Elektrikçi Sadettin Koyun, “İnşaat sektörü, bir aracın kontağı gibidir, bütün mekanizmaları çalıştırır veya durdurur” dedi.
Elektrikçi Sadettin Koyun, “İnşaat sektörü durduğu zaman veya yavaşlama trendine girince tüm sektörler yavaşlama içerisine girer. Nedeni ise inşaat sektörü tüm sektörün lokomotifidir, taşıyıcısıdır” dedi.
Sabah’ın sorularını yanıtlayan Koyun, durgunluğun iki yıldan beri sürdüğünü vurguladı.
Sabah: Piyasa ne durumda, inşat sektöründe işler nasıl?
Koyun-44 yıldan beri inşaat sektörünün içinde olan Elektrikçi Sadettin Koyun, “O günden bugüne aktif olarak meslek hayatımız devam ediyor. Nasıl ki bir aracın kontağını açtığınız zaman bütün mekanizmaları işlev görürse, inşaat sektörü de etkin olduğu zaman bir çok alanı içinde barındırmaktadır. Yalnız çalışanlar değil, bunların yan çalışanları var, bir çalışanın giyim kıyafetinden tutun, tükettiği gıda maddesine kadar bunların hepsi iş olduğu zaman diğer sektörlere yansıma yapmaktadır. O nedenle inşaat sektörü şu günlerde son iki yıldan beri durgun bir süreç yaşamaktadır.
Kilis’e atılan her bombayı
Gaziantep’e atılmış olarak görmekteyiz
Sabah-Durgunluk ne zaman başladı?
Koyun -İnşaat sektöründe 2015’in başından beri durgunluk yaşanıyor. Halkımız seçim atmosferi anlayışını düşünerek durağan bir bekleme sürecine girdi. Bu bekleme süreci hala devam ediyor. 7 Haziran seçimleri ile bunun son bulacağını beklerken, birden bire bir kaos ortamı yaratıldı. Birileri tarafından bu kaos ortamı hala devam ediyor. 30 Kasım seçimleri belki hayat yeniden başlar istikrar kazanılır düşüncesiyle beklenti içine giren halkımız, bu düşünce ile siyasi partilere oy verdiler. Ama o beklentiler de boşa çıktı. Bugünkü koşulda iktidar partisi içindeki etkin insanları birbiriyle yarışmak ve itişmek adına hala ülkeyi kaosa doğru sürüklemekteler. İşsizlik daha çok artacak ve piyasada durgunluk had safhaya varacaktır. Bugünkü koşullarda erken seçimden bahsediliyor. Bu erken seçim ortamı yaratılırsa halk bir yıl daha geriye doğru gidecektir. Tabi ki bir kaos ortamı yaratıldı.
Sabah- Bölgede yaşanan olaylar piyasayı nasıl etkiledi?
Koyun-Bugün şehrimizde ve bölgemizde huzur yoktur, güvenlik yoktur, yaşanabilir bir ortam yoktur. Gaziantep sürekli ateş altında. Karkamış olsun, Kilis bölgesi olsun, Kilis her ne kadar il olsa da 15 yıl öncesine kadar bizim Gaziantep’in ilçesiydi. Kilis’e atılan her bombayı Gaziantep’e atılmış olarak görmekteyiz. Burada insanlar tedirgin, herhangi bir ticari yaşam düşünülmemektedirler. Yarın burada olası bir tedirginlik yaşandığında ben malı ne yapacağım, ben evi ne yapacağım? İnşaat sektörü bu açıdan durgun. O nedenle ülkemizin bir an önce huzur yakalaması lazım.
Böyle bir ortamda ülke
nasıl huzur bulur?
Sabah-Bu ortamı neye bağlıyorsunuz?
Koyun-Ülkeyi yöneten siyasi partinin ülkenin huzuruna endekslenmesi gerekir. Maalesef ülkenin huzurundan güvenliğinden ziyade başkanlık sisteminin uğraşı içindeler. Bugün demokrasiyle gelmiş, yüzde 49 oy ile gelmiş bir başbakan, demokrasiyi savunan bir Cumhurbaşkanımız yüzde 49 oy ile gelen başbakanı görevden alıyor. Bunun da anlamı ihtilal yapmış oluyor. Böyle bir ortamda ülke nasıl huzur bulur. Sektör el barış nasıl sağlanabilir. Bir çıkmazın içinde şehrimiz ve ülkemiz. Şu anda ülkemizin, bölgemizin ve şehrimizin en önemli ihtiyacı istikrar, huzur yaşanabilir bölge şehir ve ülke olmasıdır. Bu nedenle sektörümüzün veya huzurun yakalanması lazım.
Bu görev de iktidara düşmektedir. İktidarın da kendi içindeki sorunlarıyla değil de ülkenin ve halkın sorunlarıyla ilgilenebilecek bir aşamaya gelmesi gerekir. Yetki verdiğiniz insanların kararlarına saygı duymak zorundasınız. Bu nedenle ben ülkenin bir kaos içerisinde olduğunu düşünmekteyim.
Geçen gün Gaziantep’te büyük bir patlama meydana geldi. Bu patlama kenarda, köşede değil Gaziantep’in merkezinde, göbeğinde olmuştur. Bu terör örgütü bu şehrin içine, merkezine kadar sızmış ise, bunun tek sorumlusu iktidar partisidir. Devletin yönetim kadrolarıdır. Bunlara sahip çıkılmaması, bunların önüne geçilmesi lazım. Bunları önüne geçildiği zaman istikrar kendiliğinde oluşacaktır. Adem Kesenek-Özer Karınca
Elektrikçi Sadettin Koyun, “İnşaat sektörü durduğu zaman veya yavaşlama trendine girince tüm sektörler yavaşlama içerisine girer. Nedeni ise inşaat sektörü tüm sektörün lokomotifidir, taşıyıcısıdır” dedi.
Sabah’ın sorularını yanıtlayan Koyun, durgunluğun iki yıldan beri sürdüğünü vurguladı.
Sabah: Piyasa ne durumda, inşat sektöründe işler nasıl?
Koyun-44 yıldan beri inşaat sektörünün içinde olan Elektrikçi Sadettin Koyun, “O günden bugüne aktif olarak meslek hayatımız devam ediyor. Nasıl ki bir aracın kontağını açtığınız zaman bütün mekanizmaları işlev görürse, inşaat sektörü de etkin olduğu zaman bir çok alanı içinde barındırmaktadır. Yalnız çalışanlar değil, bunların yan çalışanları var, bir çalışanın giyim kıyafetinden tutun, tükettiği gıda maddesine kadar bunların hepsi iş olduğu zaman diğer sektörlere yansıma yapmaktadır. O nedenle inşaat sektörü şu günlerde son iki yıldan beri durgun bir süreç yaşamaktadır.
Kilis’e atılan her bombayı
Gaziantep’e atılmış olarak görmekteyiz
Sabah-Durgunluk ne zaman başladı?
Koyun -İnşaat sektöründe 2015’in başından beri durgunluk yaşanıyor. Halkımız seçim atmosferi anlayışını düşünerek durağan bir bekleme sürecine girdi. Bu bekleme süreci hala devam ediyor. 7 Haziran seçimleri ile bunun son bulacağını beklerken, birden bire bir kaos ortamı yaratıldı. Birileri tarafından bu kaos ortamı hala devam ediyor. 30 Kasım seçimleri belki hayat yeniden başlar istikrar kazanılır düşüncesiyle beklenti içine giren halkımız, bu düşünce ile siyasi partilere oy verdiler. Ama o beklentiler de boşa çıktı. Bugünkü koşulda iktidar partisi içindeki etkin insanları birbiriyle yarışmak ve itişmek adına hala ülkeyi kaosa doğru sürüklemekteler. İşsizlik daha çok artacak ve piyasada durgunluk had safhaya varacaktır. Bugünkü koşullarda erken seçimden bahsediliyor. Bu erken seçim ortamı yaratılırsa halk bir yıl daha geriye doğru gidecektir. Tabi ki bir kaos ortamı yaratıldı.
Sabah- Bölgede yaşanan olaylar piyasayı nasıl etkiledi?
Koyun-Bugün şehrimizde ve bölgemizde huzur yoktur, güvenlik yoktur, yaşanabilir bir ortam yoktur. Gaziantep sürekli ateş altında. Karkamış olsun, Kilis bölgesi olsun, Kilis her ne kadar il olsa da 15 yıl öncesine kadar bizim Gaziantep’in ilçesiydi. Kilis’e atılan her bombayı Gaziantep’e atılmış olarak görmekteyiz. Burada insanlar tedirgin, herhangi bir ticari yaşam düşünülmemektedirler. Yarın burada olası bir tedirginlik yaşandığında ben malı ne yapacağım, ben evi ne yapacağım? İnşaat sektörü bu açıdan durgun. O nedenle ülkemizin bir an önce huzur yakalaması lazım.
Böyle bir ortamda ülke
nasıl huzur bulur?
Sabah-Bu ortamı neye bağlıyorsunuz?
Koyun-Ülkeyi yöneten siyasi partinin ülkenin huzuruna endekslenmesi gerekir. Maalesef ülkenin huzurundan güvenliğinden ziyade başkanlık sisteminin uğraşı içindeler. Bugün demokrasiyle gelmiş, yüzde 49 oy ile gelmiş bir başbakan, demokrasiyi savunan bir Cumhurbaşkanımız yüzde 49 oy ile gelen başbakanı görevden alıyor. Bunun da anlamı ihtilal yapmış oluyor. Böyle bir ortamda ülke nasıl huzur bulur. Sektör el barış nasıl sağlanabilir. Bir çıkmazın içinde şehrimiz ve ülkemiz. Şu anda ülkemizin, bölgemizin ve şehrimizin en önemli ihtiyacı istikrar, huzur yaşanabilir bölge şehir ve ülke olmasıdır. Bu nedenle sektörümüzün veya huzurun yakalanması lazım.
Bu görev de iktidara düşmektedir. İktidarın da kendi içindeki sorunlarıyla değil de ülkenin ve halkın sorunlarıyla ilgilenebilecek bir aşamaya gelmesi gerekir. Yetki verdiğiniz insanların kararlarına saygı duymak zorundasınız. Bu nedenle ben ülkenin bir kaos içerisinde olduğunu düşünmekteyim.
Geçen gün Gaziantep’te büyük bir patlama meydana geldi. Bu patlama kenarda, köşede değil Gaziantep’in merkezinde, göbeğinde olmuştur. Bu terör örgütü bu şehrin içine, merkezine kadar sızmış ise, bunun tek sorumlusu iktidar partisidir. Devletin yönetim kadrolarıdır. Bunlara sahip çıkılmaması, bunların önüne geçilmesi lazım. Bunları önüne geçildiği zaman istikrar kendiliğinde oluşacaktır. Adem Kesenek-Özer Karınca