Ege İle Akdeniz, İki Deniz Arasındaki Yarımada: Datça
Aktur Büyük Koy
Aktur Küçük Koy
Aktur
Ege ve Akdeniz’i bir araya getiren, Datça Körfezi ile Gökova Körfezi arasında ince uzun bir yarımadadır Datça… Gökova ile Datça ilçesi arası 94 ve yarımadanın uçununda bulunan Knidos Antik Kenti arası 35 kilometredir. Yarımadanın 235 kilometre sahil uzunluğunda ve irili ufaklı 52 koy ve bükü içinde barındırmaktadır. Palamutbükü, Akçabük, Kurubük, Ovabükü, Hayıtbükü, Batır Kızılbük, Domuzçukuru, Kargı, Akvaryum, Domuz Çukuru, Dilek Mağarası, Karaincir, Sarı Liman, Çiftlik, Kovanlık, Kurucabük, Günlücek, Hurmalıbük, Lindos Akdeniz tarafındaki koylardır. Bu koyların bazılarına sadece deniz yoluyla ulaşmak mümkündür. Yarımada da bulunan 7 mavi bayraklı plajın dışında her yerde gönül rahatlığıyla denize girmek mümkündür. Datça Yarımadası Türkiye’nin en temiz denize sahip bölgelerinin başında gelmektedir. İlçe 12 mahalleden oluşmaktadır, daha önce üç olan mahallelere büyükşehir yasasıyla 8 köy de katılmıştır. Mahalleler sırasıyla; İskele, Reşadiye, Eski Datça, Emecik, Kızlan, Karaköy, Hızırşah Sındı, Mesudiye, Yaka, Cumalı ve Yazı’dır.
Can Yücel Mezarı
Can Yücel'in Evi
Yarımadanın geçmişi M.Ö. 2000’lere dayanmaktadır. Bölgenin bilinen ilk halkı Karyalılar’dır. Sırasıyla Karyalılar, Dorlar, Lidyalılar, Persler, Bergama Krallığı, Bizanslılar, Menteşe Beyliği ve Osmanlı İmparatorluğu bu bölgeyi topraklarına katmışlardır. Yarımada, 15. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’na katılmıştır. Alaki olan adı, 1908 yılında Sultan Reşat’ın tahta çıkışından sonra Reşadiye olaarak değiştirilmiştir. Cumhuriyetle beraber 1928 yılında Datya adıyla ilçe yapılmıştır. 1933 yılında Datya adı Datça olarak değiştirilmiştir. 1947 yılında ilçe merkezi bugünkü İskele bölgesine taşınmış ve günümüz Datça’sını oluşturmuştur. Yarımadayı anakaraya bağlayan ilk yol 1938 yılında hizmete girer. Bu tarihten önce bölgeye ulaşım denizden sağlanmıştır.
Datça Amfi Tiyatro
Datça
Datça bal, badem ve balık üçlüsüyle ünlüdür. Her yıl Datça Badem Çiçeği Festivali, Datça Edebiyat Günleri, Can Yücel Kültür Sanat Festivali, Datça Bademli Pilav Şenliği, Datça Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, Datça Bit Pazarı, Uluslararsı Knidos’un Sır’ı Kültür Sanat Festivali gibi etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır.
Deniz Feneri
Knidos
DATÇA İLE İLGİLİ SLOGANLAR
TARİH VE DOĞA CENNETİ DATÇA
AKDENİZ İLE EGE DENİZİ’NİN BULUŞTUĞU CENNET
TANRI ÇOK SEVDİĞİ KULLARINI UZUN ÖMÜRLÜ OLSUN DİYE KNIDOS’A (DATÇA) GÖNDERİR. STRABON
DENİZİ TEMİZ, DOĞASI ZENGİN, İNSANI KONUKSEVER
DATÇA KOYLARINDA YEŞİL, MAVİ BİR DE SİZ VARSINIZ
DÜNYA ŞİİRİNİN BÜYÜK USTASI CAN YÜCEL “DATÇA’YA EKİLDİ”
BİLİM, SANAT VE FELSEFENİN ANA YURDU “KNIDOS”
GERÇEK DEMOKRASİ KNIDOS’TADIR. ARISTOTALES
SEVİNCİN KIYISI “DATÇA”
Aktur Tatil Sitesi, Marmaris Datça arasında, Datça’ya 30 kilometre mesafede yer almaktadır. Çam ormanı ve denizin bir arada olduğu, Türkiye’nin en güzel koylarına sahiptir. Mavi bayraklı iki koyu bulunmaktadır. Büyük koyu 2.5 kilometre ve küçük koyu 1 kilometre uzunluğundadır. 1975 yılında dönemin valisi Özer Türk öncülüğünde yapılmıştır. Site içerisinde güvenlik, AVM, Eczane, sağlık ocağı, restoran, kafe, itfaye ve çöp toplama araçları, bankamatikler ve şehirlerarası otobüs şirketlerinin ofisleri bulunmaktadır.
Kızlan Tarihi Yel Değirmenleri, ilçe merkezine 8 kilometre mesafede yer almaktadır. Yaklaşık 300 yıllık bir geçmişe sahip tarihi yel değirmenlerinin bulunduğu bölgedir. Bu bölge Datça’nın en çok rüzğar alan kesimidir. Yel değirmenleri aşağıdan başlayarak yukarıya doğru arka arkaya 6 değirmenden oluşmakta, kapıları güneye bakmaktadır. Değirmenlerden birisi Kaymakamlık tarafından restore edilerek kiraya verilmiş ve kafe olarak hizmet vermektedir. Bir diğeri özel mülk olarak şahsa aittir. Diğerleri (4 tanesi) bakımsız halde kaderlerine terk edilmişlerdir. Bu değirmenler Rumlardan kalmıştır. 1923 Nüfus Mübadelesi sonucu yerlerinden edilen insanların bölgeyi terk etmesi sonucu atıl kalmışlardır.
Eski Datça, ilçe merkezine 3 kilometre uzaklıktadır. Yarımadada, antik dönemlerden günümüze yaşam olan tek bölge ve geçmişi M.Ö. 11. yüzyıla dayanmaktadır.
Arnavut kaldırımları, dar ve temiz sokakları, birbirinden şirin kafeleri, butik pansiyonları, yardımsever insanları ve tek katlı ya da iki katlı taş evlerinin balkonları güzelleştiren begonvilleriyle oldukça güzel bir yerdir. Eski Datça’nın popüler olmasında şiirimiz dev şairlerinden Can Yücel’in yaşamının (1986-1999) son yıllarını burada geçirmesi de etkili olmuştur. Evinin bulunduğu sokağın adı, Can Yücel adını taşımaktadır.
Knidos Antik Kenti, ilçe merkezinden 35 kilometre mesafede ve yarımadanın en batı ucundan yer almaktadır. Antik kentin tarihi M.Ö. 13. yüzyıla kadar gitmektedir. Burası M.Ö. 4. yüzyıl sonrasında önemli bir dini, kültürel ve sanat merkezi olmuştur. Antik kentte bulunana tarihi yapılar; Demeter Kutsal Alanı, Propylon ve basamaklı cadde, Küçük odeon, Roma dönemine ait Bouleuterionu, Aphrodite Tapınağı, Bizans Kilisesi, Korinth Tapınağı, Dionysos Tapınağı, Roma Mezarı, Hellenistik Stoa, Agora ve Anıtsal yapı gibi sıralanabilir. Antik kentte ortaya çıkarılan kimi buluntular kaçırılmış ve British Mesuem’da sergilenmektedir.
Antik kentin tarihi yapıları içindeki iki liman dikkat çekmektedir. Limanlardan biri ticari diğeri askeri olarak faaliyet göstermiştir.
Deveboynu (Knidos) Feneri, 1931 yılında inşa edilmiştir. Ege ile Akdeniz’in buluştuğu noktada yer almaktadır. Bulunduğu coğrafi yerin şekli deveyi andırdığından dolayı fenere Deveboynu adı verilmiştir. Fenerin denizden yüksekliği 104 metre ve kulenin yüksekliği 9 metredir. Fenerin görüş mesafesi 12 (22.2 km.) deniz milidir. Fener, günümüzde güneş enerjisiyle hizmet vermeye devam etmektedir. Ayrıca, fener ve yanındaki bina ulusal miras olarak koruma altındadır.