Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın sosyal medyanın 13 yaşından küçük çocuklara yasaklanması, 13-16 yaş arası çocuklar için sınırlandırılmasına yönelik üzerinde çalıştığı düzenlemeler tartışma yarattı. Uzmanlar, yapılacak düzenlemenin bütünlüklü bir yaklaşım ile ele alınması gerektiğine dikkati çekerek yasakların sosyal medyayı daha çekici hale getirebileceğini vurguladı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş yaptığı açıklamada, yaş sınırı olarak kademeli bir düzenleme üzerinde çalıştıklarını kaydetti. Göktaş, “13 yaşa kadar olan çocuklarımız için ayrı, 13-16 yaş grubunda olan çocuklarımız için de ayrı olmak üzere, 2 farklı kademe olarak çalışmalarımızı devam ettiriyoruz” dedi.
Göktaş, 16 yaşından küçük çocukların sosyal medya hesabı açtığı taktirde yaş tespitinin doğru biçimde yapılabilmesi noktasında sosyal medya platformlarına denetim konusunda hükümlülükler getirmeyi planladıklarını belirtti.
Ekim ayında başlayacak yasama yılında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından TBMM’ye sunulması planlanan yasa tasarısında 13 yaş altı çocukların sosyal medyaya erişiminin tamamen yasaklanması düşünülürken 13-16 yaş arası çocuklar için ise ebeveyn izni zorunlu olacak.
Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK) verilerine göre Türkiye’de çocukların yüzde 52,2’si çevrimiçi platformlarda siber zorbalığa şahit oluyor. Bunları yüzde 23’ü ise “genel ahlaka aykırı, müstehcen mesajlar” oluşturuyor. Dünyada ise bazı ülkelerde bu oran yüzde 65’e kadar çıkabiliyor.
UNESCO’nun 2021 yılına ait verilerine göre, Avrupa’daki çocukların yarısı, ABD’de ise %60’ı siber zorbalığa maruz kaldı. Avrupa ve diğer ülkelerde çocukların dijital ortama erişme yaşının ne olması gerektiğine dair tartışamalar uzun süredir devam ediyor. Türkiye’de de çocuklara yönelik sosyal medya kullanım yaşının kaç olmasına dair tartışmalar gündemdeki yerini koruyor.
“Müfredat değişikliği gerekiyor”
Çocukların erken yaşlarda dijital ortama dâhil olduklarını belirten Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Hasan Erdoğan, yasaklama veya sınırlamanın etkili olmayabileceği kanısında. Erdoğan, internet çağında yaşadığımızın altını çizerek, “3 yaşındaki çocukların elinde telefon var. Sınır koymadan önce ailelerin bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bunlarda okullarda verilecek eğitim ve ebeveynlerin bilinçlendirilmesiyle sağlanabilir. O yüzden de buna yönelik müfredat değişikliğine gidilmeli” dedi.
Devletin, uluslararası sözleşmelere ve iç hukuka göre çocuklara yönelik her türlü istismara karşı etkili yöntemler geliştirmesi gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, alanında uzman akademisyenlerden görüş alınarak bütüncül bir bakış açısı ile “çocuk odaklı” bir yaklaşımla çalışmaların yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Erdoğan, “Yasaklar çocukları cezbedebilir, yasak olana daha çok yöneltebilir. VPN gibi uygulamalarla yasakları delebilirler, çeşitli yöntemler kullanabilirler” dedi.
Toplumun, çocuklara yönelik gerçekleştirilen siber suçlara yönelik farkındalığının arttırılması gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, “TV’lerde kamu spotu, MEB aracığıyla da okullarda farkındalığa yönelik materyaller dağıtılabilir” dedi.
BM Çocuk Hakları Sözleşmesinde “çocukların katılım hakkı” olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Bu hak ifade, düşünce ve bilgiye ulaşma hakkını içerir. 16 yaş altına sosyal medyayı kullanmayı yasaklarsanız katılım hakkı ve bilgi edinme hakkını da engellemiş olursunuz. Bunun yerine ilgili uzmanlar ve ilgili bakanlıklarla bu sakıncalı içeriklere yönelik önleyici programların tasarlanması gerekiyor” dedi.
Erdoğan, çocukların zararlı içeriklerden korunması noktasına yoğunlaşılması gerektiğini belirterek, yasaklamayla sorunların çözülemeyeceğinin altını çizdi.
