Tabii ki ekonomi, aptallar!..

CHP, Gaziantep’te kötü liste çıkardığı için belki iyi gitmiyor, ama Türkiye genelinde iyi gidiyor.

Seçim beyannamelerindeki ekonomi ile ilgili vaatler bu kez CHP’yi başarıya götürebilir.Çünkü, seçim kazanmak için en önemli söylem ekonomi ile ilgili olandır.

ABD’de Bill Clinton, 1992’de baba Bush’a karşı seçim kampanyasının ana stratejisini belirlerken ekibinde ilginç konuşmalar geçiyor.

Strateji ekibi, seçmenin neye göre oy verdiğini tartışırken, kampanyanın başındaki ünlü reklamcı James Carville masadakilere, “It’s the economy stupid/Tabii ki ekonomi, aptallar” diye bağırıyor.Ve aptallar (!) seçimi ekonomiye önem/ağırlık vererek kazanıyorlar.

Ne tesadüf! CHP’nin reklamcısı da, Türkiye’nin en iyisi, Ali Taran…

Şimdiye kadar ki performansı da çok iyi.

CHP’nin ekonomi stratejisini belirleyen ekibin başında süper bir kadın var. Ekonomi doçenti Selin Sayek Böke.

Böke, Gaziantep’e de geldi, Gaziantep Kulübü’nün organize ettiği bir toplantıda saygın bir topluluğa müthiş güzel bir konuşma yaptı. (Laf aramızda, konuşmayı herkes beğenirken, bazı CHP’liler ve eski DSP’liler nedense beğenmemişlerdi!..)

CHP’nin seçim beyannamesindeki kredi kartları borçlarındaki faizin yüzde sekseninin silineceği vaadi, “Kaynağı nereden bulacaksınız?” tepkisine neden olmuş, epey tartışılmıştı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün Edirne’de yaptığı konuşmada bu vaadine açıklık getirdi.

Bankalar tahsil edemedikleri alacaklarını sürekli hesaplarında gösterip karşılık ayırmak zorunda kaldıkları için sonradan icat edilen bir metodla ‘Varlık Yönetim Şirketleri’ne devrediyorlar.Ben bunlara, ‘Çöpçü şirketler’ diyorum.Yani, bu batık alacaklar için cüz’i bir bedel ödeyerek bankalardan alıyorlar, sonra çok sayıdaki avukatları vasıtasıyla çeşitli hinoğluhin yöntemlerle bu batıkları nereden tuttururlarsa tahsil ediyorlar.

Şimdi, Kılıçdaroğlu diyor ki, “Ben ne yapacağım, varlık yönetim şirketlerini kaldıracağım! Bankalara diyeceğim sen 19 milyarı 2 milyara almıyor musun, gel kardeşim ben faizin yüzde 80’nini sileceğim. Birisi çıksın bu doğru değil desin, tüm örneklerini gösteririm. Böylece 5 milyon vatandaşımı rahatlatacağım.”

Doğru! Gerçek bu! Bu çöpçülerin ortadan kaldırılmasını her aklı başında insan gibi ben de savunuyorum.

Bu arada Kılıçdaroğlu’ndan bir de ilginç mi desem, kahredici mi desem bir veri öğreniyoruz.12 yılda bankalara kredi kartı borcu olanlar 128 milyar dolarödemişler. Şu kepazeliğe bakar mısınız?Bu soygun, Allah aşkına dünyanın neresinde var?

Bankalarımızda yabancıların hissesi ne kadar? Türkiye’ye bu hisseler için ne kadardöviz/dolar getirdiler? Ne kadar götürdüler? Bu sorulara sağlıklı yanıt bulmak çok zor. Sorsanız bir şeyler söylerler ama asla inandırıcı değil!

Ancak bilinen şu ki, yabancılar özel sektör bankalarına hakim. Zaten bunun için bankalara dokunulamıyor! Hemen ortalığı ayağa kaldırmaya hazırlar!

Kılıçdaroğlu’nun veri olarak sunduğu 128 milyar doların ne kadarı yabancıların cebine girmiştir?

Şüpheniz var mı?

Ziraat Bankası gibi dev bir bankanın önemli bir kredi kartı faaliyeti olmadığına, İş Bankası gibi yine dev bir bankanın kredi kartlarında önlerde yer almadığına göre, bu paranın gövdesini aklı fikri kredi kartlarında olan yabancı sermayeli bankalar götürüyor.

Tıpkı iki başlı Halep düdüğü gibi, hem karını götürüyorlar, hem de bankaların sürekli piyasa değeri arttığı için paraları havadan para kazanıyor, tıpkı Antep’teki arsalar gibi!..

Geçen sene hazırlanan bir rapora göre, yabancıların bütün getirdikleri para, 20.5 milyar dolarmış. Bu hesaba göre varın siz karlılığı hesap edin.Uyuşturucu işi yapsanız bunun yüzde birini kazanamazsınız.

Türkiye’yi bu dertten acilen kurtarmak lazım.

Hem başarılı hem terbiyeli olunamaz mı?

Yılda en az 10 trilyon/milyon kazanan şu iki futbolcunun haline bir bakar mısınız?

Ayakları İspanya’da, Madrid’de; aklı, fikri ve oynaşları İstanbul’da olan Arda Turan, Şampiyon Kulüpler Kupası ikinci ayak maçında Real Madrid’e 1-0 yenilerek elendi.

Lüzumsuz ve laubali fauller yapıp ikinci sarı karttan kırmızıyı görerek takımını 10 kişi bırakınca, o dakikaya kadar 0-0 giden maçta, denge bozulunca Atletico yediği golle Şampiyonlar Ligi’nden elendi.

Daha önce de hakeme ayakkabısını fırlatan fakat isabet ettiremeyen Arda’nın suyu iyice ısındı.

İspanyol basını, özellikle El Mundo Deportivo gazetesi Arda için ağır kelimeler kullandı ve açıkça, “Artık git” dedi.

4 yıldır İspanya’da oynayan Arda, başarılı futbolu ile sevildi. Ancak, bir yere kadar! Artık kaldıramıyor, içindeki gerçek Arda’nın ön plana çıkmasını engelleyemiyor.

Arda’ya kötü örnek olan Fenerbahçeli Emre ise önceki gün yine kendini göstermeden edemedi.

Kötü oynadığı Eskişehirspor maçında teknik direktör İsmail Kartal tarafından dışarı alınınca hocasının yüzüne bakmadığı gibi üşümesin diye futbolculara verilen montu da yere atarak tavır koydu!

Dünyanın parasını götüren bazı futbolcular hem başarılı hem de terbiyeli olamıyor nedense!..