Vali Yerlikaya’nın tavrı...

Ben “Yeni Türkiye’nin valisiyim” diyen Ali Yerlikaya, değişik bir profil çiziyor.

Selef, gazetelere pek itibar etmezdi. Daha doğrusu aldırmazdı! İyi ilişki içinde olduğu çok sınırlı sayıdaki dost kabuğundan dışarı çıkmazdı!

Sonuçta da 4 yıl valilik yaptığı koca bir kentte özgün bir iz bırakamadan sessizce limandan ayrıldı.

Selef, yaşının kemale ermesine yakın olduğu için hantal yapıdaydı. Yani “Ağır ol molla desinler” havasındaydı.

Yerlikaya öyle değil. Genç ve çok enerjik.

Gaziantep gibi jeostratejik konuma haiz önemli bir sanayi, ticaret, finans merkezinin başında cevval bir vali olmalı.

Gaziantep yaşayan bir şehir. Ortadoğu’nun üretim merkezi. Bünyesinde, komşu ülkelerin resmi/yarı resmi temsilciliklerini barındırıyor, hayati önemdeki toplantılarına ev sahipliği yapıyor. Ve en önemlisi kozmopolit yapısıyla birçok konuda bölgenin önemli kararlarının alındığı lider kent ayrıcalığına sahip.

İşte böyle bir şehri yönetebilmek için valinin genç, enerjik, cesaretli, sorumluluk alabilen ve Ankara ile iyi ilişkiler içinde olması elzemdir.

Geçen hafta Salı günü gazetemizin manşetinde; Suriyeli çocuklarla ilgili bir haber vardı.

Vali Yerlikaya, önce konuyla ilgili araştırma yaptırmış, sonra gazetemizi ve bazı ajans temsilcilerini davet ederek konuyla ilgili bilgi verdi.

Bir valinin, bir gazete manşetiyle ilgili araştırma yaptırıp basına bilgi vermesine pek alışkın olmadığımız için doğrusu yadırgadık!

Bir ajans temsilcisi de şaşkınlıktan kroke olmuş olmalı ki, bilgi sunumunun hemen arkasından Vali Yerlikaya’ya, “Bu gazeteye dava açacak mısınız?” şeklinde soru yöneltince bu kez şaşıran Vali Yerlikaya oldu! “Hayır, dava açmayacağız” dedi.

Ajans temsilcisinin provokasyonda bulunmasının nedeni gazetecilik falan değil. Derdi başka!

Sabah, paralelcileri yazdığı için fırsat bu fırsat deyip zarar vermek!

Oysa, Cumhurbaşkanı’nın Gaziantep’teki konuşmasında sarih bir madde vardı ve valilere net talimat veriyordu: Paralelcilere dikkat edin...

Bekleyip göreceğiz.

AK Parti kaç vekil çıkaracak?

Sağlıklı bir tahmin yapmak için vakit henüz erken sayılsa da, bazı gerçekler belirginleşmeye başladı.

Siyasi partiler henüz aday adayları ile uğraşıyor.

Partilerin aday listeleriyle seçim vaatlerini bekleyen ve kararını buna göre verecek seçmen sayısı da az değil.

Aday listelerinin YSK’ya 7 Nisan’da tesliminden sonra partiler er meydanına çıkacak.

Ancak, bir parti var ki bütün Türkiye’nin gözleri önünde sürekli tırmanıyor. Halkların Demokrasi Partisi...

Bir süre önce HDP’nin barajı aşıp aşamayacağı konuşuluyordu, oysa şimdi görkemli çift rakamlardan söz ediliyor. Kim mi ediyor?

İşte Radikal’in haberi:

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç Bab-ı Ali toplantısında gazetecilerle sohbet etti. Arınç, “Cumhurbaşkanı 400 milletvekili istiyor. Ağanın eli tutulmaz. Ama ben 399'a razıyım. Farklı tablolu bir parlamento olabilir. HDP'nin yüzde 11-12 alması ihtimaldir. Bu da AK Partili milletvekili sayısını düşürür. 330 iddiamızı sürdürür ama 367'yi tutturamamaktan korkuyorum" dedi.

Daha önce HDP’nin tabanının yüzde 6-7 arasında olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı Arınç’ın şimdi revize ettiği yüzde 11-12 rakamı çoğu seçim analistleri tarafından yüzde 14 olarak telaffuz ediliyor.

AK Parti eğer beklediği neticeyi elde edemezse, bunun tek müsebbibi bizzat kendisi değil midir?

Cumhurbaşkanını halkın seçmesi yasasını getiren AK Parti, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın seçim maratonunda bütün Türkiye’de tanınmasına vesile oldu. Kendisini ve partisini tanıtım için asla bulamayacağı zaman ve mekanı mükemmel kullanan Demirtaş, HDP’nin bir kitle partisi olduğunu, demokrasinin yolunun kendilerinden geçtiğini, sempatik tavırları ile anlatınca, bir anda halkın sevgilisi olmayı başardı.

Cumhurbaşkanlığı seçimi olmasaydı, Demirtaş yüzde 9.8 oy almasaydı, belki de HDP seçime parti olarak girmekte tereddüt edebilirdi. Yani, serüvende AK Parti’nin katkısı tartışılmaz!

(HDP yorumum genel anlamda. Gaziantep için henüz bir tahminde bulunamıyorum. Çünkü, Antep için adaylar fevkalade önemli)

MHP, tırmanışta. Anketlerde yüzde 18 civarında çıkıyor.

CHP de bu kez üzerinden ölü toprağını atmışa benziyor. 11 milyon seçmene, yani emekliye verilen mesaj, ciddi algılandı ve insanlar inandılar. Kılıçdaroğlu, Grup Toplantısı’nda yakında banka borçları ile ilgili çalışmalarını açıklayacağını belirtti.

Hiç küçümsenmemeli, Aleksis Çipras da Yunanistan da seçimleri bu gibi çarpıcı vaatlerle kazanmadı mı?

AK Parti’ye gelince...

HDP barajı geçiyor, MHP yükselişte, CHP bu kez büyük oynuyor...

Bunlar tamam da, AK Parti’nin, “Napalım kısmet buraya kadarmış!” demesini beklenmiyoruz herhalde...

İslam kapitalizminin sahip olduğu muazzam paraya iktidar gücünü de eklerseniz değişimin öyle kolay olmayacağı aşikardır.

Bakalım önümüzdeki günlerde ne sürprizlerle karşılaşacağız!..

Ağamın da canı neler çekiyor!..

CHP’de adayların tespitinde sona yaklaşıldı.

Parti Meclisi’nin Gaziantep için görevlendirdiği PM üyesi Fevzi Gümüş, bir süreden beri temaslarda bulunarak havayı koklamaya çalışıyor.

Aslında Bursa Milletvekili Kemal Ekinci ile birlikte çalışmaları beklenirken Ekinci’nin Amerika’da olması nedeniyle zaman kaybetmemek için yalnız çalıştı.

Ancak bugün birlikte Gaziantep’te olacaklar. Bildiğim saat 15.00’te Gaziantep Kulübü ile randevuları var.

Bu arada partilerin tahminlerini sorduğumda; CHP 4 diyor. HDP 2, MHP de 2 milletvekilliğin garanti olduğunu iddia ediyor. Bu durumda AK Parti’ye 4 milletvekilliği kalıyor!

Benim yorumum: Ağamın da canı neler istiyor!..