Uzman Psikolog Hayrettin Şahin, “Kekemelik toplumumuzda sıkça görülen psikolojik bir rahatsızlık. Öncelikle insanların yüzde 1’inde konuşma bozukluğu, kekemelik olduğu tespit edilmiş ülkemizde. Yani her yüz kişiden bir tanesinde konuşma bozukluğu var. Bunların tedavisi mümkün” dedi.
Gaziantep’te kekemelik vakalarına çokça rastlandığını, insanların bu durumda mağdur olduğunu ve evine kapandığını dile getiren Hayrettin Şahin, “İnsanlar okulu bırakıyor, hatta intihar etmeye kalkanlar var. Oysa kekemelik psikolojik bir hastalık olduğu için çözümü olan bir problem. Kekemeliğin ilacı, hapı yok. Tamamen psikolojik tedavi yöntemlerle ortadan kaldırılabilecek psikolojik bir rahatsızlık. Son yıllarda kekemelik terapisi ile ilgili bu işin ticaretini yapanlar var. İlkokul mezunu bu işi yapıyor. Sırf maddiyat üzerine kurulmuş insanlar var. Bu işi yapan korsan kaçak iş yerleri var. Vatandaşın bu konuda uyanık olmasında fayda var” şeklinde konuştu.
“Kekemelik nefes alış veriş ritminin bozulması sonucunda negatif düşüncelere bağlı olarak meydana gelen takılma, tutulma, tekleme şeklindeki konuşma bozukluğudur” diyen Şahin, “Kekemelik bizim toplumumuzda sıkça görülen psikolojik bir rahatsızlık. Öncelikle insanların yüzde 1’inde konuşma bozukluğu, kekemelik olduğu tespit edilmiş ülkemizde, yani her yüz kişide bir tanesinde konuşma bozukluğu var. Bunlar kalıcı hale gelenler. Normalde çocukların yüzde 5’inde konuşma bozukluğu meydana gelir. 5 yaşına kadar pelteklik gibi konuşma bozukluğu vardır ama bunlar 5 yaşından bunlar kaybolur ve geçer. Ama yüzde biri kalıcı hale geliyor. Bizde bu konuşma bozukluğu olan kişilerle çalışıyoruz. 23 yıldan beri bu konuda halkımıza hizmet veriyorum. Yaklaşık 10 bin civarında kekeme kişilerle çalıştık. Kekeme tamamen psikolojik bir rahatsızlıktır” dedi.
Uzman Psikolog Hayrettin Şahi, kekemeliğin beş boyutu olduğunu şöyle dile getirdi:
“Birinci boyutu düşünce boyutu, mesela hiçbir kekeme evde tek başına kendi kendine konuştuğu zaman -kekelemez. Ama topluluk önünde, otorite karşısında hemen takılır ve kekeler. Çünkü topluluk önünde kalabalık önünde genelde beynine hemen negatif düşünceler gelir, takılacağım, kekeleyeceğim, güzel konuşamayacağım gibi negatif düşünce gelir. Negatif düşüncede otomatikman negatif davranışı meydana getiriyor. Kekeleyeceğim diyen bir insan otomatikman kekeler.
Nefes boyutu, Kekemenin alt boyutu diyoruz. Hiç bir kekeme şarkı türkü söylerken hiç kekelemez. Ama heyecanlandığı zaman anında kekelemeye başlar. Buda kekemenin nefes alışveriş ritmi ile alakalı. Şarkı türkü söylerken ritimde bozukluk olmaz ama heyecan anında nefes alışveriş ritmi bozulduğu için ses tellerinde bloke oluşur. O bloğa bağlı olarak da kişi konuşamaz.
Hız problemi diyoruz. Kekemelerin yine büyük bir bölümü çok hızlı konuşur. Hızlı konuştuğu için bir çok kelimeyi yutar. Şimdi normal insanlarda düşünme hızı ile konuşma hızı ikisi beraber gidiyor dengede. Ama kekemelerde tam tersi yapılan araştırmalarda şunu göstermiş düşünme hızı önde. Konuşması arkada kalıyor. Yani çok hızlı düşünüyorlar. Normal bir insan bir saniyede 5 kelime düşünüyorsa, kekeme vatandaş bir saniyede 25 kelime düşünüyor. Yani kekelemeler daha hızlı düşünüyor. Bundan dolayı düşünme hızı ile konuşma hızını dengeye getirmek lazım.
Aşırı sıkıntı, stres, daralma, bunalma, gerginlik yine kekemeliği artırıyor. Kekeme mutlu ve huzurlu olduğu dönemlerde, takılmadan gayet güzel bir şekilde konuşur. Ama daha çok daraldığında korktuğunda, bunaldığı zaman gergin olduğunda kekemelik artar. Bunun içinde bu duygusal boşalım tekniklerimiz var. Bu duyguyu nasıl boşaltacağız.
Travmatik olaylar, Çocukluğunda kediden korkmuştur, köpekten korkmuştur. Genelde kekemeler korkarak kekeme olurlar. Kekemelerin yüzde doksanı korkarak kekeme olurlar. İşte bu korku sonucunda travma sonucunda kekemelik başlar. Travmatik olayların bilinç altında silinmesi lazım. Bunun içinde bilinç altında uygulamalarımız var.
