Mehmet Akif Sarıca: Zengin daha da zenginleşirken, geniş halk kesimleri yoksullaşıyor
Gelir dağılımındaki adaletsizliğin her geçen gün daha da derinleştiğini söyleyen Sarıca, ‘’Ekonomik büyümeden elde edilen kazanç, toplumun tüm kesimlerine adil biçimde yansımamakta; zengin daha da zenginleşirken, geniş halk kesimleri yoksullaşıyor. Çalışanların önemli bir bölümü, açlık sınırının dahi altında olan asgari ücretle geçimini sürdürmek zorunda kaldı. Asgari ücret, adeta bir taban ücret olmaktan çıktı, ülkenin genel ücret standardı hâline geldi. Bu durum, gelir adaletsizliğini yapısal bir soruna dönüştürmekte ve emek kesiminin refah payından giderek daha az pay almasına yol açıyor’’ değerlendirmesinde bulundu.
İşçinin yılın başında aldığı net ücret, vergi dilimlerindeki düzenlemeler nedeniyle azalıyor
Ücretli çalışanlar üzerinde, hem doğrudan gelirlerinden hem de dolaylı olarak harcamalarından kaynaklanan ağır bir vergi yükü bulunduğunu sözlerine ekleyen Sarıca, ‘’Ücretlerin vergilendirilmesinde mevcut tarife ve oranlar çalışanları mağdur ediyor. İşçilerin yılın başında aldığı net ücret, ilerleyen aylarda vergi dilimlerindeki düzenlemeler nedeniyle giderek azalıyor. Bu durum, toplu iş sözleşmeleriyle elde edilen ücret artışlarının anlamını yitirmesine neden oluyor. İşçilerin vergi nedeniyle uğradıkları gelir kaybının önlenmesi için acilen düzenleme yapılması gerekiyor. Sosyal devlet olmanın gereği olarak vergide adalet sağlanmalı, gelir vergisi tarifesi ve oranı ücretliler lehine yeniden düzenlenmeli’’ çağrısında bulundu.
Ücret, ikramiye ve diğer özlük hakları ile çalışma koşulları bakımından hâlen önemli eksiklikler bulunuyor
İl Başkanı Sarıca, ‘’696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kadroya geçirilen işçilerin, ücret, ikramiye ve diğer özlük hakları ile çalışma koşulları bakımından hâlen önemli eksiklikler bulunuyor. Bu eksiklikler, hem çalışanların yaşam standartlarını olumsuz etkilemekte hem de işyerlerinde çalışma barışını ve verimliliği zedeliyor. Kamu kurum ve kuruluşlarında kalıcı bir huzur ortamı ve adil bir çalışma düzeni tesis edilebilmesi için, söz konusu sorunların ivedilikle giderilmesi ve gerekli düzenlemelerin hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. Ayrıca kamuda hâlen taşeron işçisi olarak çalışanlar bulunuyor. 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) düzenlemesi dışında bırakılan işçilerin bir an önce kamuda kadroya alınmasını ve kamuda taşeron işçisi sorununun tamamen çözüme kavuşturulması gerekiyor’’ açıklamasını yaptı.
Banka promosyonlarının tamamı çalışanlara aktarılmalı
Banka promosyonlarına değinen Sarıca, ‘’Banka promosyonları, işçilerin maaş ödemelerinin belirli bir banka aracılığıyla yapılması karşılığında, banka tarafından işyeri adına ödenen maddi katkılar. Özel sektörde ve kamuda bulunan alt işverenlerin büyük bölümü, promosyon bedellerini kendi uhdesinde tutarak çalışanlara yansıtmıyor. Bu uygulama, eşitlik, hakkaniyet ve dürüstlük ilkelerine aykırı olduğu gibi, işçinin emeğinden doğan mali haklarının da ihlali anlamına geliyor. Bu nedenle, özel sektör işyerlerinde yapılan banka promosyon anlaşmalarından doğan tutarların, tamamının çalışanlara aktarılması gerekiyor’’ çağrısında bulundu. Haber Merkezi

