Yargıda ve ekonomide büyük bir çöküş yaşanıyor

CHP Milletvekili Hasan Öztürkmen, “Ekonomik tablonun mimarı 'tek adam'” derken, AKP'li Tayyar, Yeni Şafak'ın "ekonomik çöküş" manşetine hak verdi: “Her köşede konuşuluyor, üreticiler burnundan soluyor. Her güzergâhta trafik cezaları ve her küçük esnafın kapısında vergi tutanağı var" diye konuştu.

Halkın gerçek gündemi konuşulmasın istiyorlar

Öztürkmen, yaşanan ekonomik sorunun kaynağının tek adam rejimi olduğunu vurgularken, Gaziantep’te kapanan işyeri sayısına dikkat çekti, iktidarın ekonomi politikalarının hem vatandaşı yoksul bıraktığını, hem sanayiciyi zor duruma soktuğunu ifade ederken, “Türkiye’de büyük bir çöküş yaşanıyor. Bu çöküş başta yargıda ve ekonomide hissediliyor. Türkiye gündemi, uzun zamandır yargı eliyle yapılan siyasi operasyonlar ile meşgul ediliyor. Halkın gerçek gündemi konuşulmasın istiyorlar. Ne kadar çarpıtmaya çalışsalar da mızrak çuvala sığmıyor. Ekonomideki kötü gidişat, bugün Yeni Şafak gazetesinin manşetine de yansıdı. Üretim düştü sanayi duruyor, yatırımlar duruyor, şirket iflasları katlandı, ekonomide rasyonel çöküş" vurguları yapılıyor” dedi.

Üreticiler burnundan soluyor

Eski AKP Milletvekili Şamil Tayyar ise, "Eleştirilerin önemli kısmında haklılık payı olduğunu söyleyebilirim. Yüksek faiz ciddi sorun, krediye erişim büyük problem, sanayici zor durumda, enflasyonla mücadele tekliyor" diyen Tayyar, "Bu tespitler, kimi gazete manşetlerine yansımasa da her köşede konuşuluyor, üreticiler burnundan soluyor" ifadelerini kullandı. 

Bakanlara, ‘Ya politikanız yanlış ya  bürokratlar sizleri yanlış yönlendiriyor’ denildi

Şamil Tayyar, "Yeni Şafak’ın bu manşeti hangi saikle attığını bilmiyorum. İçeriğine baktığımızda ‘rasyonel çöküş’ gibi gazete başlığı kadar karamsar olmasam da eleştirilerin önemli kısmında haklılık payı olduğunu söyleyebilirim. Yüksek faiz ciddi sorun, krediye erişim büyük problem, sanayici zor durumda, enflasyonla mücadele tekliyor. Bu tespitler, kimi gazete manşetlerine yansımasa da her köşede konuşuluyor, üreticiler burnundan soluyor. Nitekim. Geçen hafta Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz, Maliye ve Hazine Bakanımız Mehmet Şimşek dahil 7 bakan, TOBB yönetimiyle bir araya geldiğinde, daha ağır eleştirilere maruz kaldı. Yukarıdaki tespitlere ek olarak, TÜİK de ekonomi bürokrasisi de boy hedefi oldu. Açık açık bakanlara şöyle dediler: ‘Ya politikanız yanlış ya bürokratlar sizleri yanlış yönlendiriyor.’” denildiğini hatırlattı.

Her güzergahtaki trafik cezaları  ve her küçük esnafın kapısındaki vergi tutanağı

Şamil Tayyar, “Her güzergahtaki trafik cezaları ve her küçük esnafın kapısındaki vergi tutanağıyla kaynak oluşturma girişimi de bir başka eleştiri konusu. Uzunca süredir dile getirdiğim bir başka mevzu, doğru yönlerinin yanı sıra ekonomi politikalarının sadece istatistiki tablolara dayandırıldığı, sosyal yönünün zayıf olduğudur. Ama şunun altını çizmem gerekir: Ekonomi politikalarındaki başarı, yalnız bu alandaki tedbirlerle sağlanamaz, siyasi, hukuki, toplumsal ve psikolojik yönleri yabana atılamaz. Bunun için de topyekun mücadele ihtiyaç vardır" dedi.

Türkiye ham enflasyonda, hem  faizde dünyanın zirvesine yükseldi

CHP’li Hasan Öztürkmen de “Ekonomideki çöküşü görmek için sokağa çıkmak, pazara gitmek, işçiye emekliye kulak vermek yeter. Yeni Şafak grubunun amacı elbette halkın ekonomisi değil, kendi ekonomileri. Yeni Şafak, 2021 Mart ayında, "Bu operasyonu kim adına çektiniz?" manşetiyle çıkarak Ağbal'ı hedef almış ve Ağbal yerine Yeni  Şafak yazarı Şahap Kavcıoğlu atanmıştı. Şimdi, Mehmet Şimşek yerine Nureddin Nebati'nin politikaları övülüyor. Nebati'nin uygulamaya koyduğu Kur Korumalı Mevduat, yüzlerce milyar liralık zarara neden oldu. Biz, bunun böyle olacağını çok önceleri söyledik. Yaşananların en büyük sorumlusu "Ver yetkiyi, gör etkiyi" diyen Erdoğan'dır. "Faiz lobisi" diyerek "nas" diyerek ekonomiyi yerle bir etti. Türkiye ham enflasyonda, hem faizde dünyanın zirvesine yükseldi” ifadelerini kullandı.

Son bir ayda 7 firma konkordato talebinde bulundu

Açıklamasında Antepli esnaf ve sanayicinin durumunu da gündeme getiren Hasan Öztürkmen, “Gaziantep’te ekonomik durgunluk esnafı adeta köşeye sıkıştırdı. Kentte yalnızca bir ay içinde 114 işyeri kapanırken, 264 işveren de faaliyet alanını değiştirmek zorunda kaldı. Antep’te 50 bine yakın kayıtlı esnaf ve bunların bağlı olduğu 72 oda bulunuyor. Kent genelinde iş bırakmayı düşünen esnaf sayısının arttığı, birçok işletmenin ise kepenk kapatma hazırlığında olduğu öğrendik. Antep’in güçlü ticaret geleneği, ekonomik krize karşı direnmeye çalışsa da tablo her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Ekonomik belirsizliklerin yoğunlaştığı bu dönemde, konkordato kararlarının arka arkaya gelmesi şehirdeki iş çevrelerinde ciddi bir güven bunalımı yaratıyor. Son 1 ayda tekstil, inşaat ve gıda sektörlerinden toplamda 7 firma konkordato talebinde bulundu. Yüksek enflasyon, yüksek faiz ve yüksek kur en büyük sorunlarımızın başında geliyor.

Rekabetçi ve öngörülebilir bir kur politikası talep ediyoruz. Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi, sadece şehrimiz için değil ülke ekonomisi için de büyük bir değerdir. Artan maliyetler, sanayicimizi de zor duruma sokuyor.

Rekabet gücünü kaybeden bazı sanayiciler, yatırımlarını Mısır gibi işçilik ve enerji fiyatlarının düşük olduğu ülkelere kaydırıyor ya da kaydırmanın hesabını yapıyor.Böyle bir ortamda sanayicinin ayakta kalması, rekabet edebilmesi ancak mucizelerle mümkündür” şeklinde açıklama yaptı.