Kendi sorunları kendi ağızlarından
"Hükümet bize elini uzatmalı, düşük faizli kredi vermelidir” “Komisyoncuya pay vermezsek Pazar bulamıyoruz, hayvanlarımız elimizde kalıyor”
NAZAN HIDIROĞLU
3 Mart 1984 günü Ticaret ve Sanayi Odasında, Canlı Hayvan İhracatçılar Birliğinin toplantısı yapıldı. Birliğin yönetim kurulu üyeleri seçilirken pek çok besici, ihracatçı da oradaydı. Kendi aralarında devamlı konuşan, pek çok sorunları olduğunu söyleyen Birlik üyelerinin kürsüye çıkıp sorunları dile getirmesi biraz beklenir biraz da beklenemezdi. Konuşmayı bile zor beceren, biraz ürkek, biraz temkinli insanlar kalabalık içinde konuşmadılar. Sorunları öğrenmek istediğimizden biz arka sıralara geçerek müstahsilden sorunlarını dile getirmesini istedik. Konuştuğumuz iki müstahsil şunları söylüyor.
Colo Çelik, hayvan besicisi, ihracatçı. Yılda 6 bin koyun üretiyor. Ancak geçen yıl bin 500 koyun beslemiş, zarar etmiş. «Ne yapalım başka iş bilmiyoruz, zarar etsek te bu işi yaparız.» diyor. 2 hanımı ve 9 çocuğu var. Besiciliğe tüm aile emek veriyorlar. Çolo Çelik, geçen yıl zarar etmesinin nedenini şöyle açıklıyor: «İhracat yaparken hayvan başına fon vermek büyük bir yük oluyor. Her koyun için 7 bin lira fon parası. Yem, nakliye çok pahalı. Mağarada hayvan beslerken, römorklarla su taşımanın mali külfeti fazla” diyor.
-Kazanan ihracatçıya kıyasla sizin kaybetmenizin nedeni nedir? diye soruyoruz.
-Sahipsiz olduğumuzdan Arap komisyoncuların elinde kalıyoruz. Komisyoncuya pay vermesek, pazar bulamayız. Hayvanlarımız elimizde kalır. Beslemek ve satmak zorundayız.
-Ne gibi önlemler alınmasını istersiniz?
-Temennimiz Ziraat Bankasının az faizle kredi vermesidir. Hiç bir birlikten kredi alamıyoruz. Hükümetin bize elini uzatması, ahır, su, elektrik, yol, teşkilatını kurması sorunlarımızın çoğunu çözebilir. İhracat için, besicilik mesleğinin iyiye gitmesi için müstahsile destek olunmalıdır.
Casim Saatçi, Urfalı, besici ve ihracatçı. Geçen yıl zarar ettiğini, Arap komisyoncuların kendilerini zarara soktuklarını belirtiyor.
-Et ihracat etseniz kâr eder miydiniz diye soruyoruz.
-Canlı hayvan ihracatından çok, et satınca kâr ettim Müstahsil için de, ülkemiz için de et satmak yararlıdır. Et ihraç etmek zor ama, et ihraç edersek hayvanın kemiği de, kanı da değerlenir.
-Canlı hayvan ihracatını zararlı mı buluyorsunuz?
-Başta iyi bir fiyat dengesi olmadığı düşüncesindeyim. Kıbrıs’ta geçen günler 2 bin 457 dolardan hayvan ihraç edildi, İsrail ırkı koyunu Araplar sevmediği halde, Suudi Arabistan hu hayvanları aldı. Bizim Avas cinsi, beyaz ırk hayvanımız çok daha değerli olduğu, Araplarda çok tercih ettiği halde bin 600 dolardan satıldı. Şimdi hayvan 45 kilodan aşağıya ihraç edilmedi. Kuzu hayvanlar kesildi. Bu da pek çok zarar doğurdu. Erkek hayvan kalmayacak bu gidişle. Bu hayvanları kesmeyip biraz beslesek, şimdi 10 kilogram et ihraç edeceğimize, ilerde 20 kilogram et ihraç eder, daha çok döviz alırız.
-İhracatın ve üreticinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
-Hiç iyi görmüyorum. Üretici desteklenmediği sürece, ihracat geriye gidecektir. Besicilik mesleği yapılmaz duruma gelecektir. Bize sahip çıkılması şarttır.