Gaziantep’e çok ayıp ediliyor!..

YAYINLAMA: 18 Ekim 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 18 Ekim 2016 / 20.00

Önce Büyükşehir Belediye Başkanı Şahin’in, Ahmet Hakan’ın programına telefonla katılarak söyledikleri, sonra da Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya’nın şehit polisler için düzenlenen törende yaptığı konuşmasının içinden cımbızla seçilen cümleler sosyal medyada ‘trend topic’ olduktan sonra internette, basında sakız gibi çiğnenmesi çok asap bozucuydu.

Artık kuralsız bir ülkede yaşadığımız için bütün olup biteni bu bağlamda değerlendirmek lazım.

 

Sınırdan içeriye, ellerini kollarını sallayarak girenlerin şu anda 700 bini Gaziantep’te yaşıyor.

Bunları Antepliler mi davet etti?

Sınırdan içeri Antepliler mi aldı?

Hayır! Bizim hiçbir dahlimiz olmadı. Hepsini kucağımızda bulduk.

Dünyanın en uygar ülkelerinden biri olan Danimarka’ya kaç mülteciyi misafir edebilirsiniz diye sorulduğunda, “Ülkemize en fazla 70-75 kişiyi kabul edebiliriz” demişlerdi.

1.5 milyonluk bu kentte şimdi 700 bin Suriyeli var. Hepsi içimize girdi, birlikte yaşıyoruz.

 

Bu güruhun içinde tabii ki teröristler de var. Bizim dışımızda meydana gelen olaylar ve politikalar sonucu bu teröristler araçlara yerleştirilmiş tahrip gücü yüksek patlayıcılarla veya canlı bombalarla insanlarımızın canını aldığı gibi Gaziantep’in yıllardan beri gıdım gıdım geliştirdiği, büyük emeklerle meydana getirdiği ‘marka’ imajımıza sürekli zarar veriyor.

Gaziantep’e gelmeyen turistler, esnafı canından bezdirirken, bu yüzden azalan ihracatımız da sanayicimizi ve tüccarımızı telafisi zor sıkıntıya sokuyor.

 

Bütün bu fedakarlığın karşılığı nedir derseniz, TV’de çok izlenen Ahmet Hakan’ın ‘Tarafsız Bölge’ programında söylenen şu sözler:

Gaziantep’te IŞİD mahallesi var!

Yani, sakın Antep’e gitmeyin ölürsünüz, demeye getiriliyor.

Daha birkaç gün önce, “Şimdi Gaziantep’e gitme zamanı” diye nefis bir sloganla imaj parlatması yapmaya çalışırken, insanları kentimize davet ederken, bu talihsiz konuşmaya sesimizi çakarmamalıydık, öyle mi? Türkiye bizden bunu mu  bekliyor ve istiyor!

 

Bizim ne suçumuz var? Bu şehirde yaşaşan ve ekmeğini zor şartlar altında kazanan insanların ne günahı var?

Programı o gün bütünüyle izledim.

CHP eski Ankara milletvekili Gökhan Günaydın’ın, o talihsiz sözleri kasıtlı sarfetmediğini biliyorum. Kendini iyi ifade eden, düzgün bir insan, Günaydın.

Kendisinden mahalle ismi istendiğinde haliyle veremedi. Ancak, “Mahalle demek, vurgulamak istediğimi anlatmaya yeter” demesi anlaşılır bir ifade tarzı.

İşte tam da bu noktada yaptığı vahim hata şu:

Nasıl ki mahalle ismi bu anlamda önemli değilse, şehir adı da vermemeliydi, bazı kentlerimizde böyle mahalleler var diyebilirdi.

 

Bir şehir ve kent halkını isim vererek bu şekilde taciz etmek, ekonomik değerlerine zarar vermek, öyle zannediyorum ki onun da istemeyeceği ve tasvip etmeyeceği bir tarz oldu.

Ertesi gün Şahin’i telefonla arayıp, amacının bu olmadığını, yanlış değerlendirmelere ve zarara istemeyerek yol açtığını söyleyseydi, hem o büyürdü, hem de bizim alınganlığımız zail olabilirdi.

 

Cerablus’dan IŞİD temizlendikten sonra hükümetten ilk telefon Gaziantep’e geldi.

Belediyenin su, elektrik, temizlik ekipleri hemen oraya gidip kenti yaşanabilir hale getirdiler. Kent yöneticileri bizzat oraya giderek eksiklikleri yerinde tespit edip giderdiler.

Sınırda olduğumuz için sürekli bütün olumsuzluklara muhatabız.

Kent yöneticilerinin neredeyse bütün uğraşısı istihbarat, teröristler, patlamalar, ölümler, bu konudaki bitmez tükenmez çalışmalar…

Peki, bunun karşılığı, ödülü nedir?

Vay sen şehit töreninde şöyle dedin, böyle dedin!..

 

Bunun karşılığı söylenecek çok şey var ama en azından, “Ayıp be, terbiyeli olun…” demekle yetiniyorum.

Kent yöneticileri uyumuyor, yastığın altında telefonla, telsizle yaşıyor.

O canlı bombalar yakalanmasaydı, kimbilir kaç kişinin canını yakacaktı?

Yalnız Gaziantep değil, o teröristler başka şehirlere de gidebilirdi.

İşte onları yakalıyorsun, şehit veriyorsun, ödülü de sarfedilen cümlelerin içinden cımbızla seçilen birkaç kelimeyle bu insanların bütün şevki kırılıyor.

 

Bunun kime ne faydası var, anlamıyorum.

 

 

Gaziantep’e çok ayıp ediliyor!..