23 Nisan Türkiye’de ‘Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ olarak kutlanırken, TÜİK verileri Türkiye’de her 10 çocuktan 4’ünün yoksulluk veya sosyal dışlanma riskiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. CİSST verilerine göre ise cezaevlerinde 4 binden fazla çocuk tutuklu bulunuyor.
23 Nisan , Türkiye’ye ‘Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ olarak kutlanıyor. Bu yıl 105. yılında olan 23 Nisan’da çocuklar, maddi yoksunluk ve yoksulluğun en çok etkilediği kesimler arasında.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 2024 yılı sonu itibariyle toplam nüfusun içerisinde çocukların sayısı yaklaşık 22 milyon. Çocukların 10 milyonu yoksul. Kayıtlı “çocuk işçi” sayısı 1 milyon 474 bin, kayıt dışı çocuklarla sayı yaklaşık 3 buçuk milyonu buluyor. Sadece 2024 yılında 16-17 yaş aralığındaki 9 bin 354 kız çocuğu evlendirildi.
TÜİK verilerinde, “yaş gruplarına göre yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanların oranı” 0-17 yaş grubunda en yüksek seviyede görünüyor.
0-17 yaşta “yaş gruplarına göre yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanların oranı” 2021’den bu yana gerileme gösterse de 2024 yılında halen 10 çocuktan 4’ü risk altında bulunuyor.
TÜİK Çocuk Sağlığı ve Yoksunluğu verilerine göre 2024 yılında çocukların yüzde 64’ü boş zaman aktivitelerine katılmazken, yaklaşık yarısı evden uzakta 1 hafta tatil yapamıyor.
10 çocuktan 3’ü gelişim ihtiyaçları doğrultusunda günde en az bir kez et, tavuk veya balık içeren yemek yiyemezken, bunun neredeyse 4 çocuktan biri bunu maddi yoksunluk nedeniyle karşılayamıyor.
Çocukların beslenme ve tatil ihtiyaçlarının ardından da özellikle maddi nedenlerle aktivitelerden uzak kaldığı görülürken, 10 çocuktan 2’si “Paralı okul gezilerine ve okul etkinliklerine katılabilme”, “Boş zaman aktivitelerine katılabilme”, “Ev dışı aktivitelerde kullanılabilecek araç (bisiklet tekerlekli paten vb.)” ve “Evde oynanabilecek oyuncaklar” sahibi olmama durumu bulunuyor.
Zorunlu eğitim faaliyeti dışında uzmanlaşmış bir kişi veya kurumdan alınan bakım hizmetine veya bu bakım hizmetinden faydalanıp daha fazlasını almaya ihtiyaç duyan 0-12 yaş arasındaki çocukların oranı yüzde 1,5 olarak tahmin edilirken, bu bakım hizmetine ihtiyaç duyan çocukların yüzde 74,7'si maddi yetersizlik nedeniyle bakım hizmetine ulaşamadı.
Öte yandan, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nin (CİSST) verilerine göre, 12-18 yaş aralığındaki tutuklu çocuk sayısı 173'ü kız çocuğu olmak 4 bin 011. Anneleriyle cezaevinde bulunan 0-6 yaş aralığındaki çocuk sayısı 759.
Fikir ve Sanat Atölyesi Derneği’nin (FİSA) verilerine göre ise, 2024 yılında en ez 777 çocuk önlenebilir sebeplerden dolayı öldü. Bunların 61’i devletin gerçekleştirdiği yaşam hakkı ihlali sonucu. 716’sı “devletin ihmali” sonucu öldü. Aynı verilere göre en az 78 çocuk, Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) dahil çalıştırıldıkları yerlerde öldü. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre ise, son iki yılda en az 742, 2025'in ilk 2 ayında 9 çocuk iş cinayetlerinde öldü. Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG) 2024 Eğitim İzleme Raporuna göre; zorunlu eğitim çağında olan yaklaşık 612 bin 814 çocuk eğitim dışında kaldı. Ayrıca 2024 yılında toplam 242 bin 360 mülteci ve göçmen çocuk da eğitim dışında kaldı. Artıgerçek