CHP’de sıralama belli olmuş!..

Sohbet fırsatı bulduğum bazı CHP’li aday adaylarının yakınmalarını köşeme taşıyarak yapılan bir haksızlığı okurlarıma duyurmak istedim.

Örgütte, öyle bir algı yaratılmış ki neredeyse ilk 2 sıra belli olmuş! Bunu çok aday adayından duydum.

Sait Köse’nin il başkanı olmasını sağlayan bir milletvekilinin ilk sırayı, Mehmet Bekaroğlu CHP’ye katılırken Gaziantep’ten aday yapılacağına dair sözünü aldığı Prof. Haluk Savaş ikinci sırayı çoktan kapmışlar! Yarış diğer sıralar için yapılıyormuş!

İkisi de kocaman yalan!

Sait Köse, mükemmel il başkanlığı yapıyor. Herkese eşit mesafede, beklentisi yok, arılar gibi çalışıyor. Hatta, seçim startını bütün siyasi partilerden önce veren CHP örgütünün başında projelerle boğuşuyor. Bu başkanı hiçbir milletvekilinin tavassutu getirmedi.O görevi nasıl üstlendiğini bildiğim için anlatılanların kuyruklu bir yalan olduğunu söyleyebilirim.

Yeri gelmişken bir şey daha söyleyeyim: PM’denbir siyasiden aldığım bilgi, listede hiçbir mevcut milletvekilinin bulunmasının düşünülmediği şeklinde...

Şimdi, kerameti kendinden menkul bir takım aklı evvelin algı yaratmasıyla oluşan huzursuzluğun rahatsız edici boyutlara geldiği anlaşılıyor.

Ankara’nın, Gaziantep örgütününhassasiyetini gözardı edeceğini düşünmek bile saçma!

Daha epey bir zaman var, aday adaylarının huzur içinde çalışmaları için kulaklarını dedikodulara tıkamaları gerekiyor.

 

Şöbiyeti baklava sanan İngiliz!

TinaWalsh, ünlü İngiliz gazetesi Guardian’ın muhabiri, Gaziantep’e gelip bizim baklavayı haber yapmış.

Guardian, İngilizler’in çok değer verdiği, kaliteli bir gazetedir.  Merkez sola yakın, liberal olarak bilinir.

Zeugma’yı dünyaya tanıtan ünlü gazeteci StephenKinzer’ın yazıları zaman zaman bu gazetede yayınlanır.

Guardian, en çok Türkiye haberi yapan gazetedir.

Baklava haberini görünce, önce hoşuma gitti ama okuyunca hayal kırıklığı yaşadım. TinaWalsh, taa Gaziantep’e gelecek de bu kadar basit, yüzeysel bir haber yapacak, inanamadım, üzüldüm.

Oysa, baklava haberleri Batı’da çok okunuyor. İnsanların baklavaya karşı zaafları var. Burhan Çağdaş’tan duymuştum.

İstanbul’lu bir aile İmam Çağdaş’ta kebap ve baklava yedikten sonra hesabı öderken, ailenin afacan veledi, Burhan’ın babası Talat Usta’ya baklavayı çok sevdiğini söylüyor.

Veledin babası lafa karışıyor, “Dünyanın en iyi baklavasını yedin oğlum, tabii seveceksin” diyor.

Velet, anında cevap veriyor, “Ne dünyası baba, bu baklava glaksininen iyisi, glaksinin!...” diyor.

Bu sefer Talat Usta, Burhan’a dönüyor, “Ne diyor bu velet, Burhan?” diye soruyor!

Burhan ne desin? O kalabalıkta, 5-10 saniye içinde babasına ‘glaksi’yi nasıl anlatsın? Gülüşüyorlar...

Böylesine, glaksinin en güzel tatlısını, Tina Hanım okuyucularına anlatamamış1 Üstelik, haberine şöbiyet resmi koyup, resim altına, Antep baklavasının lezzetinin sırrı kendi ürettiği yerel antepfıstığından geliyor, demiş.

Herneyse, reklam, reklamdır deyip geçelim.