YAVUZELİ’NDE 6500 YAŞINDAKİ DOLMENİMİZİN DEĞERİNİ BİLİYOR MUYUZ?

YAYINLAMA: 21 Eylül 2023 / 03.00 | GÜNCELLEME: 20 Eylül 2023 / 21.35

Gelişmeye niyeti olmayan ülke göstergelerinden birinin de arkeolojik zenginliklerin farkında olmamak olduğunu düşünenlerdenim.

Bizim gibi medeniyetin başladığı bölgenin göbeğinde yaşayan insanların ciddi bir kronik hastalığı var: Ne yazık ki tarihi değerlere karşı inanılmaz hoyratız, çünkü maalesef bu konuda çok bilgisiziz. Etrafımızda gördüğümüz ve herhangi bir gelişmiş ülkenin, her biri için yüzlerce sempozyum düzenleyip müzeler, sergilerle tüm dünyaya bu zenginliği haykıracağı bu kıymetleri ya tanımıyor, ya da burun kıvırıyoruz.

İşte bunlardan birini¸ dolmenleri anlatacağım ve Yavuzeli’ndeki dolmenlerimizin yazgısını  dikkatinize sunacağım.

Dolmenler eski uygarlıkların ilgi çekici kalıntılarındandır ve dünyanın çeşitli yerlerinde, ender  bulunan antik megalitik yapılardır. Neolitik döneme yani MÖ 4500-2000 civarına, yani günümüzden 6500 yıl öncesine tarihlenir.

Bu yapılar, genellikle bir kapak taşıyla örtülen, oda veya mezar benzeri bir yapı oluşturmak için dik olarak yerleştirilen birkaç ton ağırlığındaki büyük taşlardan veya kaya levhalarından oluşur. Bu taşlara megalit adı verilir. En büyük özellikleri bu taşların birbiri üzerine harçsız olarak yerleştirilmeleridir. Bizim gibi deprem kuşağında olan bir bölgede yıkılmadan 6500 yıl ayakta kalmış olmaları da ayrı bir mimarlık harikasıdır elbette. Tarih öncesi mühendisliğin ustalığını 6500 yıl sonra günümüz insanına tanıtmanın kültürel, ekonomik faydalarından bahsetmememe gerek yok diye düşünüyorum.

Değerli kültürel miras alanları olan bu antik yapıların korunması ve korunması için tüm dünya büyük çaba sarf ederken biz ne yapıyoruz?

Burada değerli Gaziantep İl Turizm Müdürü Bülent Öztürk’e kocaman bir teşekkür borçluyum. Belki çok başarılı bir rehber olması sebebiyle, hemen

Devlet olanaklarını kullanarak dolmenlerimizin olduğu bölgede yürüme ve dinlenme alanları yaptı. Yayınlarla bu değerleri tanıttı.

Geçen hafta uygulama gezisiyle yaklaşık 40 kadar rehber adayı ile dolmenlerimizi görmek üzere bölgeye gittik. O güzelim değerimizin üstünde ve içinde idrar olan plastik şişeleri görünce ne kadar utandığımı anlatamam. Etrafı da çöpten geçilmiyordu. Hemen Araban Belediye başkanı Hasan Doğru’yu aradım. Çünkü Hasanoğlu Anıt Mezarı bu ilçemizin sınırındaydı ve ben panik içinde bir an Dolmenin Yavuzeli sınırlarında olduğunu unuttum. Hiç ama hiç ilgilenmedi. Cevap vermeye bile zahmet etmedi. Bu konuyu gazete köşeme taşıyacağım konusunda onu mesajla uyardığımda “Bahsettiğiniz Araban sınırlarında değil “ şeklinde bir mesaj yolladı. Sadece sınırlar onu ilgilendiriyordu, arkeolojik değerler konusunda bir kaygısı yoktu demek ki diye düşünerek , dolmenlerin Yavuzeli sınırına dahil olduğunu hatırladım. Yavuzeli Belediye Başkanı Kemal Sakaroğlu, son derece içten bir ilgiyle konuya el attı. Ekipleri gönderip temizlik yaptıracağını ve oraya özel önem verme konusunda gereğini yapacağını bildirerek bana teşekkür etti.

Üç gün önce alman arkeologlar bölgeyi çok deneyimli duayen , kokartlı rehber İsmail Şana eşliğinde gezdiler. Bölgeye ilgi artıyor ve bu bizi çok umutlandırıyor.

Arkeolojik değerler bir ülke için Allahın lütfudur. Doğal zenginlik kaynağıdır. Çağdaş insanların görevleri bu mirası geleceğe en iyi şekilde taşımaktır. Özellikle kamusal görevlere talip olmuş insanlar bunun bilince olmalıdırlar. Bu düsturla hareket eden Gaziantep İl Turizm Müdürü Bülent Öztürk ve Yavuzeli Belediye Başkanı Kemal Sakaroğlu’na emekleri için teşekkür ediyorum.

Halkın temel temizlik kurallarını öğrenmesi, uygulaması, bizim gibi toplumlarda ne yazık ki yaptırım ve çok sıkı kontrolle mümkün olabiliyor.

Ez cümle: Arkeolojik değerlerimizi görmezden gelmek, onlara zarar vermek kimsenin hakkı ve haddi değildir. Her vatandaş bu konuda üstüne düşeni, korkmadan, çekinmeden yapmalıdır.

 

YAVUZELİ’NDE 6500 YAŞINDAKİ DOLMENİMİZİN DEĞERİNİ BİLİYOR MUYUZ?
YORUMUNUZU YAZIN, TARTIŞMAYA KATILIN!
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *