Nesi var bunların?
Yönetim bir tanıma göre başkaları (diğer insanlar) vasıtasıyla iş görmektir. Dünyada en zor şeylerin başında herhalde insanları yönetmek geliyor. Yöneticiler arasında verimi, etkenliği, kaliteyi sağlamaya en büyük engelin çalışanlar olduğu görüşü yaygın. Benim tespitime göre yöneticilerin yaklaşık üçte ikisi bu düşüncede. Sözü edilen engeller arasında en çok çalışanlardaki motivasyon eksikliği, yakışıksız veya uygunsuz tutum, tembellik ve ihmal, yetersiz eğitim, kişisel bakımına özen göstermeme, işletmeye uyum sağlayamama, görgü eksikliğinden bahsediliyor. Tabii, bu iddiada bulunan yöneticilere sorulacak soruların başında "Madem böyle bu çalışanları işe kim aldı?” sorusu olacaktır.
Eğer takipçiler takip etmiyorsa, liderlerde önderliklerini yapmıyorlardır. Acaba yönetim işini yapıyor da, iş görenler mi yapmıyor?
Yöneticilerin bu soruya verdikleri cevaplar arasında – “Bizde yetişmiş adam yok... Bizim şartlarımız farklı... İyiler bize gelmiyorlar... Bu paraya o vasıfta insan bulamıyoruz... Piyasada adam mı var, ne bulursak onu alıyoruz... Zaten az personelle çalışıyoruz, geleni hemen işe koyuyoruz, yetiştirecek veya eğitecek vakit bile yok... Eğitilmek istemiyorlar...” yer alıyor.
Aslında takım çalışması biz ve onlar kutuplaşması ile değil yani yöneticilere karşı çalışan (eski adıyla personel) değil, biz (yönetici + çalışan) demek.
Eğer doğru planlama yapılır ve akılcı bir yaklaşım kullanılıp, her zaman dilimi ve fırsatı eğitim ve yetiştirme için kullanılır, hedefler belirlenirse, hem eğitmeye, hem yetiştirmeye hem de sohbete vakit bulunabiliyor.