Cumhuriyet Halk Partisi Gaziantep İl Kadın Kolları Başkanı Münevver Mine Polat düzenlediği basın toplantısında açıklamada bulundu.
İktidarın siyaset yapma biçimi olarak kin ve nefreti seçtiğini belirten Polat, bu söylemin ülkeyi geri dönülmez bir uçuruma sürüklediğini söyledi. Güzelliklerin insanı sevmekle başladığının altını çizen Polat, “Toplumda barışın ve huzurun tohumu sevgidir. Sevgi tohumu ekerseniz huzuru, barışı biçersiniz, şiddet ve kin tohumu ekerseniz savaşı, kaosu, kutuplaşmayı biçersiniz” dedi.
Ülkeyi dönülmez bir yıkıma doğru sürüklüyor;
“Ne yazık ki 19 Ocak Perşembe günü, meclis görüşmeleri esnasında, iktidara mensup bir kadın milletvekili partisinin erkek milletvekillerinden geri kalmadığını göstermiştir” diyen Polat, “İktidarın yıllardır siyaset yapma biçimi olarak tercih ettiği kin ve nefret dilinin, her kesimde yarattığı derin ayrıştırma, ötekileştirme, şu anda dayatmaya çalıştığı rejim değişikliğinde, meclis çatısı altında sürdürdüğü farklı düşüncelere tahammülsüzlüğü, demokrasiden, adaletten uzak anlayışı, maalesef ülkeyi doludizgin geri dönülmez bir yıkıma doğru sürüklüyor. Bu ateşi harlayanlar ne yazık ki siyasi varlık nedenlerini Cumhuriyet’imize ve parlamenter rejime borçlu olduklarını unutacak kadar gaflet ve ihanet içerisindedirler” şeklinde konuştu.
Barış, sevgi, hoşgörü ve adalet duygusu kadınların doğasında var
Barış, sevgi, hoşgörü ve adalet duygusunun kadınların doğasında olduğunu kaydeden Polat, “Anayasa değişiklik paketini destekleyen kadın milletvekilleri, bu uğurda kadına şiddet uygulayacak kadar gözü dönmüş kadın vekil, bu şiddete sesini çıkarmayan kadın vekiller, “kadınlık bilincinden” nasıl bu kadar uzak düştünüz? Hele hele, kendi çocuklarınızın, torunlarınızın geleceğine neden böyle şuursuzca kıymaktasınız? Ne uğruna? Bizler anlamakta zorlanıyoruz. Çünkü akla ve vicdana vurmak mümkün değil. Sizler ki çağdaşlaşmanın ve yurttaş olmanın en üst kazanımı olan temsil yetkisini Cumhuriyetle elde etmiş, milli egemenliğin en üst çatısı olan mecliste milletvekili olma hakkını elde etmişsiniz” diye konuştu.
Cumhuriyetle kadınlar kulluktan çıkıp birey oldular
Polat, Cumhuriyetle birlikte kadınların kulluktan çıkıp birey haline geldiğini ifade ederken, “Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934 yılında kadına seçme seçilme hakkı vermesi ile milletvekili olan kadınlar, Atatürk bu hakkı, kadın güçlensin, kadın özgür olsun, toplum güçlensin diye verdi. TBMM’ni, kadına seçme ve seçilme hakkının verildiği meclisten, kadın vekile söz hakkı verilmeyen, kadın vekillere şiddet uygulanan bir meclise doğru sürüklediniz. Unutmayın, sadece kadın vekilleri değil meclis çatısı altında bir kez daha demokrasiyi darp ettiniz” şeklinde açıklamada bulundu.
Kadınların, ortak paydası barış, sevgi ve hoşgörü olmalı
Polat konuşmasına şu şekilde devam etti: “Sizleri izleyen milyonlarca insanın yüce Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne olan inancını, umudunu zedelediniz. Hangi siyasi partiden olursa olsun, kadınların ortak paydası barış olmalı, sevgi olmalı, hoşgörü olmalıdır. Siyasi iktidarın kadın vekilleri biat etmeyi, kulluğu seçmeyi bırakın. Erkek hegemonyasının talimatları ile değil, vicdanınızla, aklınızla, adaletinizle hareket edin. Emeğinizi, enerjinizi, çocuk tecavüzlerinin, kadına şiddetin önlenmesi için harcayın. Kız çocuklarımız cayır cayır yanıyor, sesinizi çıkarın. Bu ülkede yaşayan kadınlar olarak, anneler olarak sizden beklentimiz budur.” Hüseyin Karataş
İktidarın siyaset yapma biçimi olarak kin ve nefreti seçtiğini belirten Polat, bu söylemin ülkeyi geri dönülmez bir uçuruma sürüklediğini söyledi. Güzelliklerin insanı sevmekle başladığının altını çizen Polat, “Toplumda barışın ve huzurun tohumu sevgidir. Sevgi tohumu ekerseniz huzuru, barışı biçersiniz, şiddet ve kin tohumu ekerseniz savaşı, kaosu, kutuplaşmayı biçersiniz” dedi.
Ülkeyi dönülmez bir yıkıma doğru sürüklüyor;
“Ne yazık ki 19 Ocak Perşembe günü, meclis görüşmeleri esnasında, iktidara mensup bir kadın milletvekili partisinin erkek milletvekillerinden geri kalmadığını göstermiştir” diyen Polat, “İktidarın yıllardır siyaset yapma biçimi olarak tercih ettiği kin ve nefret dilinin, her kesimde yarattığı derin ayrıştırma, ötekileştirme, şu anda dayatmaya çalıştığı rejim değişikliğinde, meclis çatısı altında sürdürdüğü farklı düşüncelere tahammülsüzlüğü, demokrasiden, adaletten uzak anlayışı, maalesef ülkeyi doludizgin geri dönülmez bir yıkıma doğru sürüklüyor. Bu ateşi harlayanlar ne yazık ki siyasi varlık nedenlerini Cumhuriyet’imize ve parlamenter rejime borçlu olduklarını unutacak kadar gaflet ve ihanet içerisindedirler” şeklinde konuştu.
Barış, sevgi, hoşgörü ve adalet duygusu kadınların doğasında var
Barış, sevgi, hoşgörü ve adalet duygusunun kadınların doğasında olduğunu kaydeden Polat, “Anayasa değişiklik paketini destekleyen kadın milletvekilleri, bu uğurda kadına şiddet uygulayacak kadar gözü dönmüş kadın vekil, bu şiddete sesini çıkarmayan kadın vekiller, “kadınlık bilincinden” nasıl bu kadar uzak düştünüz? Hele hele, kendi çocuklarınızın, torunlarınızın geleceğine neden böyle şuursuzca kıymaktasınız? Ne uğruna? Bizler anlamakta zorlanıyoruz. Çünkü akla ve vicdana vurmak mümkün değil. Sizler ki çağdaşlaşmanın ve yurttaş olmanın en üst kazanımı olan temsil yetkisini Cumhuriyetle elde etmiş, milli egemenliğin en üst çatısı olan mecliste milletvekili olma hakkını elde etmişsiniz” diye konuştu.
Cumhuriyetle kadınlar kulluktan çıkıp birey oldular
Polat, Cumhuriyetle birlikte kadınların kulluktan çıkıp birey haline geldiğini ifade ederken, “Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934 yılında kadına seçme seçilme hakkı vermesi ile milletvekili olan kadınlar, Atatürk bu hakkı, kadın güçlensin, kadın özgür olsun, toplum güçlensin diye verdi. TBMM’ni, kadına seçme ve seçilme hakkının verildiği meclisten, kadın vekile söz hakkı verilmeyen, kadın vekillere şiddet uygulanan bir meclise doğru sürüklediniz. Unutmayın, sadece kadın vekilleri değil meclis çatısı altında bir kez daha demokrasiyi darp ettiniz” şeklinde açıklamada bulundu.
Kadınların, ortak paydası barış, sevgi ve hoşgörü olmalı
Polat konuşmasına şu şekilde devam etti: “Sizleri izleyen milyonlarca insanın yüce Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne olan inancını, umudunu zedelediniz. Hangi siyasi partiden olursa olsun, kadınların ortak paydası barış olmalı, sevgi olmalı, hoşgörü olmalıdır. Siyasi iktidarın kadın vekilleri biat etmeyi, kulluğu seçmeyi bırakın. Erkek hegemonyasının talimatları ile değil, vicdanınızla, aklınızla, adaletinizle hareket edin. Emeğinizi, enerjinizi, çocuk tecavüzlerinin, kadına şiddetin önlenmesi için harcayın. Kız çocuklarımız cayır cayır yanıyor, sesinizi çıkarın. Bu ülkede yaşayan kadınlar olarak, anneler olarak sizden beklentimiz budur.” Hüseyin Karataş