Gaziantep’te kekemelik vakalarına çokça rastlandığını, insanların bu durumda mağdur olduğunu ve evine kapandığını dile getiren Hayrettin Şahin, “İnsanlar okulu bırakıyor, hatta intihar etmeye kalkanlar var. Oysa kekemelik psikolojik bir hastalık olduğu için çözümü olan bir problem. Kekemeliğin ilacı, hapı yok. Tamamen psikolojik tedavi yöntemlerle ortadan kaldırılabilecek psikolojik bir rahatsızlık. Son yıllarda kekemelik terapisi ile ilgili bu işin ticaretini yapanlar var. İlkokul mezunu bu işi yapıyor. Sırf maddiyat üzerine kurulmuş insanlar var. Bu işi yapan korsan kaçak iş yerleri var. Vatandaşın bu konuda uyanık olmasında fayda var” şeklinde konuştu.
“Kekemelik nefes alış veriş ritminin bozulması sonucunda negatif düşüncelere bağlı olarak meydana gelen takılma, tutulma, tekleme şeklindeki konuşma bozukluğudur” diyen Şahin, “Kekemelik bizim toplumumuzda sıkça görülen psikolojik bir rahatsızlık. Öncelikle insanların yüzde 1’inde konuşma bozukluğu, kekemelik olduğu tespit edilmiş ülkemizde, yani her yüz kişide bir tanesinde konuşma bozukluğu var. Bunlar kalıcı hale gelenler. Normalde çocukların yüzde 5’inde konuşma bozukluğu meydana gelir. 5 yaşına kadar pelteklik gibi konuşma bozukluğu vardır ama bunlar 5 yaşından bunlar kaybolur ve geçer. Ama yüzde biri kalıcı hale geliyor. Bizde bu konuşma bozukluğu olan kişilerle çalışıyoruz. 23 yıldan beri bu konuda halkımıza hizmet veriyorum. Yaklaşık 10 bin civarında kekeme kişilerle çalıştık. Kekeme tamamen psikolojik bir rahatsızlıktır” dedi.
Uzman Psikolog Hayrettin Şahi, kekemeliğin beş boyutu olduğunu şöyle dile getirdi:
“Birinci boyutu düşünce boyutu, mesela hiçbir kekeme evde tek başına kendi kendine konuştuğu zaman -kekelemez. Ama topluluk önünde, otorite karşısında hemen takılır ve kekeler. Çünkü topluluk önünde kalabalık önünde genelde beynine hemen negatif düşünceler gelir, takılacağım, kekeleyeceğim, güzel konuşamayacağım gibi negatif düşünce gelir. Negatif düşüncede otomatikman negatif davranışı meydana getiriyor. Kekeleyeceğim diyen bir insan otomatikman kekeler.
Nefes boyutu, Kekemenin alt boyutu diyoruz. Hiç bir kekeme şarkı türkü söylerken hiç kekelemez. Ama heyecanlandığı zaman anında kekelemeye başlar. Buda kekemenin nefes alışveriş ritmi ile alakalı. Şarkı türkü söylerken ritimde bozukluk olmaz ama heyecan anında nefes alışveriş ritmi bozulduğu için ses tellerinde bloke oluşur. O bloğa bağlı olarak da kişi konuşamaz.
Hız problemi diyoruz. Kekemelerin yine büyük bir bölümü çok hızlı konuşur. Hızlı konuştuğu için bir çok kelimeyi yutar. Şimdi normal insanlarda düşünme hızı ile konuşma hızı ikisi beraber gidiyor dengede. Ama kekemelerde tam tersi yapılan araştırmalarda şunu göstermiş düşünme hızı önde. Konuşması arkada kalıyor. Yani çok hızlı düşünüyorlar. Normal bir insan bir saniyede 5 kelime düşünüyorsa, kekeme vatandaş bir saniyede 25 kelime düşünüyor. Yani kekelemeler daha hızlı düşünüyor. Bundan dolayı düşünme hızı ile konuşma hızını dengeye getirmek lazım.
Aşırı sıkıntı, stres, daralma, bunalma, gerginlik yine kekemeliği artırıyor. Kekeme mutlu ve huzurlu olduğu dönemlerde, takılmadan gayet güzel bir şekilde konuşur. Ama daha çok daraldığında korktuğunda, bunaldığı zaman gergin olduğunda kekemelik artar. Bunun içinde bu duygusal boşalım tekniklerimiz var. Bu duyguyu nasıl boşaltacağız.
Travmatik olaylar, Çocukluğunda kediden korkmuştur, köpekten korkmuştur. Genelde kekemeler korkarak kekeme olurlar. Kekemelerin yüzde doksanı korkarak kekeme olurlar. İşte bu korku sonucunda travma sonucunda kekemelik başlar. Travmatik olayların bilinç altında silinmesi lazım. Bunun içinde bilinç altında uygulamalarımız var.