Dünya Su Günü dolayısıyla açıklama yapan Gaziantep Akademik Odalar Birliği, (GAMOB) Antep’in su kaynakları kısıtlı bir kent olduğuna dikkat çekti
Dönem Sözcüsü Dr. K. Doğan Eroğulları, ‘’Son yıllarda bölgede artan kuraklık, yanlış tarım ve çevre politikaları ihtiyaç duyulan sulama suyunu karşılamakta büyük zorluklar yaratıyor. Su kaynaklarının azalması, verimli toprakların kurumasına, tarımsal üretimin düşmesine dolayısıyla gıda güvencesinin tehlikeye girmesine yol açıyor’’ dedi.
Su kaynaklarının aşırı kullanımı ve yanlış yönetimi gibi sorunlarla karşı karşıyayız
İklim krizi, su kaynaklarının aşırı kullanımı ve yanlış yönetimi gibi sorunlarla karşı karşıya olunduğunu hatırlatan Eroğulları, ‘’Su kıtlığı, özellikle tarım ve gıda sektörünü ciddi şekilde etkileyerek, gıda güvencesi için büyük bir tehdit oluşturuyor. Bugün, dünyanın dört bir yanında milyarlarca insan temiz suya erişim mücadelesi verirken, suyun bir hak mı yoksa ayrıcalık mı olduğu sorusuyla yüzleşiyoruz’’ ifadelerini kullandı.
Fırat nehri su seviyesi ve debisi son yıllarda belirgin bir azalma gösteriyor
Gaziantep’in tarıma ve gıda endüstrisine dayalı bir ekonomiye sahip olan bir şehir olduğunu dile getiren Eroğulları, ‘’Gaziantep topraklarının ortalama yüzde 50’si tarıma elverişli topraklardan oluşmuş olup, bu toprakların bir bölümü Fırat Nehri'nin sularıyla sulanıyor ve Fırat nehri su seviyesi ve debisi son yıllarda belirgin bir azalma gösteriyor. Gaziantep'in sulama yapılan bu topraklarında Antepfıstığı, zeytin, pamuk, üzüm, kırmızı biber gibi ekonomik değeri yüksek sanayi bitkileri ile mercimek, buğday ve arpa gibi hububat ürünleri yetiştiriliyor’’ hatırlatmasını yaptı.
Sürdürülebilir su yönetimi için toplumsal bilinç oluşturulması çok önemli
Eroğulları, ‘’2023 yılı Antep Çevre Durum Raporunda tarım arazilerinin sadece ortalama yüzde 20’ sinin sulu tarım arazisi olduğu belirtiliyor. Gaziantep su kaynağı kısıtlı olan bir şehir. Yer altı su kaynakları Gaziantep’in su ihtiyacını karşılayacak düzeyde değil. Dolayısı ile kentin içme suyunun yüzde 95’i Düzbağ, Kartalkaya, Mizmilli’den temin ediliyor. Su stresinin her geçen gün arttığı günümüzde karbon ayak izinin yanı sıra su ayak izinin de azaltılması gerekiyor. Su israfı tarımda, sanayide, kamuda ve özel tüketimde mutlaka sonlandırılmalı. Su tasarrufu sağlayacak projelerin geliştirilmesi, politikalar uygulanması, suyun tasarruflu kullanımına teşvik eden sürdürülebilir su yönetimi için toplumsal bilinç oluşturulması çok önemli’’ şeklinde konuştu.
Su kaynaklarını koruma politikaları geliştirilmeli
Tarım arazilerinin, akarsu havzalarının imara açılması, izinsiz sondaj gibi etkenlerin su kaynaklarının azalmasına neden olduğunu sözlerine ekleyen Eroğulları, ‘’Gaziantep sanayi bölgelerinde çok sayıda fabrikanın birden fazla kaçak su kuyusu olduğu; bu kuyuların tespit ve kontrolünde denetimlerin arttırılması gerektiği biliniyor. Organize sanayi bölgesi ve çevresinin yer altı su kaynakları büyük ölçüde bitmiştir; su sarfiyatı yüksek olan şirketlere çevre köylerden tankerlerle su taşındığı biliniyor. Dolayısı ile bu etkileri engelleyecek su kaynaklarını koruma politikaları geliştirilmeli’’ açıklamasını yaptı.