EGE’NİN SIRA DIŞI KÖYLERİ

YAYINLAMA: 07 Temmuz 2023 / 07.00 | GÜNCELLEME: 07 Temmuz 2023 / 07.00

Ege Bölgesi, Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Adını kıyısında bulunduğu Ege

Denizi’nden almaktadır. Ülkemizin en uzun sahil şeridine sahiptir. Zengin tarihi ve doğal

güzelliği yerli ve yabancı turistlerin her mevsim ilgisini üzerine çekmektedir. Bölgede kara,

deniz, hava ve demiryolu gelişmiş düzeydedir.

Nazarköy / Kemalpaşa / İzmir

Nazarköy, İzmir’in Kemalpaşa ilçesine 5 km, İzmir merkeze 25 km mesafede bulunmaktadır.

Eski adıyla Kurudere, 1942 yılından köyde başlayan nazar boncuğu üretimi, zaman içinde

köylülerin geçim kaynağı olmuştur. Köydeki turizmin gelişmesiyle 20 Mart 2007 tarihinde

itibaren adını Nazarköy olarak değiştirmiştir.

Sipariş üzenine çalışılan ocaklarda çeşitli boncuk üretimleri yapılmaktadır. Göz Boncuğu,

Karagöz, Şekerlik gibi. Boncuğunun ham maddesi cam’dır. Ayrıca boncuğu renklendirmede

kullanılan özel boyalar mevcuttur. En çok kullanılan renk mor’dur. Köyde 12 olan boncuk

üretim ocağı sayısı 5’e düşmüştür.

Köyün merkezinde yer alan Boncuk Çarşı’sında yüksek derecede sıcaklığa sahip ocaklarda

üretilen boncuklar, takılara, süs eşyalarına dönüşerek ziyaretçilerin beğenisine sunulmaktadır.

Yerli ve yabancıların ilgisini çeken köy, pek çok televizyon programlarına ve gazete yazılarına

konu olmaktadır.

Kozbeyli / Foça / İzmir

Kozbeyli, Foça ilçesine 20 km, İzmir merkeze 65 km uzaklıktadır. Sessiz ve sakinliği, tarihi

yapıları, taş evleri, daracık sokakları, dibek kahvesi ve sürekli eksik olmayan misafirleriyle,

Foça’nın hemen yakında güzel bir köy.

Köyün tarihi 600 yıl öncesine gidiyor. Bütün Ege Bölgesi’nde gördüğümüz yapıyı burada da

görülmektedir. Bölge eski bir Rum bölgesidir. Mübadele sırasında, bölgedeki Rumlar

Yunanistan’a zorunlu göçe tutulurken, Yunanistan’dan gelenlerin bir kısmı da buraya

yerleştirilmiştir.

Köy meydanında yaklaşık 200 yıldır hizmet veren kahvehane, Şakir’in Dibek Kahvesi köye

gelen ziyaretçilerin vazgeçilmez duraklarındandır. Köyde birçok kafe, restoran ve birbirinden

sevimli hediyelik eşya dükkanları bulunmaktadır.

Mordoğan / Karaburun / İzmir

Mordoğan, İmir’in Karaburun ilçesine 19 km, İzmir’e 86 km mesafede bulunmaktadır.

Mordoğan tarihi açıdan oldukça eski bir yerleşim yeridir. Bölgenin geçmişi Prehistorik

(tarihöncesi) döneme kadar dayanmaktadır. 16. Yüzyıl deniz haritalarında, Mimas olarak

kayıtlı bulunmaktadır. Bugün Çeşme ilçesine bağlı, o dönemin önemli ve zengin kentlerinden

olan Erythrai (Ildır)’a bağlıdır. Manal, Ayıbalığı, Ardıç ve Kocakum plajları temiz ve

derinliğinin olmaması nedeniyle tercih ediliyor. Ayıbalığı mağaraları Akdeniz foklarına ev

sahipliği yapmaktadır.

Mordoğan’da 14. yüzyıldan kalma Ayşe Kadın Cami, Müesser Aktaş Tarih ve Etnografya

Tarih Evi ve efsaneye göre adını narsizme veren ve nergis çiçeğinin anavatanı Narkissos

Dilek Pınarı görülmeye değerdir. Her yılın Ocak ayının son günlerinde Nergis Festivali

düzenlenmektedir.

