Ezbere dayalı eğitim sistemi çocukların kendilerini yarış atı gibi hissetmesine sebep oluyor ve erken yaşta okuma isteğinin körelmesine yol açıyor
İstanbul Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Kütüphanecilik Bölümü’nden mezun olan ve 2010 yılından itibaren Gaziantep Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı’nda kütüphaneci olarak çalışan Muzaffer Gürocak, bu yıl yapılan olağan genel kurulda Türk Kütüphaneciler Derneği Gaziantep şube başkan olarak seçildi.
Kütüphaneciler Derneği Gaziantep Şube Başkanı Gürocak ile Gaziantep’teki kütüphaneler ve okuma alışkanlığı üzerine konuştuk. Gürocak, uluslararası standartlara göre bir insanın evinden çıktıktan sonra hangi yöne yürürse yürüsün en fazla 1.5 kilometre sonra bir kütüphaneye ulaşması gerektiğini vurgularken, “Bırakın Gaziantep’i Türkiye’nin hiçbir şehrinde bu standarda ulaşamadık” dedi.
‘Kütüphane
sayıları yetersiz’
Gaziantep’te yaklaşık olarak 12 kütüphanenin hizmete açık olduğunu söyleyen Gürocak, “Gaziantep'te 4 üniversite kütüphanesi, 3’ü merkezde 6’sı ilçelerde olmak üzere kültür bakanlığına bağlı 9 halk kütüphanesi, Büyükşehir belediyesine bağlı 3 adet çocuk kütüphanesi bulunmaktadır” dedi. ‘Gaziantep’te hizmete açık kütüphaneler şehir için yeterli mi?’ sorusunu Gürocak, şu şekilde yanıtladı: “Kütüphaneler 5 ölçekte değerlendirilir. 1 Bina, 2 Bütçe 3 Personel 4 Kullanıcı 5 Derme. Gaziantep'teki kütüphaneleri düşündüğümüzde Derme, bütçe ve kullanıcı anlamında eksiklik bulunmadığını söyleyebiliriz. Bina ve personel anlamında yetersizlikler bulunduğu bir gerçektir. Kültür Bakanlığı’ndaki 9 kütüphanede 6 adet kütüphaneci bulunmakta olup bu sayı çok yetersizdir. Bina olarak gerek üniversite gerekse kültür bakanlığına bağlı kütüphanelerin fiziksel kapasiteleri mevcut kullanıcılarına yeterli gelmemektedir.”
‘Gaziantep, son dönemlerde sınav
sonuçlarına bakıldığında son sıralarda yer alıyor’
Gaziantep’in komşu illere oranla kütüphaneleri kullanıcı ve yayın sayısı olarak daha iyi durumda olduğunu belirten Gürocak, “Nüfusun çevre illere göre yüksek olması bu durumda etkili görünmektedir. Ancak son dönemde lise ve üniversite giriş sınavlarında alınan sonuçlara bakıldığında Gaziantep’in son sıralarda olduğu gözlenmektedir. Bu durum şehrimizi yöneten idarecilerimizin de dikkatini çekmiş ve bu olumsuzluklara yönelik başta sayın valimiz olmak üzere, belediye başkanlarımız tarafından çalışmalar başlatılmıştır. Bu çalışmaların kısa sürede meyve vermesini temenni etmekteyim” dedi.
Muzaffer Gürocak, Türkiye’de ve Gaziantep’te kütüphane sayısının az olmasından yakınırken, “Uluslararası standartlara göre bir insan evinden çıktıktan sonra hangi yöne yürürse yürüsün en fazla 1.5 km sonra bir kütüphaneye ulaşmalıdır. Bırakın Gaziantep’i Türkiye’nin hiç bir şehrinde bu standarda ulaşamadık. Ayrıca gerek binaların fiziki yapısı gerekse de kütüphanecilik eğitimi almış personelin sayıca yetersiz oluşu kullanıcı odaklı bir tavır geliştirmemize, özellikle çocukların kütüphaneye bakış açılarının değişmesine ve kütüphanelerden uzaklaşmasına sebep oluyor. Ayrıca ezbere dayalı eğitim sisteminin çocukların kendilerini yarış atı gibi hissetmesine sebep olmakta ve erken yaşta okuma isteğinin körelmesine yol açmaktadır” ifadelerinde bulundu. Esra Aydın
İstanbul Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Kütüphanecilik Bölümü’nden mezun olan ve 2010 yılından itibaren Gaziantep Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı’nda kütüphaneci olarak çalışan Muzaffer Gürocak, bu yıl yapılan olağan genel kurulda Türk Kütüphaneciler Derneği Gaziantep şube başkan olarak seçildi.
