İncelikleri anlamaya vaktimiz yok

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

 “Ah kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya” cümlesiyle tanıdık en çok onu. İnceliklerin şairi Gülten Akın’ı tam 4 yıl önce kaybettik. O gitti belki ama ardından bizlere,  hiç ölmeyecek şiirler bıraktı. Şiirlerini ne zaman okusak, onunla konuşuyormuş gibi hissederiz. Mısralarında buluruz kendimizi çoğu zaman.

Anadolu’yu yakından tanıyan, bireysel duyarlılığıyla ön plana çıkan ve en önemlisi de toplumsal sorunlara değinen bir kadındı. “Anladım ki çevremdeki kişilerin yaşamı benimkinden daha ilginçtir, daha önemlidir. Şiirimin kapılarını şimdi ardına dek onlar için açtım” diyerek tanıtıyor kendini. Bu sözüne büyük bir bağlılıkla dizeler yazarak şiirlerinde daha çok toplumun siyasal ve kültürel yapısını yansıttı.

Bence hiç ölmemesi gereken birileri varsa o da şair ve yazarlardır. Çoğu zaman kimsenin konuşamadığını konuşur ve yazarlar. Onlar gidince, bizim yerimize konuşacaklar da tükeniyor. O zaman onlar ölmesin diye bizler hep okuyalım…

 

İlkyaz

Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya

Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar
Evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya
Yitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mı
Bakıp kapatıyorlar
Geceye giriyor türküler ve ince şeyler

"Memelerinde biraz irin, biraz balık ve biraz gözyaşı
Bir dev oluyorsun deniz deniz deniz
sisin dere ağızlarından sokulup akşamları
Fındıklarımızı basıyor
Neyleriz kararan tomurcukları
Çocuklarımıza yalvarıyoruz: Aç durun biraz
Tecimenlere yalvarıyoruz:
Bir "Hotel" bir gizli evlenme az çiziniz
Bir banka az çiziniz bir yalvarma
Bizden size ve sizden dışardakilere

Karılarımızı yolluyoruz tırnaklarını kesmeye ve demeye
Evet efendim
Çocuklarımızı yolluyoruz dilenmeye

Bizler gidiyoruz yatağımız tanrıya emanet
Yazların motorlu çingeneleri

Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya

Baba evleri, ilk kez girilen ırmağa dönüş
Toprağa tutku, kendinden dolayı
Kulaklarımızı tıkıyoruz: Para para para
Kulaklarımızı açıyoruz: Kavga kavga kavga
Sorar belki biri: Kavga ama neden kavga
Komşumuza sonsuz balta, karımıza yumruklar içinde
Bilmiyoruz neden kavga.

Sonra kasabanın cezaevinde
Silgimizi göz önüne yerleştiriyoruz
Günlerimiz iterek genişletiyoruz
Yer açıyoruz karılarımızı düşünmeye
Bizsiz geçen menevşeyi düşünmeye

Durup ince şeyleri anlatmaya
Kimselerin vakti olmasa da
Okulların kadın öğretmencikleri
Tatil günlerini çoğaltsalar da
Kutsal nemiz varsa onun adına
Gözlerimiz için bağlar dokusalar da
Birikimler ve çizgiler gitgide gitgide
Açmaya ilkyaz çiçekleri

Bir gün birileri öte geçelerden
Islık çalar yanıt veririz

Gülten Akın

İncelikleri anlamaya vaktimiz yok