Virüs dünyayı yiyor, biz de virüsü!
Türkiye, ilginç bir koronavirüs süreci yaşıyor… Sokaklara bakıyorsunuz, insanlar hiçbir şey olmamış gibi dolaşıyor.
Kenar semtlerde yollar tıkış tıkış. 10 kişiden birinde maske ya var ya yok..
İş yerleri sağlıksız gıda üretimine ve satışına devam ediyor.
Önceki gün Şehreküstü, Perilikaya taraflarına baktım, kadınlar öbek öbek sokakta oturuyor. Etraflarından her yaştan çocuk oyun oynuyor.
Türkiye’nin hiçbir yeri Antep’ten farklı değil.
Ama tüm bu manzaraya rağmen, vaka ve ölüm sayısı azalıyor, hayatın yakın zamanda normale döneceği söyleniyor.
Nasıl oluyor bu iş?
Virüs dünyayı yiyor, biz de virüsü mü yiyoruz?
Garip bir durum!
***
Açıklanan vaka ve ölüm sayısına ben de dahil, kimse inanmıyor.
Çünkü görünen fotoğraf ile açıklanan sayılar uyuşmuyor.
Dün eczacımızla sohbet ederken dedi ki, “Bir günde 123 kişi ölmüş. Yani bu sayıyı 81 ile böldüğünüzde il başına 1.5 ölüm düşüyor. Vakaların büyük çoğunluğu İstanbul’da olduğuna göre, ortada hiç de öyle korkunç bir manzara yok. O zaman neden 4 gün sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor, yalnızca tedbir amaçlı mı?”
Mantıklı bir açıklama ve iyi bir soru.
Ülkenin Ulusal İstatistik Ofisi, İngiltere ve Galler'de 10 Nisan'a kadar koronavirüsten gelen gerçek ölüm oranının, İngiltere hükümetinin günlük güncellemesinden yaklaşık yüzde 41 daha yüksek çıktığını duyurdu.
Demek ki çoğu ülkede sorun aynı. Gerçek rakamlar açıklanmıyor.
***
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, Türkiye’nin Covid-19 ile mücadelesini “İktidar, toplumsal bağışıklığın yayılmasına oynuyor” sözleriyle açıklıyor ve Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın salgının yayılma hızının denetim altına alındığı açıklamasına ilişkin de “Keşke doğru olsa” diyor.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın, iş yeri temsilcileriyle yaptığı ankete göre, hastanelerin yüzde 39'unda sağlık emekçilerine hiç test yapılmamış iken, hastanelerin yüzde 59’unda 8 binden daha fazla sağlık çalışanı pozitif durumda.
***
New York Times da, İstanbul'da son iki seneye göre ciddi artış gösteren ölüm sayılarına işaret ederek, Ankara'nın gerçek Koronavirüs verilerini paylaşmadığını öne sürdü.
Prof. Dr. Ahmet Saltık, “Halkımızı üzmek istemeyiz ama artış hızında azalma değil artma var. Dünya genelindeki günlük 75 bin 804 olgu (vaka, hasta) sayısının 3 bin 977’si Türkiye’de. Bu, oran olarak yüzde 5,2’ye karşılık geliyor. Dünyada tanı konan yüz hastadan 5,2’si Türkiye’de. Ama Türkiye dünya nüfusunun yüzde 1,1’ine sahip. Yani nüfusuna oranla 5 kat fazla sayıda insan hastalığa yakalanmış oldu” diyor.
“Olgu sayıları bakımından toplamda dünyada 7. sıraya çıktık. Son 2 günde üst üste İran ve Çin’i geçtik. Çin’deki rakamlar 110 günlük, bizimki ise 40 günlük rakamlar. 40 günde Çin’in rakamlarını aştık. Onlar 82 bin 700’de, biz 86 bin 300’ü geçtik. Üstelik Çin 1,4 milyar, biz 88 milyon nüfusluyuz” diye ekliyor Prof. Ahmet Saltık.
***
Türk Tabipleri Birliği’nin de Sağlık Bakanlığı’nın COVID-19 ölümlerini Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO) kodlarına göre raporlamadığına dair açıklaması Meclis’e taşındı. Zira birçok hastaneden gelen haberler, salgından ölenlerin çoğunun kayıtlara bulaşıcı hastalık veya başka bir nedenle düştüğünü gösteriyor.;
Gerçeği ne zaman mı öğreneceğiz, belki birkaç yıl sonra. Ölüm istatistikleri açıklandığında… Rakamlar bize salgının boyutlarını anlatacak.
Şimdilik hepimiz, sunulan rakamları “yutmak” zorunda kalıyoruz.
Umarız, yuttuğumuz şeyler, gerçekten gerçek olsun!