Tehlikeli işler!..

Bursa'da geçen Perşembe günü Renault Otomotiv Fabrikası'nda başlayan, ardından Tofaş ve başka fabrikalara da yayılan metal işçilerinin eylemi genişleyerek sürüyor...

Kocaeli’de Ford Otosan ve Ototirim işçileri de direnişe geçti. Otomotiv sektörüne parça üreten fabrikaların da kapandığı haberleri geliyor.

Farkında mısınız?

Tehlike büyüyor.

İş barışı bozuluyor.

Çok kötü bir örnek ama Mısır’daki Tahrir Meydanı’ndaki kalabalık nasıl büyüdüyse bu direnişin de öyle büyüme istidadı var!

Bugün metal işçileri, yarın başka bir sektör…

Unutulmamalı ki, otomotiv sektöründe çalışanların durumu diğer bütün işkollarından daha iyi olmasına rağmen bilinçli ve inançlı bir direnişe girdiler.

Oturup işverenle 3 yılı kapsayan bir sözleşme yapıyorsunuz. Kısa bir süre sonra başka bir sektörde daha iyi yapılan sözleşmeyi duyunca direnişe geçip biz de istiyoruz, diyorsunuz.

Bir an için istediğinizi elde ettiğinizi düşünelim. Peki, diyelim 6 ay sonra bir başka sektörde daha da iyi şartlarda imzalanan başka bir sözleşmeyi bahane ederek tekrar mı direnişe geçeceksiniz?

Bu soru karşısında yapılan direniş mantıksız geliyor ama diğer taraftan insanlar geçim sıkıntısı ve borç içindeler. Çıkar yol arıyorlar.

Direnişin otomotivde başlaması, bu sektörün bu sene tahminlerin üzerinde büyümesi, içpazarın ve ihracatın rekor seviyede olması ve haliyle iyi para kazanması, daha adil bir gelir paylaşımını tetikledi.

Ama otomotiv işçileri istediklerini alırsa, diğerlerini durduramazsınız! Zincirleme bir direniş, ekonomik hayatı felce uğratabilir.

Zaten ekonomide sıkıntılar var. Birleşmiş Milletler Dünya Ekonomik Durumu ve Beklentileri 2015 Yarıyıl Raporu'nda, bu yıl için küresel ekonomik büyüme beklentisi yüzde 3,1'den 2,8'e revize edilirken, 2016 büyüme beklentisinin 3,1 olduğu kaydedildi.

Türkiye için, ihracat için otomotiv sektörü çok önemli. Yalnız araba üretilmiyor. Diğer ülkelere motor, şanzıman ve yedek parça da ihraç ediliyor. Bu tedariğin aksaması, bizden aksam satın alan ülkeleri de mutlaka etkileyecektir. Belki diğer ülkeler başka arayışlara girecektir. Yani, şimdiye kadar zorla başarılan, belki de elden uçup gidecektir.

Ama bıçak kemiğe dayandıysa, bu aşamada direnişi durdurmak zor gibi görünüyor.

Eğer otomotiv sanayinin işçi ücretleri açıklanırsa, işte asıl kıyamet o zaman kopacak gibi duruyor. Çünkü, açıklanacak ücretlerin, diğer söktörlerin kazanımlarının çok üstünde olduğu biliniyor.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın, eylemlerin zamanlamasının manidar olduğunu belirten sözlerine ben de katılıyorum. Neden şimdi?

Bunu bir başka sektördeki daha iyi şartlarda imzalanan bir anlaşmayı örnek göstererek izah edemezsiniz.

Doğru mudur bilinmez!

AK Parti’li kadınlar Adana/Seyhan’ın Hadırlı köyüne giderler. Köydeki kadınlara hitaben, “Bakın biz, Allah’ın Kulları Partisi(AKP)Kadınlar Kolundan geliyoruz ve sizin de oyunu istiyoruz” deyince…


Köydeki kadınların bir kısmından, Cenabı Hak Partisi(CHP), bir kısmından Mevlanın Hikmeti Partisi (MHP), bir kısmından da Hakkın Daveti Partisi'ne (HDP)oy vereceğiz, cevabını almışlar.

(İnternetten)