Mağusa
Mağusa ya da Gazimağusa, Kıbrıs’ta bir liman kentidir. Yakındoğu ile Avrupa arasında ara bir durak işlevi görmektedir. Akdeniz’in en fazla güçlendirilmişi limanlarından biridir. Şehrin gelişimi Lüzinyanlar dönemine rastlamaktadır.
Famagusta sıkça Fransızca Famagouste ve İtalyanca Famagosta olarak kullanılmakta, Türkçede ise "Mağusa" olarak bilinmektedir. 1974 yılında Kıbrıs Türk yönetimi tarafından "gazilik" unvanı verilmiştir. Şehrin eski merkezi altın yıllarında rivayete göre yılın her günü için bir kiliseye sahip olmasından dolayı "365 kiliseli şehir" unvanına sahiptir.
Şehir, günümüzde liman, turizm ve üniversite eğitimi merkezlerinden biridir.
Görülmesi Gereken Yerler
Lala Mustafa Paşa Cami (St. Nicholas Katedrali), 1298-1312 yılları arasında inşa edilen edilmiş ve bölgenin en güzel yapılarındandır. Lüziyan kralları, önce Lefkoşa’da St. Sophia Katedrali’nde Kıbrıs kralı, sonra da burada Kudüs kralı olarak ta giyerdi. Binaya 1571 yılında Osmanlılar tarafından minare eklemek suretiyle camiye çevrilmiştir. Katedralin giriş bölümünde yer alan Cümbez Ağacı adada bulunan en yaşlı ağaç olduğu kabul edilmektedir. 1298 yılında dikilen ağaç,15 metre boyunda ve 5 metre genişliğindedir.
Namık Kemal Zindanı ve Müzesi, Namık Kemal’in, 1 Nisan 1873 tarihinde sahnelenen “Vatan Yahut Silistre” oyunundan sonra meydana olaylar sonucu Kıbrıs’a sürgüne gönderilmiştir. Günümüzde, zindan ve zindanın yanındaki iki katlı bina, Namık Kemal’in yaşamı ve eserleri hakkında bilgilerin verildiği müze olarak hizmet vermektedir.
Othello Kalesi, 14. Yüzyılda Lüzinyalar tarafından limanı korumak için inşa edilmiştir. Yapıldığı ilk dönemlerde etrafı derin çukurlarla çevriliydi. Etrafındaki derin çukurlar nedeniyle "geçilmez kale" olarak adlandırılmıştır. Kalenin şimdiki ismi adanın İngiliz döneminde gelmektedir. Shakespeare'in ünlü Otello tragedyayasının bir kısmı buradaa geçer ve tragedyanın başkahramanı, Otello adında bir Faslıdır. Kaleye bu ismin verilmesinin nedeninin de bu eser ve eserin kahramanı olduğu sanılmaktadır.
St. Barnabas Manastırı, Manastıra adını veren St. Barnabas'ın kişiliği ve çalışmalar tarihi kaynaklara dayanır. St. Barnabas, Salamis'te doğmuş Yahudi bir ailenin oğlu olup, eğitimini Kudüs'te yaptıktan sonra Kıbrıs'a dönmüş ve M.S. 45 yılında St. Paul ile birlikte Hristiyanlığı yaymıştır. Manastır M.S. 477 yılında inşa edilir. Bu günkü şekli ise, 1756 yılında Başpiskopos Philotheos tarafından verilmiştir. Manastır sınırları içinde ikonların sergilendiği kilise, 1991 yılında restore edilerek, İkon Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Manastır, kilise, avlu, manastır odaları ve St. Barnabas’ın mezarının bulunduğu şapelden oluşmaktadır.
Salamis Antik Kenti, Mağusa’ya 6 km mesafede yer almaktadır. Antik kentin geçmişinin M.Ö. 11 yüzyıla kadar gitmektedir. 1952-1974 yılları arasında yapılan kazılarla kentin büyük bölümü ortaya çıkarılmıştır. 1974 yılında ara verilen kazılara 1998 yılında tekrar başlamıştır.
Kapalı Maraş (Varosha), şehrin güneyinde, 5 km2 genişliğinde bir alanında ve güzel bir sahile sahiptir. 1974 öncesine göre 6.500 yatak kapasitesi ile adanın turizm gelirinin de yüzde 50’sine sahiptir. Sivil yerleşime açılmayan bölgede, 2946 konut, 560 dükkan, 25 müze, 481 konut ve dükkan, 29 sanayi tesisi, 14 okul, 89 otel, 21 banka, 7 kilise, 1 türbe, 1 mescit ve 99 eğlence yeri kayıt altına alınmıştır.1974-2020 yılları arasına kapalı olan bölgenin bir kısmı 8 Ekim 2020 tarihinde ziyarete açılmıştır. Ziyarete açılan bölgedeki yapılar orijinal halleriyle gezip görülebileceği gibi, plajlardan ve kafelerden yararlanabilmektedir. Bu ziyaret sırasında anayolun dışına çıkmak ve binalar girmek yasaktır.