“Çocuklar, toptan yasakçı bir zihniyet yerine eğitimlerle doğru yönlendirilebilirler”
Çocuklara yönelik sosyal medya ve internet kısıtlamasına yönelik tartışmaların yeni olmadığını belirten Ankara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü Öğr. Üyesi Doç. Dr. Zafer Kıyan, dünya genelinde sosyal medya kullanımlarının her yıl yükseldiğine vurgu yaparak çocuklarında erken yaşlarda telefon ve tabletler kullanarak dijital ortama dâhil olduklarını belirtti.
Yaş sınırlamasına yönelik yapılan yasa hazırlığına gönderme yapan Kıyan, dijital ortamın içine doğan çocukların elinden bir anda kullandıkları teknolojik aletlerin alınmasının çocukları olumsuz yönde etkileyebileceğine dikkat çekti. Kıyan, “Toptan bir yasakçı zihniyet ve sansür yerine çocuklar, sosyal medya kullanımı üzerine eğitimlerle doğru yönlendirilebilirler. MEB, müfredeta bunu ekleyebilir, bu konuda farkındalığı arttırabilir” dedi.
“Çocuklar için iyi bir şey yapalım derken daha fazla zarar verilebilir”
Hazırlanan yasa tasarısının psikologlar, psikiyatristler, pedagoglar, çocuk sağlığı uzmanları, iletişim akademisyenleri ve hukukçularla birlikte hazırlanması gerektiğini belirten Kıyan, “Çocuklar için en sağlıklı yöntem ne olabilir diye uzamanlar yol haritası çizebilir. Bu konuda kamusal tartışma yaratarak ilerlenebilir. Çocuklar için iyi bir şey yapalım derken daha fazla zarar verilebilir” ifadelerini kullandı.
Eleştirel medya okuryazarlığı ile çocukların eğitilebileceğini ifade eden Kıyan, çocukların dijital ortama yönelik bilinç düzeylerinin artmasının siber zorbalığa karşı etkili olabileceğini kaydetti. Kıyan, “Zararlı içerikler fazla diye yasak getirmeye çalışıyorlar ama neden bütün zararlı içerikleri önlemeye çalışmıyorlar? Yasakçı zihniyet en kolayıdır ama çözüm değildir” diye konuştu. Kıyan, Türkiye’ye özgü şartlarına uygun bir düzenlemenin yapılması gerektiğine vurgu yaptı.
Sosyal medya kullanıcısı sayısı 5,24 milyar
Dünya genelinde sosyal medya kullanıcı sayısı 5,24 milyar. Bu da dünya nüfusun yüzde 64’üne denk geliyor. Türkiye’de aktif sosyal medya hesabı ise 304 milyon civarında. Türkiye’de aktif sosyal medya kullananların nüfusa oranı ise yüzde 66’sına denk geliyor.
Dünya genelinde Facebook’un 3,7 milyar kullanıcısı var. YouTube 2,3 milyar civarındayken Instagram’ın ise 2 milyar kullanıcısı var. Whatsapp’ın kullanıcı sayısı 2 milyar, X’in kullanıcısı sayısı ise 586 milyon.
12 yaşına gelen çocukların yüzde 90’ı sosyal medya hesabı açmış oluyor
Dünya genelinde insanların sosyal medyada günlük olarak geçirdiği sürenin ortalaması 2 saat 21 dakika. Çocuklarda ise sosyal medya kullanım yaşı bazı ülkelerde 8’e kadar inebiliyor. 12 yaşına gelindiği ise artık çocukların yüzde 90’ı sosyal medya hesapı açmış oluyor.
İngiltere, Almanya, İspanya ülkelerinde dijital rıza yaşının 16 yaş altı ile sınırlanması ve ebeveyn rızasının olmasına yönelik tartışmalar var. İrlanda da ise dijital rıza yaşının 16’dan 13’e indirilmesi öneriliyor.
Fransa’da 15 yaş çocuklar için ailenin izni gerekiyorken, Yunanistan’da dijital rıza yaşının 15’e düşürülmesi tartışılıyor.
Belçika’da dijital rıza için 13 yaş altı için ebeveyn izni isteniyor.
İspanya, Fransa ve Yunanistan telekomünikasyon bakanlıkları tarafından 6 Haziran’da Lüksemburg’da Birleşmiş Millet toplantısında sosyal medyaya erişimde yaş sınırı getirilmesini talep etti.
ABD’de ise dijital rıza yaşının eyaletlere göre farklılıklar gösterse de 13-17 yaş arası ebeveyn izni gerekliyken algoritma sınırlandırılması getiriliyor.
Aralık 2024 yılında Avustralya’da 16 yaş altı çocuklar için sosyal medya yasağı yasalaşarak yürürlüğe girdi.
Özellikle Avrupa’da siber zorbalık ve çocukların istismarının önlenmesine yönelik çalışmalar devam ediyor. T24