Kendi sorunları kendi ağızlarından…
Bir eczacı hayvan ihracatçılığı yapıyor
Kuzu kesimi önlenmeli, Et ihracatında da taban fiyat konulmalıdır. Fonların yüksekliği, ihracatın ilerisini iyi görmemize engel oluyor.
NAZAN HIDIROĞLU
Nurettin Aktaş, Erzurum Palu 1947 doğumlu. Eczacı. Beritan aşiretinden geliyor. 5 yıl eczacılık yaptıktan sonra ihracat yapmaya başlamış. Küçüklükten beri hayvancılıkla uğraşıyor. 3-4 kardeş birlikte çalışıyorlar.
-Canlı hayvan ihracatının dünü, bugünü ve geleceği hakkında düşünceleriniz nelerdir? Sorunlarınızı söyler misiniz?
-Canlı hayvana geçmiş yıllarda hiç iyi bir politika yapılmamıştır. Et-balık kurumu bile hayvan üreticisini sömürmüştür. Hayvan ucuz fiyata alınıp, üreticinin iflasına bile neden olunmuştur. Yem, hayvanın ham maddesidir. Canlı hayvanı yetiştiren üretici ucuz yemle desteklenmelidir. Şu an hayvan ihracatı durdurulduğu halde, harıl harıl yem ihraç edilmektedir. Yem fabrikaları yüzde 40 kapasite ile çalışmaktadır. Teşvik ve polisiye tedbirleri işe yaramamaktadır. Formaliteler çok. 1985’te ihraç edilen canlı hayvandan prim adı altında yüzde 2 vergi iadesi alacağız. İhracat yapalı 30-40 gün oldu. Paramızı halâ alamadık. Sanayici diğer ihracatçı vb. gibiler destekleniyor. Üretici hiç bir yönden desteklenmiyor. Üstelik bir de sığırdan 5, keçiden 5 koyundan 15 dolar fon alınıyor. Bu çok yüksektir. Ellerini yakamızdan çeksinler, teşvik de istemeyiz. 4 holdingi desteklemek için fon yükseldi. Böyle giderse ileriyi çok iyi görmüyorum.
-İhracatın 12 ay açık kalmasını ister misiniz?
-12 ay ihracat açık kalmazsa mal beslenmemekte. Üstelik ülke içinde de et fiyatları yükselmektedir. Dünyada en lezzetli et Türkiye'nindir. İhracatı 3-4 ay kapatarak yabancı ülkelere besicilik öğretiyoruz. Serbest piyasa deniyor. Ama gerçek öyle olmuyor. Önceden sığır fiyatı düşük idi. Şimdi sığır ve koyun fiyatı birbirine yaklaşıktır. Keçi serbesttir. Keçinin üretimi bol oluyor. Üretici kazandığı için yapıyor. Koyun ve keçi fiyatı da yaklaşık aynıdır. Teşvik edilmeli ki üretici üretimini artırsın, satışlar olsun. Üretici bu işleri başka bir iş yapmayı bilmediğinden yapmaktadır. Bunların olmaması gerekir.
-Sizce et mi, yoksa canlı hayvan mı ihraç edilmelidir? Sorunlar nelerdir?
-Bence çok dengesiz durumlar var. Şöyle ki, et kesenlerin 8-10 kiloluk kuzunun kesilmesine engel olunmuyor. Canlı hayvan ihracatına kilo sınırı, taban fiyat konuyor. Canlı hayvana oranla etin kilosunun 4-5 bin dolar civarında olması gerekir. Ancak bu böyle olmuyor. Üreticinin emeği birkaç holdinge peş keş çekiliyor. Canlı hayvan serbest bırakılsa, kuzu kesimi bitecektir. Bence adil dengeler konulmalıdır. Şu durumda et ihracatı ülke zararınadır. Canlı hayvan ihracatı ise üretici zararınadır.
-Ne gibi tedbirler alınmasını istersiniz?
-200 dolardan et ihraç ediliyor. Ot demek et demektir. Oysa hayvanımızı besleyip, İhraç etsek, çok daha yararlı olacaktır. Planlı, adil, akılcı ihracat yöntemleri bulunmalıdır. Alışımız, satışımız kilo ile olmaktadır. Ama neden fon hayvan başına almıyor. Bu da yanlıştır. Olmaması gerekir.
-Şimdiki mevcut hayvan pazarı hakkında düşünceleriniz nelerdir?
-Pazar yetersizdir. Trafiğin çok yoğun olduğu bir yerdir. Orası ancak yükleme yeri olabilir. Daha uygun bir yer bulunmalıdır Ticaret Borsası görevini yapmıyor. Bizden yüzde 1 Tescil için para alıyor da bir pazar oluşturamadı bugüne kadar. Bizim getirdiğimiz dövize karşılık, pazarımız som altından olmalıdır. Kredi, yem, pazar, üreticiyi destekleme, serbestlik, olmalı, fon kalkmalıdır.