Bakü (2)
Azerbaycan’ın 3. Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in doğumunun 89. yıldönümüne istinaden, 101 bin metrekarelik alandan 3,5 yılda 205 milyon Euroya inşa edilen, inşa sürecinde Bosna ve Sırp göçmenlerinin insanlık dışı koşullarda zorla çalıştırıldığı iddia edilen, içinde Haydar Aliyev Müzesi, Klasik Araba Müzesi, konser salonu, konferans salonu, kütüphane, sanat galerisi olan, yapının dıştan görünümü Hazar Denizi’nin yükselişi veya Haydar Aliyev’in imzasını yansıttığı iddia edilen Haydar Aliyev Kültür Merkezi‘ni ziyaret etmeden,
Bakü Körfezi’ne bakan bir tepede, 28.000 m2 alanda, ülkenin sembolü olarak 2007-2013 yıllarında 200-207 ve 231 metrelerden oluşan 3 yüksek kule inşaatı için 400 milyon dolar harcanan, her biri değişik fonksiyonlar (konut, çalışma ofisleri, otel ve alışveriş merkezleri) içeren, gündüz ve gece 10 binden fazla parlak LED ışıklı ekranı sayesinde başkentin her yerinde görülebilen Alev Kuleleri‘ni izlemeden,
1918 yılında ölen askerlerin gömüldüğü, 1924-1990 yıllarında Dağüstü Park, 1990 yılında Sovyetler Birliği’nin çözülüşü sırasında yaşanan kargaşada yaşamlarını yitirenlerin gömüldüğü ve bu nedenle adının değiştirildiği, Azerbaycan Milli Meclisi ve Ateş Kuleleri’nin yanı başında yer alan Şehitler Hıyabanı (Şehitler Anıtı)’nın bulunduğu tepede şehir manzarasını seyretmeden,
Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Bakanlar Kurulunun 27 Ağustos 1948 tarihli kararı ile kurulan, gerek Sovyet döneminde gerekse daha sonraki döneminde devletin üst kademelerinde görevde bulunmuş, tanınmış bilim, edebiyat, kültür, güzel sanatlar dallarında üstün başarılar elde etmiş ve İkinci Dünya Savaşı’nda Alman faşistlerine karşı savaşarak “Sovyetler Birliği Kahramanı” unvanını kazanmış ( Haydar Aliyev, Ebulfez Elçibey, Azerbaycan’ın ünlü şairlerinden Bahtiyar Vahapzade ve Samet Vurgun, Azerbaycan’ın önemli ressamlarından Azim Azimzade, opera bestecisi Üzeyir Hacıbeyli ve oyuncu Nesibe Zeynalova gibi) insanların anıt mezarlarının bulunduğu Fahri Hıyaban (Ulusal Şeref Mezarlığı)‘nda dolaşmadan,
Bakü şehir merkezine 30 km mesafede yer alan, dünyadaki 3 Zerdüşt tapınaklardan birisi olan, farklı dönemlerde Zerdüştler, Hindular ve Sihler tarafından ibadetgah olarak kullanılmış olan, 17-18. yüzyıllarda doğal gaz çıkışı olan sönmez ateşlerin bulunduğu yerde 1713 yılında inşa edilen ve 1998 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne aday olarak kabul edilen Ateşgah‘ı görmeden,
Bakü şehir merkezine 40 km uzaklıkta olan, 1950’lerde bir çoban tarafından keşfedilen alevleri, ince gözenekli bir kumtaşı tabakasından 3 metre havaya fırlayan bölgede, bir müze, 500 kişilik açık hava konserleri için bir amfitiyatrosu olan Yanardağ‘a gitmeden,
Şehir merkezine 70 km mesafede yer alan, geçmişi 40 bin yıl öncesine uzanan 6 bin kaya resminin bulunduğu ve 2007 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan Gobustan‘ı gezmeden,
Aliağa Vahid Heykeli, Cuma Camisi, Teze Pir Mescidi, Halı Müzesi, Çamur Volkanları ve Atatürk Parkı, Bağımsızlık, Müzik ve Tiyatro müzelerini içinde barındıran Müze Merkezi, Deniz Kenarı Parkı, Atatürk Parkı, Favvaralar Meydanı, Funicular ve Edebiyat Müzesi gibi pek çok cadde, park ve yapıyı dolaşmadan,
Azerbaycan mutfağının en ünlü lezzetlerinden olan Şah Pilavı, Düşbere Çorbası ve Üçbacı’yı tadabileceğiniz Firuze restoranına misafir olmadan dönmeyin.
Ayrıca, Azerbaycan Türk vatandaşlarına vizesiz ve yeni kimlik kartıyla gidilebileceğini, dil sorunun olmadığını, Azerbaycan para birimi Manat’ın Türk Lirasına göre daha değerli olduğunu (1 Manat 18.5 TL), çayın reçelsiz servis edilmediğini, metro ve otobüslerin 0.50 kopik (kuruş gibi) olduğu, mutfağının bizim damak tadımıza uygun olduğu, müzelerde yabancıları farklı tarife (daha pahalı) uygulandığı ve alışverişlerde pazarlık yapılmasının ihmal edilmemesi gerektiği de unutulmamalıdır.