Kütüphaneciler Derneği Gaziantep Şube Başkanı Gürocak ile Gaziantep’teki kütüphaneler ve okuma alışkanlığı üzerine konuştuk. Gürocak, uluslararası standartlara göre bir insanın evinden çıktıktan sonra hangi yöne yürürse yürüsün en fazla 1.5 kilometre sonra bir kütüphaneye ulaşması gerektiğini vurgularken, “Bırakın Gaziantep’i Türkiye’nin hiçbir şehrinde bu standarda ulaşamadık” dedi.
‘Kütüphane
sayıları yetersiz’
Gaziantep’te yaklaşık olarak 12 kütüphanenin hizmete açık olduğunu söyleyen Gürocak, “Gaziantep'te 4 üniversite kütüphanesi, 3’ü merkezde 6’sı ilçelerde olmak üzere kültür bakanlığına bağlı 9 halk kütüphanesi, Büyükşehir belediyesine bağlı 3 adet çocuk kütüphanesi bulunmaktadır” dedi. ‘Gaziantep’te hizmete açık kütüphaneler şehir için yeterli mi?’ sorusunu Gürocak, şu şekilde yanıtladı: “Kütüphaneler 5 ölçekte değerlendirilir. 1 Bina, 2 Bütçe 3 Personel 4 Kullanıcı 5 Derme. Gaziantep'teki kütüphaneleri düşündüğümüzde Derme, bütçe ve kullanıcı anlamında eksiklik bulunmadığını söyleyebiliriz. Bina ve personel anlamında yetersizlikler bulunduğu bir gerçektir. Kültür Bakanlığı’ndaki 9 kütüphanede 6 adet kütüphaneci bulunmakta olup bu sayı çok yetersizdir. Bina olarak gerek üniversite gerekse kültür bakanlığına bağlı kütüphanelerin fiziksel kapasiteleri mevcut kullanıcılarına yeterli gelmemektedir.”
‘Gaziantep, son dönemlerde sınav
sonuçlarına bakıldığında son sıralarda yer alıyor’
Gaziantep’in komşu illere oranla kütüphaneleri kullanıcı ve yayın sayısı olarak daha iyi durumda olduğunu belirten Gürocak, “Nüfusun çevre illere göre yüksek olması bu durumda etkili görünmektedir. Ancak son dönemde lise ve üniversite giriş sınavlarında alınan sonuçlara bakıldığında Gaziantep’in son sıralarda olduğu gözlenmektedir. Bu durum şehrimizi yöneten idarecilerimizin de dikkatini çekmiş ve bu olumsuzluklara yönelik başta sayın valimiz olmak üzere, belediye başkanlarımız tarafından çalışmalar başlatılmıştır. Bu çalışmaların kısa sürede meyve vermesini temenni etmekteyim” dedi.
Muzaffer Gürocak, Türkiye’de ve Gaziantep’te kütüphane sayısının az olmasından yakınırken, “Uluslararası standartlara göre bir insan evinden çıktıktan sonra hangi yöne yürürse yürüsün en fazla 1.5 km sonra bir kütüphaneye ulaşmalıdır. Bırakın Gaziantep’i Türkiye’nin hiç bir şehrinde bu standarda ulaşamadık. Ayrıca gerek binaların fiziki yapısı gerekse de kütüphanecilik eğitimi almış personelin sayıca yetersiz oluşu kullanıcı odaklı bir tavır geliştirmemize, özellikle çocukların kütüphaneye bakış açılarının değişmesine ve kütüphanelerden uzaklaşmasına sebep oluyor. Ayrıca ezbere dayalı eğitim sisteminin çocukların kendilerini yarış atı gibi hissetmesine sebep olmakta ve erken yaşta okuma isteğinin körelmesine yol açmaktadır” ifadelerinde bulundu. Esra Aydın