DOWN KAFE
Geçenlerde üyesi olduğum 118-T Lions yönetim çevresi bizi Mecidiyeköy’de Downcafe isimli bir yere götürdü. Daha önceki senelerde basında Down sendromluların kurduğu bir kafenin açıldığını ve başarıyla işletildiğini okumuştum. Ancak gidip görmek kısmet olmamıştı. Elime fırsat geçince hemen değerlendirdim.
Lokasyonu, Mecidiyeköy’de ki Profilo alışveriş merkezine çok yakın diye tarif edebilirim. Zaten kafenin yeri Şişli Belediyesinin ve Down Cafe de Şişli Belediyesinin sosyal sorumluluk projelerinden birisi.
Down kafeyi down sendromu olan çocukların anneleri çalıştırıyor. Yemekleri ve istenilen her türlü yiyecek türünü bu anneler yapıyorlar. Down sendromlu çocuklar ise kafede çalışıyorlar. Kafede etraf tertemiz, bütün yüzler gülüyor ve yedikleriniz gurme yiyeceği olabilecek kadar nefis.
Tüm ülkemize örnek olabilecek bu çalışma, İZEV isimli Vakfın gayretiyle başlıyor aslında. Açılımı İstanbul Zihinsel Engelliler için Eğitim ve Dayanışma Vakfı olan kuruluş, zihinsel engelli çocuklara eğitim de veriyor. Bu eğitime katılan ve faydalanan bazı down sendromlu çocukların anneleri Ader isimli, açılımı Alternatif Yaşamı Destekleme Derneği olan bir dernek kuruyorlar. Aslında derneğin kurulmasını teşvik eden, kafe açmak olayını bir proje haline gelmesini sağlayan ise hem İZEV hem de Şişli Belediyesi.
Alternatif Yaşamı Destekleme Derneğinin yönetim kurulu çocukları down sendromlu olan annelerden oluşuyor. Pek becerikli anneler bunlar. Ben, aynı zamanda yönetim kurulu üyesi de olan Çela Algazi ile epey sohbet edip, çok bilgi aldım.
Önce, down sendromu nedir onu yazayım: Genetik düzensizlik sonucu 21. Kromozom çiftinde fazladan bir kromozom bulunması sonucu olarak ortaya çıkan hastalık.
Down sendromu vücutta yapısal ve fonksiyonel değişiklikler ile karakterize edilir. Vücuttaki küçük ve büyük farklılıkların kombinasyonu yapısal olarak sergilenir.
Down sendromu sık sık zihinsel kavramadaki bozukluklar ve fiziksel gelişimin tipik yüz görünümü gibi farklı olmasıyla ilişkilendirilir. Çoğunlukla hafif veya orta seviyeli öğrenme güçlüğü gibi sorunlar taşır.
Evet, yazdığım öğrenme güçlüğü olan çocuklara İZEV eğitim veriyor. Ayrıca, bu çocuklar ilk okula başladıkları zaman, bazı yerlerde diğer normal çocuklarla birlikte okuyorlar. Aldığım bilgiye göre, normal çocuklarla down sendromluların bir arada olması, normal çocukların hayatı öğrenmeleri ve diğerinin farkında olması için çok önemliymiş.
Down Kafe’de 27 down sendromlu, otistik, mental problemi olan çocuk çalışıp, hayata tutunuyor. Çela Hanım’ın söylediğine göre, üyeleri olan down sendromlu çocukların aileleri çok bilinçli oldukları için 3 yaşından itibaren çocuklarını eğitmişler. En son aşamada ise bu çocuklar 8 ay süren sertifikalı bir eğitime tabi tutulmuşlar. Kafede 27 çocuk aynı anda çalışmıyor tabii. Ayrıca kafe Pazar günleri de kapalı. Eğer iş olursa, organize olup, Pazar günleri de açıyorlar..
Down sendromlu çocuklardan bir kısmı da sigortalı çalışıyor. Daha doğrusu, dernek her türlü gideri finanse ettiği için, çocukların sigortalarına ancak bu sayıda bir bütçe ayırabilmiş.Çocukların bazıları ise, başkaları tarafından sigortalı gösterilmiş. Böylece, yaşamları da garanti altına alınmış.
Çela Hanım’ın bütün derdi down kafelerin yaygınlaştırılması ve down sendromlu çocukların sigortalı bir işlerinin olması.
Gittiğimiz gün bize patates salatası, mercimekli köfte, iki farklı tür de şimdiye kadar yemediğim börek çeşitleri, poğaçalar, evde yapılmış tatlılar ikram ettiler. Patates salatası deyip geçmeyin içerisine hardallı bir sos yapmışlardı ve gerçekten çok lezzetliydi. Hazır yufkadan yaptıkları börekleri hem farklı şekilde sarmış, hem de farklı tadlar ihtiva eden dolgu malzemeleri kullanmışlardı.
Down kafe beni çok etkiledi... Mükemmel organize edilmiş bir müessese. Kafede annelerin yanısıra –tüm işlere yetişemenedikleri için- yardımcılar da çalışıyor. Hepsi güleryüzlü ve profesyonel. Kafeye girince kendinizi kocaman bir ailenin misafiri olarak hissediyorsunuz. İnşallah yaygınlaşırda, bu kafelerde çalışan çocukların hayatları garanti altına alınır.