ABD’nin gölgesinde Erdoğan-Baykal görüşmesi!..

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Baykal’ı Antalya’dan arıyor. Önce bulamıyor, sonra ulaşınca saraya davet ediyor.

Baykal, sarayı kabul etmiyor, Dışişleri Konutu’nda buluşuyorlar.

Buraya kadar meali şu: Erdoğan, Baykal’la konuşabilmek için taviz veriyor.

Görüşme 2 saat 15 dakika sürüyor.

Bu çok uzun bir zaman dilimi. Görüşme konusu, en yaşlı milletvekili sıfatı ile TBMM’nin açılışında geçici başkanlık görevini üstlenecek olan Baykal’la düşünce teatisi olarak açıklanmaya çalışılıyor.

Velev ki öyle, bu konu 2 saat mı konuşulur?

Meali: Koalisyonu konuştular, Baykal’ın Kılıçdaroğlu ile arasında aracılık yapmasını istedi!

Bu işi Baykal’dan daha iyi yapabilecek bir başka kişi gösterin! Yok! Tam adamını buldular!

Bunu burada bırakalım, Kemal Derviş’e dönelim.

Radikal gazetesi yazarı Fuat Keyman, dün şunları yazdı:

“Paris’teyim. Kemal Derviş ile yemek yiyorum. Seçim sonuçlarını ve koalisyon olasılıklarını konuşuyoruz. ‘Türkiye için en iyi olan, ya da olması gereken, büyük koalisyon’ diyor. Ama, ‘Almanya modeli gibi olmalı… İki parti arasında oy oranları ve milletvekili sayıları içinde fark olsa da, güç paylaşımına gitmeliler, yani başbakan yardımcıları ve bakanlıkların paylaşımında belli oranda bir eşitlik olmalı. Bunun nedeniyse, CHP, büyük koalisyonda, kendini küçük ortak gibi değil, eşit ortak gibi hissetmeli ve hareket edebilmeli…’ vurgusunu yapıyor.”

Kemal Derviş’i de bırakalım başka bir yöne, önemli bir toplantıya dönelim!

“Washington’un önde gelen düşünce kuruluşlarından Amerikan İlerleme Merkezi (Center for American Progress)'de dün düzenlenen bir panelde Türkiye’yi yakından izleyen dört uzmanın seçim değerlendirmelerine yer verdi. Panelde konuşmacı olan ve islamcılar tarafından sıkça ‘28 Şubat'ın mimarı’ suçlamasına uğrayan Alan Makovsky, AKP-HDP koalisyonu önererek, "Koalisyona girmeleri durumunda HDP’nin hükümeti, Amerikan çizgisine yakın durmaya zorlayabileceğini’ söyledi.”

Amerika fena halde işin içinde! Onlara kalırsa, en ideali AKP-HDP koalisyonu…

Ahmet Uzer tahrik ediliyor!..

Ahmet Uzer seçimden önce partili arkadaşlarını davet ettiği birlik beraberlik yemeğinde yaptığı konuşmada uğradığı haksızlığı, vefasızlığı içine sindiremediği için rahatsız olduğunu, ancak şimdi susacağını daha sonra konuşacağını söylemişti.

Eeh, seçimler bittiğine göre artık konuşma zamanının geldiğini gazeteciler kendisine kibarca hatırlatıyor!

Anlatacağı çok şey olduğunu biliyorum. Ancak konuşmayacak! Bülent Arınç konuşabildi mi?

“Melih Gökçek, Ankara’yı parsel parsel sattı” dedi.

Arınç, bu iddialarına ilişkin belgeleri de seçimlerden sonra açıklayacağını belirterek, “8 Haziran'dan sonra konuşacağını” ifade etmişti.

Gazeteciler, Arınç’a 8 Haziran günü, konuşmayacak mısınız, diye soru yöneltince harika bir cevap aldılar: “8 Haziran’dan sonra dedik. Daha bugün 8 Haziran!”

Sonra konuşacağım diyenlere ne kadar inanmak gerekir, bilmiyorum. Ama bildiğim bir ünlü gelenek var.

Kilisede Katolik nikahında papaz seremoniden önce izleyicileri uyarır, “Şimdi konuşun, ya da sonsuza kadar susun!” der. Bir diyeceği olan da çıkar konuşur.

Bence, Uzer’e düşen, artık sonsuza kadar konuşmamaktır!..

Son yılların en dehşet kitabı!..

Şu soruların yanıtını merak ediyorsanız, hemen alın bu kitabı ve soluksuz okuyun.

*27 Nisan muhtıra gecesi konutta neler yaşandı, karşı metin nasıl hazırlandı?

*1 Mart Tezkeresi kabul edilseydi Türkiye'nin rotasını değiştirecek hangi gelişme olacaktı?

*Gül cumhurbaşkanlığı sırasında en çok neye üzüldü ve kırıldı?

*Cemaat'e yakın mı?

*Gezi Olayları'nı nasıl gördü, neler yaptı?

*Berkin Elvan'ın babasına ne dedi?

*17/25 Aralık yolsuzluk iddialarına tepkisi ne oldu?

*Hangi olaydan sonra sabrı taştı?

*Pişmanlıkları ve keşkeleri nelerdi?

*Bugüne bakıp hatırladığı çocukluk hatırası neydi?

*Twitter yasağını nasıl deldi?

*Erdoğan ile hangi konularda ayrıştı?

*Bülent Arınç'ı istifadan nasıl vazgeçirdi?

*Hayrünnisa Hanım ne zaman "Artık yeter" dedi?

*Hakan Fidan krizinde ne yaptı?

*Çekilme kararını ne zaman ve neden aldı?

*Hangi ünlü gazeteciyi hapse girmekten kurtardı?

*Suriyeli Ermenileri Türkiye'ye getirmek için hazırlanan gizli plan neydi?

*Erivan'a gitmeye nasıl karar verdi, bu karara kimler karşı çıktı?”