FESTİVAL VE GÜZ VAKTİ
7. Füsun Sayek Sağlık ve Kültür etkinlikeri Ağustos ayı boyunca devam etti ve bizi mest ederek sona erdi.
Başkent Oda Orkestrasının solisti Ahmet Kanneci idi. Yıldızlı, yasemin kokulu lacivert Arsuz akşamında bize unutulmaz dakikalar yaşattılar.
Festivalin düzenleyicisi Prof. Dr. İskender Sayek, Başkent Oda Orkestrası rahat çalsın diye, Arsuz İlköğretim Okulu’nun bahçesine sahne ve anfi tiyatro şeklinde bir tribün inşat ettirmişti. Gerçekten de tribünden orkestrayı dinlemek pek bir keyifliydi...
Festival akşamlarından birisi de Çağlar Sungur ve İki Kelime Türk Sanat Müziği gurubuna ayrılmıştı. İki Kelime, Ahmet Baran (kanun) ve Umuzdaş (ud) ikilisinden oluşan ilginç bir Sanat Müziği ekibi. Ahmet Baran, Türk Müziği eserlerini kendine göre yorumlayıp, seyirciden büyük ilgi topluyabiliyor.
Çağlar Sungur, Hataylı... Muhteşem bir sese ve eğitime sahip. O gece, ailesinin çoğu üyesi de orada idi. Ailece müziğe kabiliyetli olduklarını, bazı aile fertlerinin seslendirdikleri şarkılardan anladım.
Bu sütunlardan festivali düzenlemekte emeği geçen her bireye ve başta İskender Bey’e teşekkür etmek istiyorum. Doğduğu toprakları, Anadolu’nun her türlü sanatı ve sanatçısıyla bezemek; onların güzelliklerini, icralarını diğerleriyle paylaşmak müthiş bir düşünce bence.
***
Festival bitti, benim de dönüş zamanım birkaç gün içinde geliyor... Arsuz’da en fazla yapmaktan hoşlandığım şeylerden birisi, ayrandan yapılmış tereyağından sadeyağ üretmek... Bana sene boyunca yetecek sadeyağımı yaptım. Nanemi kuruttum, ufalayıp kavanoza doldurdum. Bir de domates konservesi yaparsam, kışın çoğu hazırlığını tamamlamış olacağım. Güz vakti, kimi için son olabilirken, kimi için de başlangıç olabiliyor.
Bu satırları bitirip, Agos gazetesi muhabiri Lora’nın düğününe gideceğim... Lora’nın düğününü de yazarım inşallah.