Rus uçağının düşürüldüğü kesin gibi!..

Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinden Rusya'nın St Petersburg kentine havalanan Metrojet havayolu şirketine ait Rusya uçağı kalkıştan 23 dakika sonra düşmüş, kazada 224 kişi hayatını kaybetmişti.

Uçağın neden düştüğü henüz tam bilinmiyor ancak kötü haberler geliyor.

İngiliz ve Amerikalı istihbarat yetkilileri, Rus uçağının bombayla düşürülmüş olabileceğini açıklarken, BBC, İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond'ın uçağın bir bombayla düşürülmesinin çok ciddi bir olasılık olduğunu açıkladığını duyurdu.

Bana öyle geliyor ki, yeterli kanıt bulundu ama bu feci olayı nasıl açıklayacaklarını düşünüyorlar!

IŞİD, uçağı düşürdükleri için militanlarını kutlayan bir video yayınladı.

İngiltere Başkanı David Cameron, kabinesini acil toplantıya çağırdı. Çünkü, her yıl bir milyondan fazla İngiliz’in gittiği Şarm El Şeyh İngilizler için çok popüler bir tatil beldesi.

İngiltere'nin Şarm El Şeyh ile karşılıklı uçuşları askıya alma kararının ardından, Kızıldeniz kıyısındaki bu şehirde yaklaşık 20 bin İngiliz turistin mahsur kaldığı bildiriliyor.

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’de şu sıralar Londra’da resmi bir ziyaret gerçekleştiriyor. Londra’da Sisi’yi hemen herkes protesto ediyor. Muhalefet Partileri, STK’lar, öğrenciler ve halk ellerinde dövizler Başbakanlık konutunun önünde nöbet tutuyorlar.

Ama Sisi, Batı’nın sadık adamı. ABD’nin desteği ile İhvan’ın lideri Mursi’yi devirerek yönetime el koyan Sisi, geçtiğimiz aylarda da Almanya’yı ziyaret etmiş, Angela Merkel tarafından bayağı iyi ağırlanmıştı.

Almanlar’ın Mısır’a 8 milyar Euro’luk yatırım yapacağı haberlerinin arkasından dünyanın en önemli petrol yataklarının bu ülkede bulunduğu açıklanmıştı!

Ama asıl yazmak istediğim bu değil. Eğer uçağı gerçekten IŞİD düşürdüyse bu büyük bir felaketin başangıcı olabilir. Ruslar’dan intikam almak için Rus uçağı düşürebilen bu teröristler yarın intikam için başka ülkelere de musallat olabilirler.

 Amiral gemisi havuzda

fırtınaya yakalandı…

Yayın politikaları nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ile arası iyi olmayan Hürriyet gazetesi önceki gün birinci sayfasından yayınladığı ‘uzlaşalım’ mektubuyla iktidara zeytin dalı uzatmıştı.

Ancak, pek kabul görmedi. Erdoğan mektuba sert yanıt verdi. 1 Kasım öncesi hep AK Parti’ye yakın gazete ve televizyonlar için “Havuz Medyası’nın üçlü çetesi” başlığını kullanan

Hürriyet Gazetesi’ne dün havuz medyası dalga geçerek tavır değişikliğini eleştirdi…

Eeeh yani, sandıktan koalisyon çıksaydı, böyle bir mektuba gerek kalır mıydı?

Savaş derinleşeceğe benziyor. Zira, çok sert yazılar yazan Star gazetesi yazarı Cem Küçük, Hürriyet’in üstü kapalı af dilediğini, gerilimleri geride bırakalım, yaptıklarımızı unutun gibi bir çağrı yaptıklarını belirterek bazı şartlar koştu:

Birincisi, Aydın Doğan’ın öncelikle Fethullahçı Terör Örgütü’nün oradaki lideri Eyüp Can’ı kovması lazım. Onu ve yanında Bülent Mumay diye bir elemanı var, ikisini de derhal kovmalıdır.

İkincisi Ali Fuat Yılmazer’in tetikçisi ve FETÖ’nün militanı Nazlı Ilıcak Kanal D’de program yapıyor. Onu da kovacaksın. Bizim için FETÖ birinci düşmandır. Arda Akın da Fethullahçıların adamı. Bu kadar net. Kovmuyor musun? O zaman biz de bilelim.

Artık seni de biz yöneteceğiz. Seninle ilgili kararları da artık biz alacağız. Sana Ahmet Hakan’ı Nevşin Mengü’yü falan kov diyen yok. O sonraki mesele.

Durum çok ciddi. Medyanın ‘Amiral gemisi’ batacak mı? Yüzmeye devam edebilecek mi?

Rüzgar çok sert esiyor! Kaptanın maharetini doğrusu çok merak ediyorum.

İçkide yasaklar artacağa benziyor…

Dün yazı yazmayı bırakan Cüneyt Ülsever’i ve artık iç politika yazıları yazmayacak olan Cengiz Çandar’ı anlatmış,  gerisi gelecek demiştim.

Dün Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğü giren TAPDK kararına göre artık, yılbaşı hediye sepetlerinde alkollü içecekler ve tütün mamulleri yer almayacak.

Bir gazete haberi:

İstanbul Beyoğlu'ndaki Galata Kulesi dibindeki merdivenlerde içki içenler dün gece saldırıya uğradı.

Tophane tarafından tekbir getirerek slogan atan 50-60 kişilik bir grup, "Burası Türkiye, artık burada içki içemezsiniz" diyerek insanlara saldırdı.

“Gezi’nin p.çleri, çapulcular, defolun gidin buradan” gibi laflarla çoğunluğu yabancı olan gençleri rahatsız eden grup, fiili saldırı da bulundu.