Almanlar iyi istihbaratçı olarak bilinirler…

Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi’nin, 34 kişinin öldüğü terör saldırısından sonra NTV’deki “Bir süre terörle yaşamaya alışmamız gerekiyor” yorumu büyük infial uyandırmıştı.

Selvi daha sonra yorumuna şu açıklamayı getirmişti: “Ne yani, güllük gülistanlık bir ülkede mi yaşıyoruz deseydim. Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu durum ciddi bir durum. Bunu normal bir durum gibi göstermek hem olayın büyüklüğünü görmemek olur, hem millete karşı saygısızlık olur.”

Bu yoruma infial duymamak elde değil! Ama son derece gerçekçi. Nitekim dün de kanıtlandı. Almanya'nın İstanbul Konsolosluğu ve okulları, İstanbul'da saldırı istihbaratı nedeniyle kapatıldı. Daha sonra Almanya'nın Ankara'daki Büyükelçiliği’nin de saldırı istihbaratı nedeniyle kapatıldığı öğrenildi.

Buradakilerin böyle bir kararı kendi başlarına alamayacağı düşünülürken, Berlin’den açıklama geldi.

Alman Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier: “Olası somut bir istihbarat, kanıttan dolayı okullar, konsolosluklarımız kapalıdır.”

İstanbul Valiliği tepki gösterdi. “Ülkemizde bulunan bazı yabancı ülke temsilciliklerinin ‘teyide muhtaç duyumlarına’ dayalı olarak ve yetkili kurumlarla irtibata geçmeden tedbirler geliştirmeye çalıştığı ve kamuoyumuzu olumsuz etkileyebilecek tasarruflarda bulunduğu görülmektedir. Devletimiz, binlerce yıllık devlet tecrübesine dayalı olarak bütün kurumlarıyla her türlü olumsuzluğun üstesinden gelecek güç ve kararlılığa sahiptir. Halkımızın sadece yetkili mercilerin yapacağı resmi açıklamalara itibar etmesini, kaynağı ve amacı kuşkulu sansasyonel ve gayri ciddi haber ve söylentileri dikkate almamalarını kamuoyuna saygı ile duyururuz” dedi.

Açıklamayı dikkatli okursanız, Berlin’le Ankara’nın arasında güven ve istihbarat bunalımı olduğunu hemen farkedersiniz. Bu da iki önemli NATO üyesi ve AB ilişkileri açısından açıklanması gerçekten zor bir durum.

Dün İstanbul’da tam bir panik havası vardı.

Önemli merkezlerde sayısız jammerlar (sinyal kesici) dolaşırken, her yer polis kaynıyordu.

Gıda ihtiyacı için marketlerde bulunan bütün annelerin elinde telefon, “Aman oğlum/kızım hemen eve dön!..” gibi heyecanlı konuşmalar yapılıyordu.

Terörün de amacı bu değil miydi? Halk arasında panik yaratmak, insanları tedirgin etmek, korkuyla evlerinden dışarı çıkmamalarını sağlamak!

Bütün bu olup biteni, yersiz ve düşüncesiz senaryolarla, ‘Başkanlık’ meselesine bağlayanlara ne denir bilmiyorum!

Yani halk bu durumdan o kadar çok korkacak ki, aman ‘Başkanlık’ gelsin de bu terör bitsin diyecek!

Saçmalığın daniskası!

İktidar bu işten büyük yara alıyor. Memleketin hali ortada! Bunu en iyi analiz eden iktidar yanlısı gazeteci Abdülkadir Selvi. “Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu durum çok ciddi bir durum” diyor.

Daha ne desin! Ülkeyi bu duruma muhalefet partileri mi getirdi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu arasında artık gizlenemeyen önemli yorum farkı var.

Tavşan kaç, tazı tut…

Yukarıdan PKK, aşağıdan PYD ülkemizi fena halde sallıyorlar.

Suriye'deki Kürtler ülkenin kuzeyinde federalizm ilan ettiler.

PYD öncülüğünde bir araya gelen, Arap, Süryani ve Ezidi grupları da içeren kongre, 'Kuzey Suriye Federasyonu'nun kuruluşunu ilan etti. AFP'ye (Fransız Haber Ajansı) konuşan Kürt yetkililer, federal yapının oluşmasıyla Suriye'nin kuzeyindeki üç kantonun birleştirildiğini duyurdu.

Sonra ne mi oldu?

İlk açıklama hemen Suriye hükümetinden geldi. Herhangi bir federal yapının tanınmayacağı ifade edildi. SANA’ya (Suriye Devlet Haber Ajansı) konuşan bir Suriye Dışişleri Bakanlığı yetkilisi federalizm açıklamasının herhangi bir yasal dayanağı olmadığını, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin toprak ve halk bütünlüğünün kesinlikle kırmızı bir çizgi olduğunun altını çizerken, bu bütünlüğün gerekçe ne olursa olsun hedef alınmasına kesinlikle izin verilmeyeceğini vurguladı.

Kambersiz düğün olur mu?

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner da, Suriye'de herhangi bir otonom yapıyı tanımayacaklarını belirterek federalizme karşı çıktı.

Hiç inandırıcı değil! ABD’den bağımsız Kürt politikası olur mu?

Ruslar’ın açıklaması da beklendiği gibi tavşan kaç, tazı tut şeklinde geldi:

Dışişleri Bakanı Lavrov, Suriye hükümeti ve muhalefetinin federal yapıya geçiş kararı alması halinde bunu destekleyeceklerini ifade etti!..

Yani, her şey planlandığı gibi seyrediyor!..