Sihirli ve tılsımlı kelimeler manzumesi.!..
“Birlik ve beraberlik içinde…”
Bayılıyorum bu kelimeler manzumesine! Elimde değil, çok beğeniyorum!
Neyin birliği, neyin beraberliği derseniz, orası önemli değil. Önemli olan bu büyüleyici kelimeler manzumesi…
Bütün Oda organizasyonlarında, bütün sivil toplum kuruluşlarının genel kurulunda, bütün derneklerin toplantılarında hep aynı tılsımlı kelimeler manzumesi tekrarlanır: Birlik ve beraberlik içinde…
Aslında böyle bir şey yok!
Kişisel rekabetin dünyada en azgın seyrettiği Gaziantep’te böyle bir kelimeler manzumesi bizim doğamıza aykırı!
Allah aşkına, bizde toplum yararı mı ön planda tutulur, yoksa kişilerin menfaatleri mi?
Demokrasi anlayışımız bile kendimize özgü değil mi?
‘Ortak akıl’ diyoruz; hangi aklın ortağıyız?
Baştakinin fetvası, müritlerin biatıyla oluşan akıl!..
Bu kentte gerçekten hiçbir kişisel menfaat gözetmeden bir şeyler yaparsanız sizin akıl sağlığınızdan şüphelenirler. Veya, herhalde bizim bilemediğimiz bir bit yeniği vardır, diye düşünürler. (İstisnaları tenzih ederim, onlar kuralı bozmaz!)
Konuya girmemin sebebi dün yerel bir gazetenin manşetinde gördüğüm haber: CHP Gaziantep, yine sıfır çekti!
35. CHP Kurultay’ında Pazar günü PM üyeleri için seçim yapıldı. Koskoca Gaziantep’ten bir kişi bile PM’ne giremedi.
Nedenini Fikret Öztürk şöyle açıklıyor: Birlik ve beraberlik içerisinde hareket edilmezse, PM’ye girmeyi nasıl beklersiniz!
Kurultay delegesi Öner Güneş daha cesur konuşmuş: Sevgi, saygı kalmamış! Parti hedefleri değil, kişisel hedefler ön planda tutuluyor.
Gaziantep’te etkili sivil toplum kuruluşu Rotary Kulüpleri var.
Türkiye’deki 3 Rotary bölgesinin başkanları her sene değişir. Gaziantep’te Rotary kurulalı 32 sene olmuş, sorun bakalım Antep’ten hiç bölge başkanı çıkmış mı?
Adana’dan, Mersin’den sayısını hatırlayamayacağım kadar başkan çıktı. Şehirleri bırakın ilçeden, İskenderun’dan bile çıktı, ama Gaziantep hala bir başkan çıkaramadı.
Sebebi nedir dersiniz?
Birlik ve beraberliğin şart koştuğu fedakarlık ve bilince sahip olmayanlar bu sözcüğü ağzına almamalıdır.
Gerçek bir olay. Şimdiki çocuklar çok zeki.
Amerika’da Boston’daki bir ilkokula yeni atanan genç öğretmen öğrencilerine psikoloji derslerinde öğrendiğini uygulamak istiyordu.
Sınıfa girince önce bütün çocukları şöyle bir süzdü ve sonra sordu:
Kendini aptal sananlar ayağa kalksın!..
Kısa bir süre algılamadan sonra küçük Larry (Resim) ayağa kalktı.
“Demek kendini aptal sanıyorsun, öyle mi Larry?”
“Hayır efendim. Ama sizi orada tek başınıza ayakta duruyor görmekten üzüldüm de…”
RSS