Allah’tan kork be!..

Sakıt Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey şu sıralar Gaziantep’te. Hesap-kitap, bazı incelemeler ve bir ödül töreninde bulunmak üzere gelmiş. Slovenya’daki çiftliğinde uzun süredir dinleniyordu.

UNESCO’nun Gaziantep’i ‘Yaratıcı Şehirler Ağı’na alması büyük sevinç ve gurur yaratırken, fırsatçılar da başarının  kendi vizyonlarından kaynaklandığını yaymaya çalışıyorlar.

Meğerse bu işin mucidi Asım Bey’miş! UNESCO eski daimi temsilcimiz Büyükelçi Gürcan Türkoğlu, GBB’nin eskisi İbrahim Evrim’in sınıf arkadaşıymış. Evrim, Paris’e ona dosya götürmüş ve büyük çabalar sarfetmiş. Ama işin takibi gerekiyormuş.

Eh, bi zahmet Fatma Hanım’da gidip Paris’ten sertifikayı almış. Öyle diyor!

Bir insanda Allah korkusu olmazsa, inayette olmaz!

“Gaziantep’i, kebap, lahmacun ve baklava şehri olmaktan kurtaracağım” diyen bizzat Asım Bey değil midir?

Eeh, ne oldu?

UNESCO’nun ‘Yaratıcı Şehir Ağı’na bilim, edebiyattan girmedik! Gastronomiden girdik. Yani, Asım Bey’in küçümsediği, alay ettiği kebap, lahmacun ve baklava bizi bütün dünyaya tanıtacak.

Hani derler ya, yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış, işte öyle bir şey…

Bu anketi İngiliz araştırma şirketi Populus, Rus devletine ait medya kuruluşu Sputnik için yapmış.

Türkiye’nin hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesini Türk halkı doğru bulunurken ABD’li ve Avrupalıların farklı düşündüğü belirlenmiş.

Türklerin yüzde71’i, Rus uçağının TSK tarafından düşürülmesinin doğru bir eylem olduğunu söylerken Almanların yüzde 63’ü, İngilizlerin yüzde 50’si ve ABD’lilerin yüzde 30’u Rus uçağının düşürülmesini yanlış buluyor.

Öte yandan anketi yanıtlayan Almanların yüzde 51’i, İngilizlerin yüzde 42’si ve ABD'lilerin de yüzde 35’i Rusya’nın Suriye’deki operasyonlarını desteklediklerini söyledi. Türklerin yüzde 64’ü ise buna karşı çıkarken sadece yüzde 17’si Rusya’nın operasyonlarından yana olduğunu belirtti.

2-8 Aralık'ta yapıldığı belirtilen ankete İngiltere’den bin 67, ABD ve Almanya’dan bin 5, Türkiye’den de bin 6 olmak üzere toplamda 4 bin 83 kişi katıldı.

Bölünmüş basın!..

Önceki gün bazı yerel gazetelerdeki yerel gazetecilerle ilgili bir resmi görünce düşünmeden edemedim.

Nazmi Bilgin’in başkanı olduğu Ankara Gazeteciler Cemiyeti tarafından organize edilen ‘Özgürlük İçin Basın’ projesinin tamamlanması nedeniyle Gaziantep’e toplantı yapılıyor.

Toplantıya, Gaziantep’in bölünmüş medya mensuplarının bir kısmı katılıyor, diğerleri de ilgisiz kalıyor.

Türkiye’de bölünmemiş, kutuplaşmamış ne kaldı ki, Gaziantep’in basın mensupları da bölünmesin.

 “Böl ve yönet’, İngiltere’nin Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Ortadoğu’yu yeniden şekillendirirken uyguladığı politika olarak bilinir.

Oysa bu bir yaşam fesefesidir. Tarihin derinlerinden beri süregelir.

Aslında, Latince “Divida et impera” bağlamında “Böl ve yönet’ felsefesi daha çok Nero (Neron) ile bağdaştırılır. 5. Roma İmparatoru Nero, tarihte her zaman acımasız bir kişi olarak anılmıştır.

Bunun çaresi olarak ‘eğitim’ gösteriliyor ama ben o kanıda değilim. Yani, eğitimli toplumlarda bu felsefe yok mu? Belki daha azdır, o kadar!

Aman dikkat!..

Obez kadınlar, terör tehdidi kadar tehlikelidir!

İngilizler’in saygın, büyük gazetesi, Daily Mail, resimde gördüğünüz gibi, birinci sayfasını bu söze ayırmış!

Bu durumda, Antep korkunç bir terör tehdidi altında yaşıyor demektir.

İngiltere’ye gidecekler aman dikkat etsin!

Sınırda, terör tehdidi nedeniyle tutuklanabilirsiniz!