Ülkenin birçok ilinde olduğu gibi Antep’te de sivil toplum kuruluşları, CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım atanmasına tepki gösterdi. KESK Gaziantep Şubeler Platformu, ‘’Halkın seçimle getirdiği temsilcilerin yerine, atamayla gelenlerin hüküm sürmesi kabul edilemez’’ dedi
KESK Dönem Sözcüsü İsmet Karatay, ‘’Saldırılar sadece CHP’ye değil, halkın ve seçilmişlerin haklarına doğrudan yapılan bir saldırı halini aldı. Demokratik siyaseti işlevsiz hale getirme girişimleri, ülkeyi karanlık bir otoriter rejime mahkûm etme çabasından başka bir şey değil. Bu, halk iradesine karşı yapılmış, demokratik siyaseti susturma girişimi’’ şeklinde konuştu.
Kayyım, delegelerin iradesini, parti içi demokrasiyi, siyasi partilerin özerkliğini açıkça yok saymak
Kayyımın farklı bir boyuta taşındığını sözlerine ekleyen Karatay, ‘’Üzerinden tam 2 yıl geçmiş, YSK kararları ile kesinleşmiş olan CHP İstanbul İl Başkanlığı seçimlerine asliye hukuk kararıyla kayyım atamaya çalışılıyor. Bu, delegelerin iradesini, parti içi demokrasiyi, siyasi partilerin özerkliğini açıkça yok saymak. En trajikomik olanı da şu an CHP içerisinde hiçbir görevi olmayan, atıl durumdaki eski bürokratlardan medet umulur hale gelinmesi. Bu hukuksuzluklar silsilesi, okulların açıldığı ilk gün İstanbul’un birçok önemli noktasında yolların barikatlarla kesilmesi, hukuksuz gözaltılar yapılmasıyla perçinlenerek demokrasimizin nasıl bir tehdit altında olduğunu gözler önüne serdi’’ açıklamasında bulundu.
Aynı zihniyet yıkıcı yöntemlerle demokrasimizi kuşatma altına almaya çalışıyor
Tarih tekerrür etmesin diye ayağa kalktıklarını söyleyen Karatay, ‘’1980 askeri darbesinin hayatımıza soktuğu kayyum uygulamaları, 1988 yılında Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmişti. Bu, halkın iradesinin ve hukukun üstünlüğünün bir zaferiydi. Ancak ne yazık ki, bugün aynı zihniyet, daha sivil, daha sinsi ama bir o kadar da yıkıcı yöntemlerle demokrasimizi kuşatma altına almaya çalışıyor’’ tespitini yaptı.
15 Temmuz sonrasında yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnamelerle başlayan antidemokratik sürecin, DBP’nin kazandığı 3’ü Büyükşehir Belediyesi olmak üzere toplam 95 belediyeye kayyım atanmasıyla halkın seçmediği kişilerin göreve getirilmesiyle somutlaştığını hatırlatan Karatay, ‘’2019 yerel seçimlerinde de HDP’nin kazandığı 65 Belediye Başkanlığından 3’ü Büyükşehir, 5’i il olmak üzere tam 48 belediyeye kayyum atandı. Bu atamalar, sadece halkın iradesine vurulmuş bir ket değil, aynı zamanda o şehirlerin geleceğine, refahına vurulmuş bir darbe’’ dedi.
Kayyımlar, atandıkları yerellerde halka işsizlik, gelecek nesillere ise yüklüce borç bıraktılar
‘Kayyımlar, atandıkları yerellerde halka işsizlik, gelecek nesillere ise yüklüce borç bıraktılar’ diyen KESK Dönem Sözcüsü Karatay, ‘’Demokrasiye vurulan bu darbeler sadece belirli bölgelerle sınırlı kalmadı. 2019 yerel seçimlerinde, tüm imkânsızlıklara ve baskılara rağmen Türkiye’nin en büyük metropolün de, İstanbul’da, seçimi 13 bin oy farkla kazanan Ekrem İmamoğlu’nun sadece kendisine atılan oyların geçersiz sayılmasıyla seçim tekrarına gidildi. Ama halkın iradesi ne kadar baskılanırsa o kadar güçlenir. 2019 Haziran’ında tekrar edilen seçimde, 13 bin olan fark, halkın çelikleşen iradesiyle 800 bine yükseldi’’ ifadelerine yer verdi.
Karatay, ‘’İstanbul halkı, daha önce hiç görmediği yurt, kreş, anne kart, sayısız metro hattı gibi hizmetlerin çok daha az parayla yapılabileceğini gördü. Halk, CHP’nin 2019’da 13 olan İstanbul İlçe Belediyesi sayısını, 2024 seçimlerinde Büyükşehir Belediyesi dışında 26’ya taşıyarak güçlü bir mesaj verdi. Ancak iktidarın halkın iradesini yok sayma cüreti bitmek bilmiyor. Ekrem İmamoğlu’nun Büyükşehir Belediye Başkanlığının üzerinden 6 yıl, diplomasının üzerinden 35 yıl geçtikten sonra, diploması iptal edilmiş ve belediye başkanlığı elinden alındı’’ değerlendirmesini yaptı. Haber Merkezi
RSS