CHP listesi Asım’ın tramvayı gibi!..

Demokrasinin varlığı için güçlü muhalefet elzemdir.

İktidar her rejimde var. Ülkelerin her alanda gelişmesi, zenginleşmesi bölgesinde ve dünyada söz sahibi olabilmesi için kaliteli demokrasi olmazsa olmaz şarttır.

Demokrasiyi geliştirecek ve sağlamlaştıracak olan ise muhalefettir.

Türkiye Cumhuriyeti 92 yılık tarihinin belki de en kritik seçimine gidiyor. Özellikle ana muhalefete, yani CHP’ye yaşamsal sorumluluk yükleniyor.

CHP, bunun farkında mı pek emin değilim.

Beni ilgilendiren haliyle önce kendi şehrimin muhalefet yapısı.

Ankara’da oturup Gaziantep için bir aday listesi yapmışlar.

Demokratik olsun diye, ne kadar samimiler emin değilim, Gaziantep’e 2 parti müfettişi gönderdiler.

Önce Fevzi Bey, sonra da Amerika’dan dönen Bursa Milletvekili Kemal Ekinci geldiler. İyi çalıştılar, gezmedik, görmedik kimse bırakmadılar.

Listeler YSK’ya teslim edildikten sonra en uzun sohbet ettikleri şehrimizin en etkili STK ‘sı olan Gaziantep Kulübü Başkanı Kamil Gereçci, telefonla Kemal Ekinci’yi arıyor.

“Liste hayal kırıklığı yarattı. Biz böyle mi konuşmuştuk? Ben diğer STK başkanlarını da aradım, onlar da aşağı yukarı bizim gibi konuşmuşlar. Madem dikkate almayacaktınız, neden bize geldiniz?” gibisinden ağır tarizde bulunuyor.

Ekinci’nin cevabı ilginç, hem de çok!..

“Kamil Bey, ben raporumu sunduktan sonra beni bizzat Kemal Kılıçdaroğlu aradı ve teşekkür etti. Ben raporumda, Antep değişim istiyor demiştim. Kemal Bey de bana hak verdi ve gereğini yapacağını söyledi. Daha ne yapabilirdim?”

Bunu duyunca ben Ekinci’ye inandım, neden tevil etsin ki!

Ama listenin nasıl yapıldığını da öğrendim.

Masaya bir yaprak A4 kağıt konuyor. Üzerine biraz davul tozu, epey bir miktar da minare gölgesi ekleniyor! Sonra dinlenmeye bırakılıyor. Tahminen 3 saat sonra kağıdın üzerinde bir takım isimler beliriyor!

İşte CHP’li seçmenlerin aday listesi diye merak ve heyecanla beklediği liste böyle oluşma şekli böyle!

Hayatında davul tozu, minare gölgesi nedir hiç duymamış, bilmeyenler için biraz açıklamada bulunayım.

Hani A4 kağıdı dinlenmeye bırakıldı dedim ya, işte o sırada Kılıçdaroğlu’nun yakınındaki insanların arasında şöyle konuşmalar geçiyor:

Efendim, şu adayı koyarsak Alevi oylar bize gelir. Aksi halde oy kaybına uğrarız. O adayı da mutlaka seçilebilir bir yere yerleştirmeliyiz çünkü kendisi iyi bir Fetuhlahçıdır. Bir koyup iki alabiliriz. Malum, Fetuhlahçılar AK Parti’ye oy vermeyecekler. Onların bütün oyu bize akabilir…

Dahasını merak ediyorsanız var da, yazmak istemiyorum.

Bunlar demode, çok demode işler! Tıpkı Asım’ın demode tramvayı gibi!..

Buna mezhepçilik denir, istismarcılık denir! Demokrasiden, uygarlıktan uzak işler bunlar.

CHP, geçen sene yerel seçimlerde yüzde 21 oy aldı. Bir önceki yerel seçimde Mustafa Yılmaz yüzde 30 almıştı. Yani yüzde 30 geriledi. Haziran’da da oylar bu oranda düşerse, bunun sebebi şüphesiz ‘Merkez yoklaması’ fikrini parti organlarında yeşertip, daha önceden hazırlanan listeyi Asım’ın tramvayı gibi Gaziantepli CHP’lilere yutturanlardır.

Özür: Önceki gün yazımdaki, ‘yerle yeksan’ olması gerekirken ‘yerle yeknesak’ olarak basılmış. Bu hatayı görüp beni uyaran eski dostuma çok teşekkür ediyorum.