CHP’nin siyasi faaliyetine yeniden başladığı 1992’de, CHP’den istifa ederek Deniz Baykal’ın yanında yer alan Anakent Belediye Başkanı Celal Doğan, CHP’nin son seçimde aldığı yenilginin nedeni olduğunu ileri sürdüğü “dar kadrolu ve hizipçi” diye suçladığı Deniz Baykal’a genel başkanlıktan istifa çağrısında bulunuyor. Doğan’ın ulusal basında tanıdığı bazı gazeteciler aracılığıyla Deniz Baykal aleyhine görüş belirtip, yazı yazdırması parti tabanında tepkilere neden oluyor.
O dönemde, Erdal İnönü başkanlığındaki SHP’nin sosyal demokrat politikalar üretemediğini ve solu temsil edemediğini söyleyerek, genç ve dinamik görünümü, cesareti ile solun liderinin Deniz Baykal olabileceğini ifade ederek, CHP’nin yeniden faaliyete başladığı dönemde Deniz Baykal’ın yanında yer alan ve ilk kurultaya kadar CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevi yapan Celal Doğan2daki bu değişimi anlayamadıklarını belirten partililer şöyle konuştu:
“Celal Doğan’ın bu tavırlarını anlamak mümkün değil. Çünkü o dönemde Deniz Baykal’a şirin görünmek ve yeni açılan CHP’yi güçlü göstermek için, SHP’nin içini boşalttı. Belediyede çalışan kaç işçi varsa hepsini baskı ile istifa ettirip CHP’ye götürdü. O zamanlar, elinin kolunun uzanabildiği her yerde SHP’nin altını oydu. Ne zamanki 27 Mart 1994 yerel seçimleri yaklaştı, hangi partiden seçim kazanabileceğini ölçüp tartarak SHP’ye geri döndü. CHP’ye zorla götürdüğü insanları bu kez zorla geri SHP’ye çağırdı. Döndürebildiklerini döndürdü, fakat bir bölümü Celal Doğan’ın ardından oradan oraya sürüklenmeyi kabul etmeyerek CHP’de kaldı ki, bunlardan biri de amcasının oğlu Mustafa Doğan oldu.”
SHP ile CHP’nin birleşmesi ve Deniz Baykal’ın yeniden CHP’nin genel başkanlığına getirilmesinden rahatsız olan ve parti meclisinin belediye başkanlarının milletvekilliğine aday olmayacakları kararı nedeniyle de iyice kırılan Celal Doğan’ın, erken genel seçimler öncesi bir süre DYP’ye geçip geçmeme konusunda kararsız kaldığı biliniyor. Ancak bu işin SHP’den CHP’ye, CHP’den SHP’ye geçmek gibi olmadığı ve büyük tepki alacağını tahmin ettiği için bu kararından vazgeçtiği belirtiliyor. Partililer, “Deniz Baykal’ın yanından ayrılmayan, onun uğruna partisini bırakıp giden Celal Doğan’a ne oldu ki, şimdi daha genel başkanlığa gelişinin ardından iki ayrı bile dolmamış Deniz Baykal ile bu iş olmaz, istifa etsin diyebiliyor. CHP’ye giderken Deniz Baykal’la bu iş olurdu da şimdi mi olmuyormuş? Celal Doğan, 24 Aralık seçimlerinde solun aldığı oyun utanç verici olduğunu ifade ediyor. Buna karşılık Gaziantep’te CHP’nin almadığı oylarda kendisinin katkısının bulunduğunu bilmeyen yok. Anakent Belediye Başkanı olarak seçimlere asılmadı. Birkaç kez adaylara göstermelik dolaşmasının dışında partiye kesinlikle çalışmadı. Ben aday olamazsam, oy da yok mantığı ile davrandığını inkâr etmesi mümkün değil.”
O dönemde, Erdal İnönü başkanlığındaki SHP’nin sosyal demokrat politikalar üretemediğini ve solu temsil edemediğini söyleyerek, genç ve dinamik görünümü, cesareti ile solun liderinin Deniz Baykal olabileceğini ifade ederek, CHP’nin yeniden faaliyete başladığı dönemde Deniz Baykal’ın yanında yer alan ve ilk kurultaya kadar CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevi yapan Celal Doğan2daki bu değişimi anlayamadıklarını belirten partililer şöyle konuştu:
“Celal Doğan’ın bu tavırlarını anlamak mümkün değil. Çünkü o dönemde Deniz Baykal’a şirin görünmek ve yeni açılan CHP’yi güçlü göstermek için, SHP’nin içini boşalttı. Belediyede çalışan kaç işçi varsa hepsini baskı ile istifa ettirip CHP’ye götürdü. O zamanlar, elinin kolunun uzanabildiği her yerde SHP’nin altını oydu. Ne zamanki 27 Mart 1994 yerel seçimleri yaklaştı, hangi partiden seçim kazanabileceğini ölçüp tartarak SHP’ye geri döndü. CHP’ye zorla götürdüğü insanları bu kez zorla geri SHP’ye çağırdı. Döndürebildiklerini döndürdü, fakat bir bölümü Celal Doğan’ın ardından oradan oraya sürüklenmeyi kabul etmeyerek CHP’de kaldı ki, bunlardan biri de amcasının oğlu Mustafa Doğan oldu.”
SHP ile CHP’nin birleşmesi ve Deniz Baykal’ın yeniden CHP’nin genel başkanlığına getirilmesinden rahatsız olan ve parti meclisinin belediye başkanlarının milletvekilliğine aday olmayacakları kararı nedeniyle de iyice kırılan Celal Doğan’ın, erken genel seçimler öncesi bir süre DYP’ye geçip geçmeme konusunda kararsız kaldığı biliniyor. Ancak bu işin SHP’den CHP’ye, CHP’den SHP’ye geçmek gibi olmadığı ve büyük tepki alacağını tahmin ettiği için bu kararından vazgeçtiği belirtiliyor. Partililer, “Deniz Baykal’ın yanından ayrılmayan, onun uğruna partisini bırakıp giden Celal Doğan’a ne oldu ki, şimdi daha genel başkanlığa gelişinin ardından iki ayrı bile dolmamış Deniz Baykal ile bu iş olmaz, istifa etsin diyebiliyor. CHP’ye giderken Deniz Baykal’la bu iş olurdu da şimdi mi olmuyormuş? Celal Doğan, 24 Aralık seçimlerinde solun aldığı oyun utanç verici olduğunu ifade ediyor. Buna karşılık Gaziantep’te CHP’nin almadığı oylarda kendisinin katkısının bulunduğunu bilmeyen yok. Anakent Belediye Başkanı olarak seçimlere asılmadı. Birkaç kez adaylara göstermelik dolaşmasının dışında partiye kesinlikle çalışmadı. Ben aday olamazsam, oy da yok mantığı ile davrandığını inkâr etmesi mümkün değil.”
RSS