarafından Kilis’e 76 roket saldırısının yapıldığını ve bu saldırılar sonucunda 21 kişinin hayatını kaybettiğini anımsatan Baro Başkanları, “Bugün Kilis’te yurttaşın can güvenliği, toplumsal barış ve huzur içerisinde yaşam hakkı, eğitim-öğretim hakkı, barınma hakkı, doğrudan doğruya tehdit altındadır. Bu hakların kullanılabilmesinde devletin pozitif yükümlülükleri bulunmaktadır. Ancak üzüntü ile gözlemlemekteyiz ki Kilis’te yurttaşlar çaresizlik, belirsizlik ve ümitsizlik içerisinde yaşamlarını devam ettirmeye çalışmaktadırlar. Bombalamalar sonucunda can güvenliği kalmayan yurttaşlarımız çocuklarını okullarına göndermemekte ve şehri terk etmektedirler” ifadelerini kullandı.
Hayalperest dış politikanın rolü büyük
“Bugünlere gelinmesinde siyasi iktidarın izlediği maceracı, hayalperest dış politikanın rolü büyüktür” diyen Baro Başkanları, izlenen dış politika sebebiyle Türkiye’nin dünya nezdinde itibarının azaldığını işaret ederek, açıklamalarına şöyle devam ettiler: “Birleşmiş Milletler sözleşmesinin 51. Maddesine göre BM üye olan bir devlete silahlı bir saldırı gerçekleşmesi sonucunda, Güvenlik Konseyi’nce uluslararası güvenlik ve barışın sağlanması hususunda gerekli tedbirler alınıncaya kadar saldırıya uğrayan devletin bireysel ya da kolektif meşru müdafaa hakkının bulunduğu düzenlenmiştir. Kilis iline 76 kez roket saldırısı gerçekleşmesine ve 21 yurttaşımızın ölmesine rağmen Türkiye’nin toprak bütünlüğüne ve egemenlik haklarını yönelen bu saldırılar karşısında sessiz kalmasını yadırgamaktayız Kilis’te yurttaşlarımız ve demokratik kitle örgütleri yaşanılan bu olaylar karşısında sessiz kalınması ve Kilise sahip çıkılmaması nedeni ile başlattıkları Kilise ses ver kampanyası doğru, yerinde, haklı ve meşru talepleri içermektedir.”
TBMM’nin olağanüstü
toplanmaması şaşırtıcı
TBMM’nin bu saldırılar karşısında olağanüstü toplanmamış olmasına, Kilis’te yaşananlarla ilgili araştırma komisyonu oluşturulmamasına bir anlam veremediklerini söyleyen Baro Başkanları, “Acaba daha kaç ölüm gerçekleşirse siyasi iktidar ve onun temsilcileri Kilis’in sesini duyacaklardır? Kamuoyu Kilise yönelik saldırıların ESAT güçleri ve PYD tarafından gerçekleştirmiş olması halinde bu sağır edici sessizliğin aynı şekilde devam edip etmeyeceğini doğrusu merak etmektedir? Yurttaşın can ve mal güvenliğin sağlayamayanların, ülkenin sınırlarını koruyamayan yolgeçen hanına dönüştürenlerin, sessizliğe bürünenlerin, görev ve yetkilerini yerine getirmeyenlerin, saldırıları yer çekimi kuralları ile açıklamaya çalışanların, yurttaşa ‘Daha beterini de yaşayabilirdin, neyse ki ölmemişsin! Allah korusun daha ağır şeylerde olabilirdi zaten! ,abdestsiz sokağa çıkmıyoruz’ şeklinde telkin(!) ve tavsiyelerde (!) bulunanlara inat Kilis ilimizle ve Kilis’te yaşayan yurttaşlarımızın yanında olmaya ve onların sesi olmaya devam edeceğiz” dedi. ANKA-Haber Merkezi
Mersin, Adana, Hatay, Osmaniye ve Gaziantep Baro Başkanları, Kilis Baro Başkanlığı'nı ziyaret etti. Baro Başkanlarının açıklamasında, “Bugünleri daha önce yaşananlarla birlikte değerlendirmemiz gerekmektedir. Suriye’de yaşanan iç savaşta ülkemizin, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve egemenlik hakkına saygı göstermesi gerektiğini, iç karışıklık nedeni ile Suriye’nin bölgesel hâkimiyetini yitirmesi üzerine çeşitli terör örgütlerinin bazı şehirlerde yönetimi ele geçirmesi üzerine ülkemizin bu örgütlenmelere askeri teçhizat, gıda, lojistik yardımda bulunmamasını defalarca yaptığımız açıklamalarda dile getirdik. Daha dün sınırlarımızda hendek kazıp bayraklarını asarlarken ses çıkarmayanların, gerekli müdahaleleri yapmayanların, IŞİD vb. terör örgütlerine terör örgütü diyemeyenlerin, bugün yakınmaya hakları bulunmamaktadır” denildi.
