Zirve Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Zirve Üniversitesi Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Üyesi Yrd. Doç. Dr. Alper Y. Dede son dönemde Suriye’de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
İsrail de sınırda sorun yaşıyor
19 Mart tarihinde İsrail Ordusu tarafından yapılan yazılı açıklamada İsrail’in Suriye sınırında Suriye’ye ait birkaç askeri noktaya saldırı düzenlediğinin duyurulduğunu söyleyen Dede, “Açıklamada İsrail’in yaptığı saldırının İsrail devriyesine yönelik saldırıları kolaylaştıran ve yardımcı olan Suriye ordusunun birliklerine karşı yapıldığı kaydedildi. Saldırıdan bir gün önce, İsrail-Suriye sınırında yola yerleştirilen bir mayının patlaması neticesinde 4 İsrail askeri yaralanmıştı. İsrail bu saldırıdan Suriye hükümetini sorumlu tutarak hava saldırısını gerçekleştirdi” dedi.
Genelkurmay Başkanlığı'ndan 23 Mart tarihinde yapılan açıklamada, Türk F-16 savaş uçaklarının, hava sahamızı ihlal eden Suriye’nin MİG-23 savaş uçağını angajman kuralları gereğince düşürdüğünü ve Suriye hava araçlarının Türk savaş uçaklarına yaptığı tacizin 4 ayda 42'yi bulduğunu söyleyen Zirve Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Zirve Üniversitesi Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Üyesi Yrd. Doç. Dr. Alper Y. Dede, “Bu iki gelişme hem İsrail’in, hem de Türkiye’nin sınır güvenliği noktasında çok daha hassas olduğuna işaret etmektedir” dedi.
İki olayın birbiri ile bağımlı olması ihtimalinin hayli düşük olduğunu belirten Dede, “Bu yüzden, bu iki olay incelenirken tek tek ele alınmalıdır. Suriye’de krizin başlangıcından bu yana hem İsrail, hem de Türkiye sınır güvenliği noktasında tabiri caizse diken üstünde oturuyor” diye konuştu.
Dede, Suriye’de devlet otoritesinin zayıflaması ve ülkede kaosun hakim olması yüzünden hem devlet dışı aktörlerin, hem de devlet aktörlerinin bağımsız hareket etmesinin gündeme geldiğini belirterek, “El-Kaide bağlantılı gruplardan biri olan Işid’in Caber Kalesini tahrip etme tehdidinde bulunması da aynı şekilde değerlendirilebilir. Olayların gidişatı göz önüne alındığında Türkiye’nin güvenliğini tehdit edebilecek seviyede çok ciddi bir gelişmenin şu an itibariyle ortaya çıkması küçük bir ihtimal. Fakat Suriye’de devlet otoritesinin zayıflaması ve Işid gibi grupların kendi başlarına hareket etmeleri neticesinde bu tür gerginliklerin önümüzdeki günlerde tekrar etmesi beklenebilir” şeklinde konuştu.
İsrail de sınırda sorun yaşıyor
19 Mart tarihinde İsrail Ordusu tarafından yapılan yazılı açıklamada İsrail’in Suriye sınırında Suriye’ye ait birkaç askeri noktaya saldırı düzenlediğinin duyurulduğunu söyleyen Dede, “Açıklamada İsrail’in yaptığı saldırının İsrail devriyesine yönelik saldırıları kolaylaştıran ve yardımcı olan Suriye ordusunun birliklerine karşı yapıldığı kaydedildi. Saldırıdan bir gün önce, İsrail-Suriye sınırında yola yerleştirilen bir mayının patlaması neticesinde 4 İsrail askeri yaralanmıştı. İsrail bu saldırıdan Suriye hükümetini sorumlu tutarak hava saldırısını gerçekleştirdi” dedi.
Genelkurmay Başkanlığı'ndan 23 Mart tarihinde yapılan açıklamada, Türk F-16 savaş uçaklarının, hava sahamızı ihlal eden Suriye’nin MİG-23 savaş uçağını angajman kuralları gereğince düşürdüğünü ve Suriye hava araçlarının Türk savaş uçaklarına yaptığı tacizin 4 ayda 42'yi bulduğunu söyleyen Zirve Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Zirve Üniversitesi Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Üyesi Yrd. Doç. Dr. Alper Y. Dede, “Bu iki gelişme hem İsrail’in, hem de Türkiye’nin sınır güvenliği noktasında çok daha hassas olduğuna işaret etmektedir” dedi.
İki olayın birbiri ile bağımlı olması ihtimalinin hayli düşük olduğunu belirten Dede, “Bu yüzden, bu iki olay incelenirken tek tek ele alınmalıdır. Suriye’de krizin başlangıcından bu yana hem İsrail, hem de Türkiye sınır güvenliği noktasında tabiri caizse diken üstünde oturuyor” diye konuştu.
Dede, Suriye’de devlet otoritesinin zayıflaması ve ülkede kaosun hakim olması yüzünden hem devlet dışı aktörlerin, hem de devlet aktörlerinin bağımsız hareket etmesinin gündeme geldiğini belirterek, “El-Kaide bağlantılı gruplardan biri olan Işid’in Caber Kalesini tahrip etme tehdidinde bulunması da aynı şekilde değerlendirilebilir. Olayların gidişatı göz önüne alındığında Türkiye’nin güvenliğini tehdit edebilecek seviyede çok ciddi bir gelişmenin şu an itibariyle ortaya çıkması küçük bir ihtimal. Fakat Suriye’de devlet otoritesinin zayıflaması ve Işid gibi grupların kendi başlarına hareket etmeleri neticesinde bu tür gerginliklerin önümüzdeki günlerde tekrar etmesi beklenebilir” şeklinde konuştu.