ABD’de yarın seçim var İşte kazanan...

YAYINLAMA: 06 Kasım 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 06 Kasım 2016 / 20.00

ABD yarın tarihinin belki de en önemli seçimine gidiyor.

218 milyon 959 bin seçmenin yüzde 66.82’si oy kullanmak için kayıt yaptırdı.

18 milyon Amerikalı da oyunu posta yolu ile erken kullandı. Erken oy kullanma Amerikan sisteminde mümkün. Bu rakamın artacağı, 30 milyonu bulacağı tahmin ediliyor.

 

Ön seçimde olduğu gibi bu kez de seçmenler delegeleri seçecekler.

Her eyaletin seçmen sayısı ayrı.

En büyük seçmen sayısına sahip olan Kalifornia’nın tam 55 delegesi var. Teksas’ın 38, New York ve Florida ise 29.

Alaska, Vermont, Delaware gibi eyaletlerin ise 3’er delegesi var.

Yani, sayı olarak en fazla oy alan aday netice de kazanamayabilir.

270 delegesi olan Başkan olacak.

Bu arada ilginç bazı saptamalar var. Mesela, 1064’ten beri 18 delegeli Ohio eyaletinde kaybetmeyen seçimi de kazanmış. Bu eyalette Hillary yarışı yüzde 3 önde götürüyor.

 

Amerika’da çok sayıda anket şirketi var. Kendini kanıtlamış, güvenilir 9 şirketin bulgularına baktım. 6’sı Clinton’ın kazanacağını, 2’si Trump’ın kesin önde olduğunu söylerken birisi de sonucun net bir beraberlik olduğunu, yani çok az farkla bir adayın öne geçeceğini anlatmak istiyor.

 

Başarılı anketlerin yüzde 2 hata payı olduğu kabul ediliyor. Bu durumda anket sonuçlarına bakarak kimin kazanacağını söylemek kesinlikle mümkün değil.

İşin gerçeği de bu zaten! Her iki adayın da kazanma şansı, rakamlar ışığında, aynı.

Ancak araya giren bazı önemli detaylar var.

Beyazların yüzde 46’sı oyunu Trump’a vereceğini söylerken, yüzde 35’i de Clinton’ı işaret etmiş.

Siyah vatandaşların tercihi ise yüzde 83 ile Clinton, yüzde 3 de Trump. Fevkalade büyük fark.

Amerika’da hispanikler de önemli bir nüfusa sahip. Onların oyu da yüzde 58 Clinton, yüzde 20 Trump arasında paylaşılıyor.

 

Bu rakamları yorumlamadan önce bir de Amerikalı seçmenler oy verirken hangi kriterleri göz önüne alıyor, ona bakalım.

(Yüzde olarak) Ekonomi 84, Terör 80, Dış politika 75, Sağlık politikası 74, Silah politikası 72 ve Göçmenler 70.

Düşünce kuruluşlarında ve üniversite ortamında konuşulan kriterler ise biraz farklı.

Yargıtay üyelerinin seçimi (Donald Trump, “Bu iş Hillary’e kalırsa Amerika sosyalizme kayabilir” derken, Clinton’da, “Bu üyeleri Cumhuriyetçiler seçerse gezegenimizin geleceği tehdit altında demektir” diyor.) Maliye politikası, Eğitim, İklim değişikliği, Öğrenci kredileri, Altyapı...

 

Her iki adayın da ‘yalancı’ olduğu en büyük kabul gören gerçek!

Bunun içindir ki, medya Amerikalılar’a Trump’ı ‘ölüm’ olarak gösterip, ‘sıtma’ Hillary’e razı etmeye çalışıyor!

Tarafsız medya ise, “kırk katır mı, kırk satır mı” diyor!

 

Donald Trump’ın çoğu söyledikleri (Aptalca olanlar ayıklandıktan sonra) kabul görüyor. Amerika; kapitalist bir ülkedir, öyle kalmalıdır ve tekrar güçlenmeli, eski gücüne kavuşmalıdır, deniyor.

Trump’ın biraz siyaset tecrübesi olsa, seçimi rahat kazanırdı. Eğer, politikayı bırakmazsa, 4 sene sonra daha şanslı olabilir. Gerçi yaşı 74 olacak ama televizyonda da izliyorsunuz, adam bakımlı ve genç duruyor. Bizim Amerikan Hastanesi’nin eski başhekimi Shepard, 92 yaşında her ay ABD-İstanbul uçuyor! Amerikalılar böyle.

 

8 Kasım Salı günü yapılacak seçimi Hillary Rodham Clinton kazanacak.

Çünkü...

Her ülkenin olduğu gibi Amerika’nın da ‘Derin Devleti’ var.

WikiLeaks belgelerini yayınlayan Julian Assange bakın geçen gün ne dedi:
İstihbarat, büyük şirketler, bankalar, silah üreticileri, finans kuruluşları ve medya Trump’a kazanma şansı vermeyecekler.

 

Hani Trump’ın hep üzerinde durduğu, WikiLeaks belgelerinde yayınlanan gizli iletiler nedeniyle Hillary’i yerden yere vurduğu, vatan hainliği ile suçladığı iletiler var ya, onların hepsi doğru!

Özetle şöyle:

Hillary, gönderdiği iletileri resmi yoldan yapması gerekirken kendi özel mail adresinden yapmış. Bu anlaşılınca, o iletileri göster, dendi. Hillary’i de, “Maalesef hepsi yanlışlıkla çöpe atılmış” dedi! Yani, yalan söyledi. Ama Assange hepsini yayınladı. (Teknoloji çöpe atsanız da, başka şey yapsanız da buluyor, çıkarıyor haberiniz olsun!)

 

Peki bu iletilerde ne vardı ki bu kadar ses getirdi?

Demokrat Hillary, Demokrat Obama’nın danışmanı John Podesta’ya gönderdiği iletide şöyle diyordu: “IŞİD’e gerekli olan finansmanı Suudi Arabistan ile Katar sağlıyor. Elde kesin kanıtlar var. Baskı yapın, bu sünni gruplara para ve lojistik desteği kessinler.

 

Aynı Hillary, Dışişleri Bakanı iken sık sık Suudiler’e gidiyor, Kral hazretleri ile iyi ilişkiler kuruyor, onlar da Clinton Vakfı’na bol bol yardım yapıyordu. Hillary de Suudiler silah siparişi verince hemen onaylıyordu. (Bir keresinde 80 milyar dolarlık, tarihin en büyük siparişi, hemen onaylandı. Bunun istisnai olduğunu silah politikasını takip edenler bilir!)

 

Amerika, ilk kez bir siyahtan sonra ilk kez bir kadını ‘Başkan’ olarak seçecek.

Yanılır mıyım?

Ben yanılırım da, Amerikan ‘Derin Devleti’ yanılmaz...

 

 

Bu karikatürü Amerikan basınından aldım.

ABD’de yarın seçim var İşte kazanan...