ANASAYFA arrow right Güncel

Tarımda üretimin sürdürülebilirliği, üreticinin emeğinin karşılığını almasıyla mümkün

Tarımda üretimin sürdürülebilirliği, üreticinin emeğinin karşılığını almasıyla mümkün
YAYINLAMA: 19 Ekim 2025 / 18.34
GÜNCELLEME: 19 Ekim 2025 / 18.34

‘’Çiftçilerimiz, gıda zincirinin ilk halkasını oluşturan en kritik aktörler. Üreticilerin emeğinin karşılığını alması, üretim maliyetlerinin düşürülmesi, destekleme politikalarının güçlendirilmesi ve genç nüfusun tarıma teşviki, sektörün geleceği açısından hayati öneme sahip”

Çiftçisi üretmeyen ülkelerin açlık ve yetersiz beslenme sorunu yaşamasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Karkamış Ziraat Odası Başkanı İdris Bozkurt, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğinin, üreticinin emeğinin karşılığını almasıyla mümkün olduğuna dikkat çekti.
Genç nüfus tarıma teşvikinin sektörün geleceği için hayati öneme sahip
Genç nüfusun tarıma teşvikinin sektörün geleceği için hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Bozkurt, ‘’Çiftçilerimiz, gıda zincirinin ilk halkasını oluşturan en kritik aktörler. Üreticilerin emeğinin karşılığını alması, üretim maliyetlerinin düşürülmesi, destekleme politikalarının güçlendirilmesi ve genç nüfusun tarıma teşviki, sektörün geleceği açısından hayati öneme sahip. Tarımsal gelirlerin istikrara kavuşması, hem kırsal yaşamın sürdürülebilirliğini hem de ülke ekonomisinin direncini artıracak’’ şeklinde konuştu.
Tarımsal üretim ulusal güvenlik ve toplumsal istikrar meselesi
Tarımsal üretimin üstü açık bir fabrika gibi iklim şartlarıyla doğrudan bağlantılı olduğunu, bu sene yaşanan doğal afetlerin birçok ürünü büyük ölçüde etkiledi ve sektördeki koşulları ağırlaştırdığını belirten Başkan Bozkurt, ‘’2025 yılı, ülke tarımı açısından tam anlamıyla bir doğal afet yılı oldu. Çiftçilerimiz verilecek desteklerle ayakta kalacak, gelecek yılki üretimini planlayabilecek. Tarım sektörü, bir ülkenin ekonomik bağımsızlığının ve gıda güvencesinin temel dayanağıdır. Üretimin sürekliliği, doğal kaynakların korunması ve kırsal kalkınmanın güçlendirilmesiyle mümkün. Tarımsal üretim sadece ekonomik bir faaliyet değil, aynı zamanda ulusal güvenlik ve toplumsal istikrar meselesi’’ değerlendirmesini yaptı.
Dünya çapında tüketicilere sunulan tüm gıdanın yüzde 19’unun israf ediliyor
Dünya çapında tüketicilere sunulan tüm gıdanın yüzde 19’unun israf edildiğini sözlerine ekleyen Bozkurt, ‘’Gıdaların yüzde 13’ü hasat ve lojistik aşamasında kaybediliyor. Çöpe atılan gıda aynı zamanda su kaynaklarının da kaybıdır. Gıda israfının önlenmesi sürdürülebilir bir gelecek için kritik önem taşıyor. Ülkemizde günde 12 milyon ekmeğin çöpe gitmesinin ve dünyada üretilen gıdanın yüzde 30’unun henüz rafa çıkmadan kaybolması büyük bir sorun. Gıdayı israf edecek lüksümüz yok’’ ifadelerini kullandı.
Sağlıklı beslenmenin sağlanması gibi çok yönlü bir yaklaşımın benimsenmesi gerekiyor
Bozkurt, ‘’Açlıkla mücadele için gıda sistemlerinin dönüştürülmesi ve güçlendirilmesi, eşitsizliklerin ele alınması ve herkes için uygun fiyatlı ve erişilebilir sağlıklı beslenmenin sağlanması gibi çok yönlü bir yaklaşımın benimsenmesi gerekiyor. Dünyada gıda güvenliği ancak devletlerin, uluslararası kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının ve tüm diğer aktörlerin de aktif katılım ve diyaloğuyla mümkün olabilir. Üretilen gıdanın dengeli dağıtılması, gıda kayıp ve israfın en aza indirilmesi de büyük önem taşıyor’’ dedi. Haber Merkezi

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *