Muayene sayılarının fazlalığı ile övünmenin değil, hasta sayısının neden arttığının sorulmasının doğru politika olduğunu dile getiren Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Gaziantep Şube Eş Başkanı Serpil Dağdemir, yüzbinlerce atama bekleyen varken, ilan edilen sağlık emekçisi atama sayısının yetersizliğinden dert yandı.
Aslolan hasta olmayı engellemek
Dağdemir, “Aslolan hasta olmayı engellemek. Bunun için de desantralize, ulaşılabilir koruyucu ve bütüncül bir sağlık sistemine ihtiyaç var. Toplumun sağlık bilgisinin arttırılması yanında; yeterli ve dengeli beslenme, uygun konutlarda barınma, temiz su, güvenceli bir işe sahip olma, doğayla uyumlu bir yaşam kriterlerine de sahip olması gerekir. Bunların yanında kutuplaşma ve şiddetin olmadığı demokratik bir yaşam sürmek de sağlık açısından önemlidir. Çok sayıda hasta muayene edip tedavi etmek sağlıklı bir toplum olduğumuz anlamına gelmiyor” şeklinde konuştu.
Kışkırtıcı sağlık sisteminden vazgeçilmeli
Muayenenin hangi koşullarda yapıldığının önemli olduğunu dile getiren Dağdemir, “Sağlık emekçileri bunları yapmak için sürekli fazla mesai yapmak ve nöbet tutmak zorunda kalmaktadır. Az personelle, angarya koşullarında emekliliğe yansımayan düşük ücretler ile çalışmak zorundadırlar. Üretim tüketim ilişkisi içinde kar elde edilen bir alan haline getirilmeye çalışılan ve kışkırtılarak talebi arttırılan sağlık sisteminden vazgeçilmeli. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği, emekçilerin ve halkın örgütlü yapıları eliyle hizmetin planlanmasından sunumuna kadar dahil edildiği bir sistem inşa edilmeli” dedi.
Türkiye OECD ülkeleri içerisinde sondan 3. sırada aldı
Dağdemir, “OECD tarafından yayımlanan “2023 bir bakışta sağlık” raporunda: OECD ülkelerinde sağlık harcamalarının gayri safi yurtiçi hasılaya oranın yüzde 9,2 olduğu belirtilmişken, raporda Türkiye’de bu oran yüzde 4,3’te kaldı. Türkiye OECD ülkeleri içerisinde sondan 3. sırada yer almış olması sağlık sistemimizi gözler önüne seriyor” açıklamasını yaptı.
Sağlık hizmetinin sunucuları sağlık emekçileri açısından bakıldığında yüz bin kişiye düşen hekim ve hemşire sayısını değerlendiren Dağdemir, “Yüz bin kişiye düşen hekim ve hemşire sayısı 2021 yılı için bu sayılar sırasıyla AB’de 402 ve 886, OECD’de ise 372 ve 932. 2022 yılında ülkemizde; toplam hekim sayısı 194 bin 688, toplam diş hekimi sayısı 42 bin 359, hemşire sayısı 243 bin 565 ve ebe sayısı 59 bin 632 olmuşken; 100 bin kişiye düşen hekim sayısı 228, hemşire ve ebe sayısı 356 oldu” ifadelerini kullandı.
Sağlıklı ve güvenlikli çalışma ortamlarının oluşması için mücadeleye devam edeceğiz
“Verilerde de ihtiyacın ne düzeyde olduğu belli iken ne atama bekleyen sağlık emekçileri ne de halka müjde diye açıklanan oranlar ihtiyacı karşılamıyor” tespitini yapan Dağdemir, “Üstelik yüz binlerce sağlık emekçisi atama beklerken az sayıda sağlık emekçisinin atanması kabul edilmez. Ülkemizde sağlık emekçileri düşük ücretler, uzun çalışma süreleri, mobbing altında çalışmaktadırlar. Sağlık emekçilerinin sayısının OECD ortalamasına kadrolu güvenceli olarak çıkarılması, sağlıklı ve güvenlikli çalışma ortamlarının oluşması için mücadeleye devam edeceğiz” dedi.