ANASAYFA arrow right Güncel

Yerel halkın korunması şartıyla güneş enerji yatırımları tarımsal alanlara entegre edilmeli

Yerel halkın korunması şartıyla güneş enerji  yatırımları tarımsal alanlara entegre edilmeli
YAYINLAMA: 19 Kasım 2024 / 18.34
GÜNCELLEME: 19 Kasım 2024 / 18.34

Temiz Enerji Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Metin Atamer, ‘’Tarım arazilerini kötüye kullanım riskinden korumaya yönelik düzenlemeler yapılmak ve yerel halkın yatırımcıya karşı korunması şartı ile güneş enerji yatırımları tarımsal alanlara entegre edilmeli’’ dedi.

Enerji düşünce kuruluşu Ember’in yeni bir araştırmasına göre, tarım arazilerinin yalnızca yüzde 9’una elektrik ve tarımsal üretimi bir arada gerçekleştiren sistemlerin kurulmasının bir bölgenin tarım ve gıda işleme faaliyetleri için gerekli elektrik ihtiyacını karşılamaya yeterli olabileceğini kaydeden Atamer, ‘’Araştırmaya göre, güneş panellerinin tarım alanlarına entegre edilmesi çiftçiler için ek bir gelir kaynağı olmanın ötesinde, kurak yıllarda su depolama kapasitelerini artırabilir ve bitkileri aşırı hava koşullarından koruyabilir. Bazı durumlarda, tarımsal üretimde daha yüksek verim sağlanabileceği de belirtiliyor. Raporda, gölgede yetişen bitkiler ve meyveler için tarımsal fotvoltaik sistemlerinin, geleneksel güneş enerjisi sistemlerinin ürettiği elektriğin yüzde 63’ünü sağlarken, aynı zamanda mahsul verimini yüzde 16’ya kadar artırabileceği sonucuna varılıyor’’ ifadelerini kullandı.
Gıda, insan yaşamında önemli bir yere sahip

Gıda ve enerji toplumların iki temel ihtiyaç alanı olarak değerlendirildiğinde, gıdanın yadsınamaz şekilde insan yaşamında öncelikli olduğunu dile getiren Atamer, ‘’Tarımsal üretim (tarım ve hayvancılık) sadece toplumun gıda yeterliliğindeki en kritik ve stratejik alan değil aynı zamanda yereldeki ve özellikle kırsal kesimdeki nüfusun hayatlarını idame ettirdikleri ekonomik değeri olan bir faaliyet. Son yıllarda plansız ve fizibilitesi yetersiz (ya da göstermelik fizibiliteler ile)olarak tarım alanlarımız, meralarımız ve hatta ormanlarımız şehirleşme ve sanayi bölgelerinin açılması, maden ve enerji işletmeleri nedenleriyle yoğun baskı altında kalıyor. Bu nedenle de özellikle yenilenebilir enerji yatırımları yerelde çoğu zaman haklı tepkilerle karşılaşıyorlar. Tarımsal alanlara güneş enerji sistemlerinin kurulması ilk anda olumsuz olarak değerlendirilse de akıllı planlama ve doğru tasarımlar ile bu olumsuzluğun giderilmesinin mümkün olduğunu gösteren çalışmalar artıyor’’ açıklamasını yaptı.

 ‘Yakın zamanda Solar RRL’de yayınlanan bir çalışma, güneş enerjisi ve tarımın bir arada sürdürülebileceğini gösteriyor’ diyen Atamer, ‘’Araştırmaya göre, agrivoltaik adı verilen sistemlerle, güneş panelleri tarım arazilerine entegre edilerek aynı alanda hem tarım faaliyetleri yürütülebilir hem de elektrik üretilebilir. Bu sayede çiftçiler hem gıda üretimine devam ederken hem de enerji üreterek ek gelir elde edebilirler. Araştırma sonuçları, güneş panellerinin bitkilerin büyüme süreçlerini olumsuz etkilemediğini ortaya koyuyor. Hatta bazı durumlarda panellerin oluşturduğu gölgeli alanların, özellikle sıcak ve kurak bölgelerde bitki gelişimine olumlu etkileri olduğu belirtiliyor. Paneller, aşırı güneş ışığını azaltarak bitkilerin su ihtiyacını düşürmekte ve bu da tarımsal verimliliği artırmakta. Araştırma ayrıca, bu sistemlerin doğru kullanılması halinde tarım arazilerinin korunmasına ve su kaynaklarının daha verimli kullanılmasına yardımcı olabileceğini vurguluyor’’ şeklinde konuştu. 

Güneş panellerinin tarımsal açıdan faydalı olması gerektiğini sözlerine ekleyen Temiz Enerji Vakfı Başkanı Metin Atamer, konuşmasını şöyle tamamladı: ‘’ SolarPower Europe tarafından Fransa Ulusal Tarım Federasyonu’nun (FNSEA) Enerji İklim Danışmanı Darrell Leroux ile yapılan röportajda, şunları kaydetti: “Ulusal bir yasa için önerdiğimiz ilk temel unsur, agrivoltaiklerin güneş panelleri ile enerji üretimi ve panellerin altındaki tarımsal üretim olarak tanımlanmasıydı. Güneş panelleri tarımsal açıdan faydalı olmalı. Dört temel işlevi vardır: Birincisi, eğer burası bir hayvancılık çiftliğiyse, hayvanların refahı. İkincisi toprağın verimliliğini artırmak. Üçüncüsü dolu gibi öngörülemeyen hava olaylarına karşı koruma sağlamak. Dördüncüsü ise toprağın kurumasını önleyerek iklim değişikliğine uyum sağlamaya yardımcı olmak. Her şeyden önce, tarımsal üretim önemli düzeyde kalmalı, çiftlikte ve aynı zamanda ilgili parselde temel faaliyet olarak kalmalıdır. Beklediğimiz karar, paneller kapsamında tarımsal üretime zorunluluk getirecek. Projeler sonunda arazi restorasyonu için de mali teminatlara ihtiyacımız var. Yönetim tarafından sıkı kontrollere, doğrulamalara ve yanlış uygulama durumunda sıkı yaptırımlara ihtiyacımız var’’ dedi.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *