Hedef: Bartık! İsabet: Mutafoğlu!

 Makine parçaları üretimi ve ticareti yapan Tayfun Angın,zamanında büyük bir kurumla da anıldığı için, facebook’a yazdığı okunuyor. Hele de yazının içinde macera, dedikodu olunca insanlar daha bir keyifle okuyor! Okumakla da kalmıyor, telefonla iletişime başlıyor: “Vay be, ayıp be, gördün mü, millet kriz mıriz dinlemiyor, kefen soyucuları var aramızda!..” lafları dedikoduları daha da koyulaştırıyor, derinleştiriyor.

Angın, öncelikli hedefe GTO Başkanı Eyüp Bartık’ı koymuş. Ancak, asıl zarar gören, başında ikinci Esad bombası patlayan ise sanayici Ahmet Mutafoğlu.

İkisiyle de konuştum.

Angın’a göre Bartık, Okan’ın yerini ucuza kapatmış. “GTO Başkanı fırsattan istifade ucuza yer kapatma peşinde. Önce Okan’ın yerini ucuza kapattı” diyor.

Bartık’ın yanıtı net: “Okan’ın yerini yıllar önce, galiba 18-20 yıl, İhlas Holding satın almış. Onların da işleri bozulunca 6 sene önce satışa çıkarmışlar. Burayı herkes biliyordu. Heveslisi de yoktu. Ancak, 3 sene önce karşılıklı anlaşma ile biz satın aldık.”

İhlas Holding gibi bir kurum malını satıyor, bir Antepli de alıyor. Kamu malı değil! Bunu eleştirmenin bir mantığı olabilir mi?Üstelik bu yer Cahit Nakıboğlu’na da teklif edilmiş, “Biz ilgilenmiyoruz” yanıtı alınmış. Yani, gizli saklı değil, normal bir alım satım.

Angın’ın ikinci iddiası bir hayli sert ve hakaretamiz:  “Bartık, şimdi de 14 milyon dolar değerindeki Akteks’in yerini 4 milyon dolara kapatmak üzere! Beyler; efendi olun, leş kargalığı yapmayın!”

Eyüp Bartık, bu iddiayı da serinkanlı yanıtlıyor:

“Yazılanlar doğru değil. Biz, değerli bir sanayici olan Ahmet Abi’ye destek olmak için çırpınıyoruz. Riske giriyoruz. Ama o bütün bunlara değer bir insan. Diyorlar ya, neden sanayiciler birbirine destek olmuyor? İşte oluyoruz. Ama bu kez de dışarıdan ilgisiz insanlar, hiç gereği yokken sosyal medya aracılığı ile ortalığı karıştırıp, herkesi huzursuz ediyor. Ahmet Abi’yi aradım, bu işten vazgeçtiğimi söyledim.”

Eyüp Bartık’ın eline bu alımdan bir tapu geçmeyecek. Çünkü malın üzerinde 15 ayrı haciz var. Bankaların hepsi kuyrukta. Şimdi bu işin detayına girerek, nasıl bir alım olduğunu yazmamın hiçbir anlamı olmadığı gibi kafaları karıştırmanın da taraflara bir faydası yok. Üstelik, gazetecinin üstüne vazife de değil! Kısaca, yanlış veya aldatmaya yönelik bir satın alma söz konusu değil.

Gelelim bu facebook mesajından asıl zararlı çıkan sanayici Ahmet Mutafoğlu’nun söylediklerine...

Mutafoğlu, Gaziantep’in gurur duyduğu, düzgün, gerçek ve eski bir sanayici. Gaziantep tekstil sanayiine çok sayıda insan yetiştirmiş, üretimi yurt dışında rağbet görmüş, taltif edilmiş, çalışkan bir sanayici.

Mutafoğlu, yurtdışına cesaretle açılmış, Suriye’de fabrikalar kurumuş. İki ülkenin arasında bahar havası eserken, o da ülkelerin sanayi ve ticaret aracılığı ile ilişkilerinin daha da gelişmesini hedeflemiş.

Sonra, her şey tepetaklak olmuş, o güzel ilişkilerin yerini bombalar almış, fabrikaları yağma edilmiş!

Mutafoğlu, “Nereden bilebilirdim, bütün bu olup bitecekleri? İki ülkenin Bakanlar Kurulu ortak toplantı yapıyor, Esad Türkiye’ye tatile geliyor, ortak fabrikalar kuruluyor... Bir günde her şey tersine döndü. Bunda benim ne günahım var? Beni Esad’ın bombaları perişan etti!” diyerek derin üzüntüsünü belli ediyor.

“Hastalıklarla boğuşuyorum. Son bir yılda 3 kez ameliyat oldum. Canımla, malımla uğraşırken şimdi de şu başıma gelenlere bak? Eyüp Bey bana yardımcı olmaya çalışıyor. Gerçekten destek veriyor. Ama Esad’ın bombasından sonra şimdi de yerli bomba atılıyor bana! Ben işim için çözüm bulurken,ne üzerine vazife ise dışarıdan birisi çıkıyor, her şeyi berbat ediyor. Sana ne be kardeşim? Sen kimsin, niçin benim işime karışıyorsun? Bu ne biçim insanlık, bu ne biçim vicdan?” diyerek huzursuzluğunu dile getiren Mutafoğlu, aslında olayın şaşkınlığı içinde! Şimdiye kadar başına hiç böyle bir şey gelmemiş. Bir anlam veremiyor!

Eyüp Bartık’a bu olayın perde arkasını sordum. “Niye böyle oldu? Hedef sensin ama olan Mutafoğlu’na oldu. Tayfun Angın’ın böyle davranmasının altında yatan sebep nedir?” diye sordum.

Cevap vermedi. Israrla sıkıştırdım, bir şey söylemedi. Başkalarından öğrendim. Ticaret Odası seçimlerinden kalan bir anlaşmazlıkmış. Angın’ın grubu seçimi kaybetmiş.

Hesabın devam ettiği anlaşılıyor!

Tamam da, Mutafoğlu’nun suçu ne? Hedefe körlemesine atılan kurşunlar masum insanları yaralıyor!

Deniyor ki, Antepli sanayiciler birbirine yardımcı olmuyor!Ama olunca da kör kurşuna hedef oluyor! Böyle saçmalık olur mu?

Bu tabloyu bütün sanayicilere teşmil etmek tabii ki mümkün değil, ama bazılarının da dilini tutması gerekmez mi?

OSB, birbirinden intikam alma arenası değil ki!

Üstelik gelen kriz bizim değil! Savaş da bizim değil! Ama mağduru biziz!

Ortada bu kadar sıkıntı varken, sanayicilerin tavır ve davranışlarına azami özeni göstermeleri gerekmez mi?

Umarım böyle bir saçmalık son olur!..