Gaziantep Taşeron İşçiler Dayanışma Derneği Başkanı Ahmet Kurt:
Gaziantep Taşeron İşçiler Dayanışma Derneği Başkanı Ahmet Kurt, hükümetin taşeron işçilerini oyuna getirdiğini ve bu oyunu bozacaklarını söyledi. İşçi tazminatlarının ortadan kaldırılması amacıyla kiralık işçi statüsü yaratıldığını ifade etti.
Kurt, Sabah’ın konuyla ilgili sorularını yanıtladı.
Sabah-Öncelikle, niçin Gaziantep’te böyle bir derneğe ihtiyaç duyuldu?
Ahmet Kurt- Sürekli iş, kadrolu iş güvenceli iş demektir. Son 3-4 yılda baktığımızda Türkiye’de kamu hastaneleri, üniversiteler ve belediyeler sürekli ve kadrolu bir işin dışında tamamen taşeron cehennemine dönüştürüldü. Hiç bir sosyal hakları ve iş güvencesi olmayan, örneğin bugün işine geldiğinde hemen işine son verilen ve hiçbir tazminat ve hak alamayan, sosyal hakları olmayan, kapı dışarıya konulabilen bir taşeron cehennemi yaratıldı. Bunun adına taşeron denildi. Gerek mevcut hükümetin ve gerekse muhalefet partilerinin 1 Kasım seçimleri öncesinde vermiş oldukları ortak vaadler, ‘Kadro vereceğiz’ şeklindeydi. Niçin kadro vereceğiz dediler. Çünkü alacağı oyları varoşlardan kenar semtlerden alacağı için, prim yapacağı için kadro üzerine konuştular. Önce Başbakanımız 120 bin dedi. Daha sonra 700 bin kişiye kadro vereceğiz dediler ve aldattılar” diye konuştu.
Taşeron işçiler mahkemeyi kazandı
Kölelik işçi büroları kuruldu
Sabah-Nedir bu kiralık işçi meselesi?
Kurt- Türkiye genelinde taşeron işçileri mahkemeye vermeye başladılar. Sözde şirket, ama belediye bünyesinde çalışıyorlardı. Temizlik işlerinde, asfalt işlerinde itfaiyede, park-bahçelerde, yani sözde şirket, para oraya akıyor. Ama belediye bünyesinde çalıştırılıyordu. İşten atıldığı zaman hiçbir tazminat verilmiyordu. Türkiye genelinde bu taşeron dediğimiz işçiler bizlerin de aracılığıyla mahkemeye gitmeye başladılar. Her kişi 70 ile 80 bin arasında tazminat almaya hak kazandı. Yani bu hükümet, ağzına gözüne bulaştırdı. İşçilerin bu 70-80 bin arası tazminatı belediyelere büyük bir külfet ve yük getiriyordu. Bu sefer bunun önüne geçmek için kiralık işçi statüsünü getirdiler.
Sabah-Taşeronlukta şçinin tüm sosyal hakları sıfırlanıyor gibi…
Ahmet Kurt- Sınav ile 3 yıllık sözleşmeli işe alınacak işçi, 3 yıl sonra sözleşmeyi şirket imzalamazsa işi yine fes olmuş oluyor. Bu arada ne oluyor, emekli olamıyor, gezdiği süre içerisinde primi yatmıyor. Hiçbir sosyal hakları olmuyor. 65-70 yaşına gelene kadar primi dolmuyor. Şimdi işçi statüsünde işçi istihdam büroları ki biz bunlara kölelik büroları diyoruz. İşçi bu bürolara gidecek, Buraya aidat ödeyecek. O kiralık büro örneğin Oğuzeli Belediyesi’nde iş var oraya gidecek, iş bitinceye kadar mesela 2 yıl sürecek, 2 yıl sonra Oğuzeli belediyesi bizden iş bitti, Nizip’e gideceksin veya özel bir şirkete gideceksin veya fabrikada çalışacaksın diyecek. Bu arada ne tazminat alabiliyor, ne de bir sosyal hakkı olabiliyor. Tamamıyla kiralık işçi. Biz buna köle işçi diyoruz. Sosyal haklardan yoksul, iş güvencesinden yoksul, Yani taşeronu da aratacak bir duruma geldi durum.
Sabah-Bunun önüne nasıl geçilir?
Ahmet Kurt -Biz burada Taşeron işçilere çağrı yapıyoruz. Bulunduğunuz şehirlerde, bulunduğunuz kurumlarda, örgütlenin, hangi sendika olursa olsun. Sendika veya dernek çatısı altında örgütlenin. Bunu ancak büyük bir güç birliği ile düzeltebiliriz diyoruz. Gün gelecek hastanelere doktorlar ithal edilecek, öğretmenler ithal edilecek. Devlet memuru da kalmayacak.
Sabah-Suriyeli işçilerin durumu nedir?
Ahmet Kurt- Bugün her fabrikada en az 20-30 Suriyeli çalışıyor. Bugün Gaziantep’te 20-30 Suriyeli çalışan fabrikalarda 20-30 Gaziantepli’nin işsiz kalması demektir. Bu da ileri ki zamanda Suriye ve Türk vatandaşları arasında etnik kimliğe dayalı ve mezhebe dayalı düşmanlık olacaktır. Adem Kesenek
Gaziantep Taşeron İşçiler Dayanışma Derneği Başkanı Ahmet Kurt, hükümetin taşeron işçilerini oyuna getirdiğini ve bu oyunu bozacaklarını söyledi. İşçi tazminatlarının ortadan kaldırılması amacıyla kiralık işçi statüsü yaratıldığını ifade etti.
Kurt, Sabah’ın konuyla ilgili sorularını yanıtladı.
Sabah-Öncelikle, niçin Gaziantep’te böyle bir derneğe ihtiyaç duyuldu?
Ahmet Kurt- Sürekli iş, kadrolu iş güvenceli iş demektir. Son 3-4 yılda baktığımızda Türkiye’de kamu hastaneleri, üniversiteler ve belediyeler sürekli ve kadrolu bir işin dışında tamamen taşeron cehennemine dönüştürüldü. Hiç bir sosyal hakları ve iş güvencesi olmayan, örneğin bugün işine geldiğinde hemen işine son verilen ve hiçbir tazminat ve hak alamayan, sosyal hakları olmayan, kapı dışarıya konulabilen bir taşeron cehennemi yaratıldı. Bunun adına taşeron denildi. Gerek mevcut hükümetin ve gerekse muhalefet partilerinin 1 Kasım seçimleri öncesinde vermiş oldukları ortak vaadler, ‘Kadro vereceğiz’ şeklindeydi. Niçin kadro vereceğiz dediler. Çünkü alacağı oyları varoşlardan kenar semtlerden alacağı için, prim yapacağı için kadro üzerine konuştular. Önce Başbakanımız 120 bin dedi. Daha sonra 700 bin kişiye kadro vereceğiz dediler ve aldattılar” diye konuştu.
Taşeron işçiler mahkemeyi kazandı
Kölelik işçi büroları kuruldu
Sabah-Nedir bu kiralık işçi meselesi?
Kurt- Türkiye genelinde taşeron işçileri mahkemeye vermeye başladılar. Sözde şirket, ama belediye bünyesinde çalışıyorlardı. Temizlik işlerinde, asfalt işlerinde itfaiyede, park-bahçelerde, yani sözde şirket, para oraya akıyor. Ama belediye bünyesinde çalıştırılıyordu. İşten atıldığı zaman hiçbir tazminat verilmiyordu. Türkiye genelinde bu taşeron dediğimiz işçiler bizlerin de aracılığıyla mahkemeye gitmeye başladılar. Her kişi 70 ile 80 bin arasında tazminat almaya hak kazandı. Yani bu hükümet, ağzına gözüne bulaştırdı. İşçilerin bu 70-80 bin arası tazminatı belediyelere büyük bir külfet ve yük getiriyordu. Bu sefer bunun önüne geçmek için kiralık işçi statüsünü getirdiler.
Sabah-Taşeronlukta şçinin tüm sosyal hakları sıfırlanıyor gibi…
Ahmet Kurt- Sınav ile 3 yıllık sözleşmeli işe alınacak işçi, 3 yıl sonra sözleşmeyi şirket imzalamazsa işi yine fes olmuş oluyor. Bu arada ne oluyor, emekli olamıyor, gezdiği süre içerisinde primi yatmıyor. Hiçbir sosyal hakları olmuyor. 65-70 yaşına gelene kadar primi dolmuyor. Şimdi işçi statüsünde işçi istihdam büroları ki biz bunlara kölelik büroları diyoruz. İşçi bu bürolara gidecek, Buraya aidat ödeyecek. O kiralık büro örneğin Oğuzeli Belediyesi’nde iş var oraya gidecek, iş bitinceye kadar mesela 2 yıl sürecek, 2 yıl sonra Oğuzeli belediyesi bizden iş bitti, Nizip’e gideceksin veya özel bir şirkete gideceksin veya fabrikada çalışacaksın diyecek. Bu arada ne tazminat alabiliyor, ne de bir sosyal hakkı olabiliyor. Tamamıyla kiralık işçi. Biz buna köle işçi diyoruz. Sosyal haklardan yoksul, iş güvencesinden yoksul, Yani taşeronu da aratacak bir duruma geldi durum.
Sabah-Bunun önüne nasıl geçilir?
Ahmet Kurt -Biz burada Taşeron işçilere çağrı yapıyoruz. Bulunduğunuz şehirlerde, bulunduğunuz kurumlarda, örgütlenin, hangi sendika olursa olsun. Sendika veya dernek çatısı altında örgütlenin. Bunu ancak büyük bir güç birliği ile düzeltebiliriz diyoruz. Gün gelecek hastanelere doktorlar ithal edilecek, öğretmenler ithal edilecek. Devlet memuru da kalmayacak.
Sabah-Suriyeli işçilerin durumu nedir?
Ahmet Kurt- Bugün her fabrikada en az 20-30 Suriyeli çalışıyor. Bugün Gaziantep’te 20-30 Suriyeli çalışan fabrikalarda 20-30 Gaziantepli’nin işsiz kalması demektir. Bu da ileri ki zamanda Suriye ve Türk vatandaşları arasında etnik kimliğe dayalı ve mezhebe dayalı düşmanlık olacaktır. Adem Kesenek
RSS