Çaresizlik, belirsizlik ve ümitsizlik
Baro ziyaretinin ardından Kilis esnafını ve vatandaşları ziyaret eden başkanlar, Kilis’te yaşanan tablonun son derece üzüntü verici olduğunu belirttikleri açıklamada, IŞİD tarafından Kilis’e 76 roket saldırısının yapıldığını ve bu saldırılar sonucunda 21 kişinin hayatını kaybettiğini anımsatan Baro Başkanları, “Bugün Kilis’te yurttaşın can güvenliği, toplumsal barış ve huzur içerisinde yaşam hakkı, eğitim-öğretim hakkı, barınma hakkı, doğrudan doğruya tehdit altındadır. Bu hakların kullanılabilmesinde devletin pozitif yükümlülükleri bulunmaktadır. Ancak üzüntü ile gözlemlemekteyiz ki Kilis’te yurttaşlar çaresizlik, belirsizlik ve ümitsizlik içerisinde yaşamlarını devam ettirmeye çalışmaktadırlar. Bombalamalar sonucunda can güvenliği kalmayan yurttaşlarımız çocuklarını okullarına göndermemekte ve şehri terk etmektedirler” ifadelerini kullandı.
Hayalperest dış politikanın rolü büyük
“Bugünlere gelinmesinde siyasi iktidarın izlediği maceracı, hayalperest dış politikanın rolü büyüktür” diyen Baro Başkanları, izlenen dış politika sebebiyle Türkiye’nin dünya nezdinde itibarının azaldığını işaret ederek, açıklamalarına şöyle devam ettiler: “Birleşmiş Milletler sözleşmesinin 51. Maddesine göre BM üye olan bir devlete silahlı bir saldırı gerçekleşmesi sonucunda, Güvenlik Konseyi’nce uluslararası güvenlik ve barışın sağlanması hususunda gerekli tedbirler alınıncaya kadar saldırıya uğrayan devletin bireysel ya da kolektif meşru müdafaa hakkının bulunduğu düzenlenmiştir. Kilis iline 76 kez roket saldırısı gerçekleşmesine ve 21 yurttaşımızın ölmesine rağmen Türkiye’nin toprak bütünlüğüne ve egemenlik haklarını yönelen bu saldırılar karşısında sessiz kalmasını yadırgamaktayız Kilis’te yurttaşlarımız ve demokratik kitle örgütleri yaşanılan bu olaylar karşısında sessiz kalınması ve Kilise sahip çıkılmaması nedeni ile başlattıkları Kilise ses ver kampanyası doğru, yerinde, haklı ve meşru talepleri içermektedir.”
TBMM’nin olağanüstü
toplanmaması şaşırtıcı
TBMM’nin bu saldırılar karşısında olağanüstü toplanmamış olmasına, Kilis’te yaşananlarla ilgili araştırma komisyonu oluşturulmamasına bir anlam veremediklerini söyleyen Baro Başkanları, “Acaba daha kaç ölüm gerçekleşirse siyasi iktidar ve onun temsilcileri Kilis’in sesini duyacaklardır? Kamuoyu Kilise yönelik saldırıların ESAT güçleri ve PYD tarafından gerçekleştirmiş olması halinde bu sağır edici sessizliğin aynı şekilde devam edip etmeyeceğini doğrusu merak etmektedir? Yurttaşın can ve mal güvenliğin sağlayamayanların, ülkenin sınırlarını koruyamayan yolgeçen hanına dönüştürenlerin, sessizliğe bürünenlerin, görev ve yetkilerini yerine getirmeyenlerin, saldırıları yer çekimi kuralları ile açıklamaya çalışanların, yurttaşa ‘Daha beterini de yaşayabilirdin, neyse ki ölmemişsin! Allah korusun daha ağır şeylerde olabilirdi zaten! ,abdestsiz sokağa çıkmıyoruz’ şeklinde telkin(!) ve tavsiyelerde (!) bulunanlara inat Kilis ilimizle ve Kilis’te yaşayan yurttaşlarımızın yanında olmaya ve onların sesi olmaya devam edeceğiz” dedi. ANKA-Haber Merkezi