Doğal güzellikleri ve tarihi zenginliğinin yanında sakin yaşamıyla insanların ilgisini

çekmektedir.

Eskihisar / Yatağan / Muğla

Eskihisar (Stratonikeia Antik Kenti), Muğla’nın Yatağan ilçesine 7 km uzaklıkta yer

almaktadır. Yatağan-Milas yolunda, Yatağan’a bağlı bir köydür.

 Antik Kent Üzerindeki Eskihisar Köyü 1957 yılında deprem nedeniyle Stratonikeia’nın

kuzeyindeki farklı bir alana taşınmıştır.  Daha sonra burada (Yatağan Termik Santrali için)

kömür çıkarılmaya başlanınca yeni köy şimdi bulunduğu 3. yerine taşınmıştır.  Tüm bunlara

rağmen eski köy ilk kurulduğu yerde hep devam etmiştir. Antik kentteki köy halkının

tümünün taşınmış olmasıyla birlikte halen antik kent üzerindeki köy evleri, kahvehanesi,

camisi gibi yapılar korunmaktadır. Antik kenti içinde barındıran köy, kara yolundan

görülmediği için gözden uzak durmaktadır.

Antik kentin geçmişi İ.Ö. 3. yüzyıla dayanmaktadır. Buradaki ilk kazılar 1 Ağustos 1977

tarihinde başlamış ve günümüzde de devam etmektedir. Antik kentte Bizans döneminden kalan

mozaikler, ünlü gladyatör mezarları, Osmanlı döneminden kalan boya atölyesi, Roma

döneminden kalan hamam, gymnasium, bouleuterion, tiyatro, kent kapısı ve çeşme gibi

anıtsal yapılarının yanında, köy meydanı, Beylikler Dönemi hamamı, Şaban Ağa Camii,

Osmanlı Çeşmesi, ağa evleri görülebilmektedir.

Serçin / Söke / Aydın

Serçin, Aydın’ın Söke ilçesine 27 km mesafede bulunmaktadır. Söke- Didim yolunda,

Söke’ye bağlı bir köydür. Bu yerleşim yeri Bafa Gölü’nün kıyısında yer almaktadır.

Bafa Gölü, Aydın (Söke-Serçin) ve Muğla (Milas-Kapıkırı) il sınırları içerisinde, iki ilin

sınırları oluşturmaktadır. Gölün Serçin Köyü tarafında kalan bölümü Bafa Gölü Tabiat

Parkı’na ev sahipliği yapmaktadır.

Bafa Gölü’nün yakın dönemde ilginç bir hikayesi vardır. Dönemin CHP milletvekili ve toprak

ağası İsmail Rüştü Aksal, “Bu göl benim arazim içindedir” diyerek köylülerin gölden

yararlanmasına zor ve şiddet kullanarak engellemektedir. Köylüler direnir. Deniz Gezmiş ve

devrimci arkadaşları köylülerin direnişine destek verirler. Bafa Gölü, 16 Haziran 1978

tarihinde Bülent Ecevit hükümeti tarafından kamulaştırılmıştır. Yanlış politikalar sonucu ve

kar hırsı sonucu bütün ülkenin doğasında olduğu gibi gölde kirlilik yaşanmaktadır. 8 Temmuz

1994 tarihinde Tabiat Parkı ilan edilmiş, göl kıyı kenarından itibaren 250 metrelik kıyı bandı

1. Derecede Doğal Sit Alanı olarak kabul edilmiştir.

Bafa Gölü Tabiat Parkı içerisinde bitki ve hayvan çeşitliliği açısından oldukça zengin bir

yapıya sahiptir. 325 bitki türü olup, 16 tanesi endemik, 261 kuş, 22 sürüngen ve 19 memeli

türüne ev sahipliği yapmaktadır. Bölge Meksika’nın Saragossa Körfezi kökenli yılan balığı ile

ünlüdür.

Serçin Bafa Gölü Tabiat Parkı, bisiklet turu, kuş gözlemciliği, doğa yürüyüşü, kaya tırmanışı,

kampçılık, fotoğraf çekimi, film ve dizi çekimleri gibi etkinlikleri yılın her dönemde

yapılabilmektedir.

 

EGE’NİN SIRA DIŞI KÖYLERİ
YORUMUNUZU YAZIN, TARTIŞMAYA KATILIN!
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *