ANASAYFA arrow right Güncel

Kızamık ve boğmaca vakaları artıyor

Kızamık ve boğmaca vakaları artıyor
YAYINLAMA: 07 Kasım 2024 / 19.02
GÜNCELLEME: 07 Kasım 2024 / 19.02

Türkiye'de son zamanlarda kızamık ve boğmaca vakalarında artış yaşanıyor. Aileleri bu hastalıklar konusunda uyaran uzmanlar 'ölümcül' sonuçlara dikkat çekti.

Son yıllarda aşılama oranının düşmesiyle birlikte kızamık ve boğmaca vakalarındaki hızlı artışa dikkat çeken uzmanlar, aileleri tedbirli olmaları konusunda uyardı. Özellikle boğmacanın bebeklerde 'ölümcül' sonuçları olabileceğinin altını çizen uzmanlar, "Vakalar artıyor, tedbirleri almak gerekiyor, son yıllarda aşılama oranları gittikçe düşmeye başladı. Kızamık covid’den çok daha hızlı bulaşan bir enfeksiyondur. Henüz bir salgın bildirimi yapılmadı ama olasılıklar arasında bir salgın olabilir” vurgusu yaptı. Uzmanların altını çizdiği başka bir nokta ise 'görmeyi unuttukları hastalıkların' yeniden karşılarına çıkmaları.

'Bebekleri kaybediyoruz, boğmaca deyip geçmemek lazım'

Biruni Üniversite Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Eda Kepenekli geçmişe kıyasla boğmaca ve kızamık vakalarında artış olduğuna dikkat çekti. Artışın nedenlerini anlatan Prof. Dr. Eda Kepenekli, artan aşı karşıtlığı ya da kararsızlığının bunu tetiklediğini belirterek şunları söyledi:

"Hem bebeklik çağı aşıları hem de gebelerin ya da bebeğe temas edecek, bakım veren herkesin boğmacaya karşı aşılanması en önemli silahımız. Boğmacanın en ağır seyrettiği grup; 2 yaşın altındaki bireyler ama en en ağır seyrettiği grup 6 aylıktan küçük bebekler. Daha büyük çocuklarda boğmacayı ateşsiz öksürük nöbetleri, atakları şeklinde görürken ki genellikle iç çekmeli bir solunumla rahatlarlar. Bazen aile, 'Balgamlı kusuyor, sonrasında rahatlıyor' diye ifade edebilir. Küçük bebeklerde ise öksürük nöbetleri sonrası nefesi kesilebiliyor hatta bazen buna apne diyoruz, apne ataklarıyla kaybedilebiliyor, yoğun bakım ihtiyaçları olabiliyor. Bazen o kadar şiddetli bir kafa içi basınç artışına sebep oluyor ki bu öksürük nöbeti, kafa içi kanama geçirip ne yazık ki bebekleri kaybedebiliyoruz. Boğmaca deyip geçmemek lazım, komplikasyonları hele ki küçük bebeklerde çok ağır. Gebeliğin son 3 ayındayken boğmacaya karşı aşılanabiliyor, bu bir annenin bebeğini, boğmacadan korumasındaki aslında en etkin metot" dedi.

'Görmeyi unuttuğumuz hastalıkları tekrar görmeye başladık'

İki yıl önce kızamıkta 'salgın' yaşandığının altını çizen Prof. Dr. Kepenekli, "Bu salgın birkaç ay içerisinde de olsa kontrol altına alınabildi ancak onlarca çocuğu hastanede yatırarak izlemek zorunda kaldık. Kızamığa karşı en önemli kalkanımız olan aşıda bir kırılma söz konusuydu. Bu pandemi sonrası belki de yaşadığımız artçıl bir etki diye düşünüyorum. Kızamık aşısı yıllardır hem dünyada hem Türkiye’de kullandığımız ve etkilerini, yan etkilerini çok iyi bildiğimiz, çok tecrübeli olduğumuz bir aşı. Kızamık döküntülü hastalıklar içerisinde klinik olarak biraz daha ağır bir klinikle seyreder. Döküntü genellikle yüz ve kafadan başlar, gövdeye doğru yayılır. Sanki çocuk sıcağa maruz kalmış, haşlanmış gibi kıpkırmızı bir vücuda dönüşebilir. Kuru öksürüğün, gözlerde kızarıklığın eşlik etmesi hemen öncesinde sanki nezleymiş gibi burun akıntısı, hapşırma gibi belirtilerin eşlik etmesi yine kızamığın ayırt edici özellikleri bir de çok yüksek ateş olur. Örneğin; kızamıkçıkta ateşi genellikle 38-38.5’un altında bekleriz ama kızamıkta 39-40 derecelere kadar varabilen yüksek ateş olabiliyor. Ülkemizde çok başarılı yürütülen bir bağışıklama programı var, aşılama programına uyumlu kalmaları çocuklar için yapabilecekleri en büyük iyilik.

Kovid 19'dan daha hızlı bulaşıyor

Boğmacayı genellikle okul çağı çocuklarında görüyoruz, biraz uzamış öksürük nöbetleriyle geliyorlar. Bir evde sigara içiliyorsa solunum yolu enfeksiyonlarının hem daha sık hem daha ağır seyrettiğini biliyoruz. Kızamık ve boğmaca vakalarını önceki yıllara göre daha sık görüyoruz. Kızamık covid’den çok daha hızlı bulaşan bir enfeksiyondur. Henüz bir salgın bildirimi yapılmadı sadece vakalar bildiriliyor. Daha öncesinde ülkemizde çocukluk çağı aşılarının rutin yapılma oranı yüzde 95'lerin dahi üzerindeydi, çok başarılı bir ülkeydik fakat son yıllarda bu aşıyla ilgili olumsuz diyebileceğim yaklaşımlar sebebiyle oranlar gittikçe düşmeye başladı. Sırf bu sebeple görmeyi unuttuğumuz, yıllardır görmediğimiz hastalıkları tekrar görmeye başladık. Salgın olasılıklar arasında tabi ki bir salgın olabilir. Kızamık ne yazık ki standart, antiviral tedavisi olan bir viral enfeksiyon etkeni değil o yüzden kızamıktan korunmak daha önemli” diye konuştu.

Daha önceki yıllarda görmediğimiz sayıda olgular görülüyoruz

İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Deniz Aygün de, 'Şu anda gördüğümüz çok fazla sayıda kızamık ve boğmaca olguları ne yazık ki acil servislere başvurmakta' derken şunları söyledi:

Aşılanmadığımız takdirde her 2 hastalık da çok ağır komplikasyonlarla seyreden hatta ölümcül olabilen enfeksiyonlar. Ne yazık ki gözlemlediğimiz; gelen vakalar arasında aşısız olgular var. Hiçbir anne, baba evladını o ağır koşullarda görmek istemez, gördükten sonra pişman oluyorlar ‘Keşke yaptırsaydım’ diyorlar, aşılamanın önemini ailelerimiz ne yazık ki hastalığı geçirdikten sonra anlıyorlar. Her 2 enfeksiyon da her yaş grubunda görülebilir ama özellikle etkilediği ve ağır seyrettiği yaş grubu; boğmacanın süt çocuğu. Şu anda gördüğümüz boğmaca olguları ne yazık ki çok küçük çocuklar; 2-4 ay gibi. Kızamıkta özel bir yaş grubu yok, küçük hastalarımız da var, erişkin, adölesan dediğimiz ergen çocuklarımızda da görebiliyoruz. Olgularımızın çoğu küçük çocuklar, aşı 2’nci ayımızda var ama daha bu aşılama imkanına erişmeden enfeksiyonla karşılaşabiliyor o yüzden Sağlık Bakanlığı’nın da yürüttüğü koza aşı stratejisi diye bir uygulama var. Anne, baba, büyük baba, çevredeki büyükleri aşılayarak henüz aşılama şansına erişememiş küçük bebeğimizi bu şekilde korumuş oluyoruz çünkü boğmaca hayat boyu bağışıklık bırakmıyor. Vakalar artıyor, tedbirleri almak gerekiyor. Covid-19 gibi bir pandemi, kıtalararası bir aktarım yok ama daha önceki yıllarda görmediğimiz sayıda olgular görülmekte. Hasta kişilerin okula gönderilmemesi genel koruyucu önlemlerin alınması, mesafeye dikkat edilmesi çünkü bu enfeksiyonlar hava yolunun yanı sıra damlacık yoluyla bulaşıyor. Ulusal aşı takvimimize uyulması eğer yapılabiliyorsa mevsimsel grip aşısının çocuklara uygulanmasını öneriyorum."

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *