Bergama

YAYINLAMA: 24 Mayıs 2023 / 11.00 | GÜNCELLEME: 24 Mayıs 2023 / 11.00

Bergama, ülkemizin en çok turist çeken antik kenti Pergamon ile iç içe geçmiş, İzmir’in 30 ilçesinden biridir. İzmir şehir merkezine 100 km uzaklıkta yer alıyor. İzmir- Bergama yolu iyi olmasına karşın yoğun yerleşimler nedeniyle oldukça yoğun bir yol güzergahıdır. Denizden içeride olan ilçenin denize kıyısı bulunmuyor.

Bergama, Türkiye’nin 13. ve İzmir’in ilk UNESCO Dünya Mirası kentidir. Parşömenin anavatanı, eczacılığın babası Hekim Galenos’un, 1937 yılından bu yana Türkiye’nin ilk yerel (Tarihi Bergama Kermesi) festivaline hiç ara vermeksizin ev sahipliği yapmış ve yapmaya da devam eden, İncil’de geçen Anadolu’daki yedi kiliseden birine sahip, dünyanın en dik tiyatrosuna sahip kent gibi özelliklere sahiptir.

Helenistik Bergama Krallığı’nın başkenti olan antik tarihle iç içe bulunan Bergama’da eski Rum evleri ve cami, han, hamam, arasta ve kapalı çarşı gibi birçok Osmanlı dönemine ait yapılar da vardır.

Bergama, geçmişinde Hitit, Yunan, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır.

Bergama’da Görülmesi Gereken Yerler

Asklepion, M.Ö. 4. yüzyılda Pergamon akropolü dışında sağlık tanrısı Asklepios adına kurulmuş galerili avlusu, 3500 kişilik tiyatro yapısı, İmparator Hadrianus’a ait kült salonu, kütüphanesi, yuvarlak planlı Asklepios Tapınağı ile Roma Döneminde oldukça önemli bir sağlık merkezidir.  Psikoterapinin ve afyon türü ilaçların ilk defa yapıldığı, tarihteki ilk büyük hastanenin kurulduğu ve günümüzde eczacılığında sembolü olan çifte yılan simgesine sahip olan bir tarihi bir öneme sahiptir. Romalılar döneminde yaptırılan ve Asklepion ile kent merkezi arasındaki geçişi sağlayan yolun girişinde ‘Ölüler Giremez” yazısı asılı olduğu yazılı olduğu ifade edilmektedir.

Kızıl Avlu (Sarepeion Tapınağı), ilçenin merkezinde M.S. 2. yüzyılda inşa edilmiş ve Mısır tanrılarına adanmış bir tapınak. Bizans döneminde Hristiyanlığın ilk yedi kilisesinden biri olarak kullanılmıştır. Tapınağın tamamının kızıl tuğladan yapılmış olması ve büyük avlusu nedeniyle halk arasında “Kızıl Avlu” olarak tanımlanmıştır.  Bergama’nın en görkemli ve ünlü yapılarındandır.

Akrapol, M.Ö. 1. yüzyılda yaşamış filozof ve yazar Pilinius Secundus’ “Küçün Asya!nın en ünlü ve muhteşem şehri” olarak tanımladığı Pergamon dik bir tepe üzerinde antik dönemin önemli kentlerindendir. Antik kentin geçmişi perhistorik döneme kadar uzanmaktadır. Büyük kütüphanesi, tiyatrosu, sarayları, Athena tapınağı ile hem Bergama Krallığı hem de Roma İmparatorluğu’na ev sahipliği yapmış bir yerdir.  14. yüzyılın başında Menteşe Beyliği’ne katılmıştır. Bergama Ovası’nın en güzel manzarasını dünyanın en dik amfi tiyatrosunda görülmektedir. 2014 yılında UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne alınmıştır.

Arkeoloji Müzesi, 30 Ekim 1936 tarihinde açılmış ve ülkemizin ilk Arkeolojik müzesidir. Pergamon Antik Kenti’nin yanı sıra civardaki arkeolojik sit alanlarından getirilen eserler de sergilenmektedir. Müzeye 1979 yılında da etnografya bölümü eklenmiştir. Etnografya bölümünde bölgeye ait dünyaca ünlü Bergama halı ve kilim (Yuntdağ, Yağcıbedir, Kozak Bergama dokumaları), kumaş dokuma örnekleri, el emeği işlemeler sergilenmektedir.

Arasta, ilçede gezilecek güzel alanlardan biridir. Sadece yürüyerek dolaşabileceğiniz, araç trafiğine kapalı ve tarihi dar sokaklarında geçmişten günümüze izler taşımaktadır. Arastanın meydanında yer alan herkesin buluşma noktası Çınarlı Kahve ve onun çok yakınındaki Arasta Nargile Kahvesinde çay/kahve içerek dinlenebilirsiniz. İçerisinde çok çeşitli ve renkli dükkanların olduğu Kapalı Çarşı görmeniz gereken köşelerdendir.

Kozak Yaylası, adını çam kozalağından almıştır. Bölge çam ağaçlarının çok yoğun olduğu bir coğrafyadır. Yaylada yaklaşık 5 milyon çam ağacı vardır. Bergama-Ayvalık ilçe merkezleri arasında yer alan, Bergama'ya yaklaşık 20 km mesafeden itibaren başlayan, deniz seviyesinden yüksekliği 500-1000 metre arasında değişen yayladır. Çam fıstığı ve dokumaları ile ünlü olup, ayrıca önemli bir yayla turizmi merkezidir. Ülkemizin ilgi çeken yaylarındandır.

Kale Mahallesi, Pergamon Akropolü’nün eteklerinde, uzun tarihsel geçmişinde Ermenilerin, Rumların, mübadillerin, Kürtlerin ve günümüzde Romanların yaşadığı ve üç mahalleyi kapsayan bölge halk arasında bu isimle anılmaktadır. Birbirinden renkli evleri, dar sokakları, çıkmazları ve yokuşlarını içinde barındırdığı tarih kokusuyla görülmeye değer bir yerleşim bölgesi olma özelliği taşımaktadır.

Ayrıca her şehrin kendine özgü lezzetleri vardır. Bergama’nın da var. Bergama Köftesi ve Çığırtma (kızarmış patlıcan ve biberden oluşan domates soslu bir lezzet) bunlardan ikisidir. Adını biber ve patlıcanların kızartılmasında sırasında çıkan seslerden aldığı söylenen bu lezzet, kahvaltı dahil her öğün her öğün tüketilmektedir.

 

 

Bergama
YORUMUNUZU YAZIN, TARTIŞMAYA KATILIN!
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *