Gaziantep Barosu Avukat Hakları Merkezi, 24 Ocak “Tehlikede Avukatlar Günü” dolayısıyla yazılı basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada, Dünyada İnsan Hakları ve Demokrasi İçin Avrupalı Avukatlar Birliği (ELDH) yayınladığı rapora göre Türkiye’nin tutuklu ve hükümlü avukat sayısı olarak dünyada birinci sırada yer aldığı vurgulandı.
Yüzlerce avukat, fiziksel ve
psikolojik şiddete maruz kalıyor
Ülkemizde her gün yüzlerce hatta binlerce meslektaşın görevini yaparken hak ihlalleriyle karşılaştığını, görevinin engellendiğini, fiziki veya psikolojik şiddete maruz kaldığını ifade eden Gaziantep Barosu Avukat Hakları Merkezi, “Gün geçtikçe mahkeme salonlarında avukatlara yönelik saldırılar artmakta, keyfi şekilde avukatlar duruşmalardan atılmakta, kamu görevlileri tarafından “iş bozan” olarak nitelendirilip görevi yapılması engellenmektedir. Meslektaşlar savunma hakkının kutsallığına inanarak çıktığı bu yolda gerçekleri ve hakkaniyeti yüksek sesle dile getirdiği takdirde ise yargılanmaktadır. Yargılanma neticesinde bazıları tutuklanmakta bazıları da hüküm giymektedir” değerlendirmesinde bulundu.
Yargının bu hali
güvensizlik oluşturuyor
Avukatlara yönelik yapılan yaptırımların vatandaşın savunma hakkını ve adil yargılanma hakkını zedelediğini belirten Gaziantep Barosu Avukat Hakları Merkezi, “Bunun altında yatan sebep ise yargının savunma ayağının görmezden gelinmesi ve ötekileştirilmesidir. Avukatlar savunmalarını yaparken mesleki dokunulmazlık altındadırlar. Salt savunma yapması gerekçesi ile bir avukatın tutuklanması ise ülkemizde yargının düştüğü durumu göstermektedir. Yargının bu hali vatandaşların gözünde kurum olarak tam bir güvensizlik oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.
Cezaevinde tutuklu
avukatları ziyaret ettik
Gaziantep Barosu Avukat Hakları Merkezi olarak konuşmasına şu cümlelerle devam etti: “Biz meslektaşlara atfedilen “24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü” dolayısıyla ilimizde ve çevre illerde meslektaşlarla dayanışmak amacıyla cezaevinde tutuklu avukatları ziyaret ettik. Yasadışı örgütlerle ilişkilendirilerek tutuklanan avukatların adi suç işleyen vatandaşa kıyasla ayrımcılığa tabi tutulduğunu bizatihi yerinde müşahede ettik. İnfaz kanununa aykırı olarak gerçekleştirilen haksız eylem ve fiillerin son bulması için görevliler tarafından derhal gerekli önlemler alınması zaruriyeti hasıl olmuştur.” Fatma Karabacak
Yüzlerce avukat, fiziksel ve
psikolojik şiddete maruz kalıyor
Ülkemizde her gün yüzlerce hatta binlerce meslektaşın görevini yaparken hak ihlalleriyle karşılaştığını, görevinin engellendiğini, fiziki veya psikolojik şiddete maruz kaldığını ifade eden Gaziantep Barosu Avukat Hakları Merkezi, “Gün geçtikçe mahkeme salonlarında avukatlara yönelik saldırılar artmakta, keyfi şekilde avukatlar duruşmalardan atılmakta, kamu görevlileri tarafından “iş bozan” olarak nitelendirilip görevi yapılması engellenmektedir. Meslektaşlar savunma hakkının kutsallığına inanarak çıktığı bu yolda gerçekleri ve hakkaniyeti yüksek sesle dile getirdiği takdirde ise yargılanmaktadır. Yargılanma neticesinde bazıları tutuklanmakta bazıları da hüküm giymektedir” değerlendirmesinde bulundu.
Yargının bu hali
güvensizlik oluşturuyor
Avukatlara yönelik yapılan yaptırımların vatandaşın savunma hakkını ve adil yargılanma hakkını zedelediğini belirten Gaziantep Barosu Avukat Hakları Merkezi, “Bunun altında yatan sebep ise yargının savunma ayağının görmezden gelinmesi ve ötekileştirilmesidir. Avukatlar savunmalarını yaparken mesleki dokunulmazlık altındadırlar. Salt savunma yapması gerekçesi ile bir avukatın tutuklanması ise ülkemizde yargının düştüğü durumu göstermektedir. Yargının bu hali vatandaşların gözünde kurum olarak tam bir güvensizlik oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.
Cezaevinde tutuklu
avukatları ziyaret ettik
Gaziantep Barosu Avukat Hakları Merkezi olarak konuşmasına şu cümlelerle devam etti: “Biz meslektaşlara atfedilen “24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü” dolayısıyla ilimizde ve çevre illerde meslektaşlarla dayanışmak amacıyla cezaevinde tutuklu avukatları ziyaret ettik. Yasadışı örgütlerle ilişkilendirilerek tutuklanan avukatların adi suç işleyen vatandaşa kıyasla ayrımcılığa tabi tutulduğunu bizatihi yerinde müşahede ettik. İnfaz kanununa aykırı olarak gerçekleştirilen haksız eylem ve fiillerin son bulması için görevliler tarafından derhal gerekli önlemler alınması zaruriyeti hasıl olmuştur.” Fatma Karabacak