Gaziantepliler’i güzel günler bekliyor…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Gaziantep’teydi.
İşte bizimle ilgili söyledikleri.
Bazı yerlerde sıkıntı varken, Gaziantep'teki fabrikalar, işyerleri harıl harıl çalışıyor. Geçtiğimiz günlerde bir istihdam seferberliği başlattık. Gaziantep Organize Sanayi Bölgemizin bu seferberliğe 15 bin ilave istihdamla katıldığını gördüm ve çok mutlu oldum.
Ankara’daki toplantıda söz verilen rakamlar vardı, şimdi Vali Bey bunu takip edecek. 15 bin kişi Organize Sanayi’de iş başı yapacak. Hepsinin de takipçisiyim
Söz verip de yerine getirmeyenleri de ülkeye ifşa edeceğimi belirtmek isterim.
İnşallah Suriye'deki sıkıntılar sona erdiğinde Gaziantep çok daha büyük atılımın içine girecektir. Şimdiden hazırlığınızı yapın, güzel günler sizleri bekliyor.
Ankara’daki toplantıyı televizyondan izlemiştim.
Türkiye’ye örnek olan bu hareketi Konukoğlu başlatmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da kendisine teşekkür edip, salonda bulunan Sabancı’ya, Zeynep Hanım’a (Bodur), Koç’a hitaben, “Abdülkadir Bey’i takip edeceklerinden eminim” diye bu canlı sohbeti güzel temennilerle bağlamıştı.
Çumhurbaşkanı Erdoğan, dün Gaziantep’te olduğu gibi Ankara’da da, “Bakın buradan Valilerime talimat veriyorum. Bu istihdamları takip edin ve yıl sonunda bana rapor edin” demişti.
Yani, pabuç pahalı!
15 bin istihdam kolay değil. Devletin yoğun desteği var, tamam da, işçi aylıklarını vereceksin, hem de iş yaratacaksın.
Konukoğlu, bugün birinci sayfamızda haberi var, “Ben Antepli sanayici arkadaşlarıma güveniyorum. Söz verdiler mi yerine getirirler” dedi.
Kabadayılık yaptık, iyi de ettik. Şimdi sıra verilen sözleri yerine getirmede.
Yoksa biliyorsunuz, bu konuda güzel bir darbımeselimiz var: Kabadayılığın sonu yuhalıktır!..
Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya’in bu işi titizlikle takip edeceğine eminim. Zaten son toplantıyı da bizzat kendisi yaptı.
ISO 1000’e giren firmaları topladı, söz aldı ki, Cumhurbaşkanı da gönül rahatlığı ile Gaziantep’te ilave 15 bin istihdamı miting alanında tekrarladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bizimle ilgili konuşmasının son cümlesi olağanüstü önemli.
“Suriye'deki sıkıntılar sona erdiğinde Gaziantep çok daha büyük atılımın içine girecektir. Şimdiden hazırlığınızı yapın, güzel günler sizleri bekliyor.”
Şimdiden hazırlığınızı yapın, Gaziantep’i ve siz sanayicileri güzel günler bekliyor, diyor.
Nasıl yorumlayalım bu cümleyi?
Benim yorumum:
Desteğinizi unutmayacağım. Suriye’deki sıkıntı nasıl olsa bitecek. Emeğinizin, Türkiye’ye örnek olmanızın karşılığını fazlası ile göreceksiniz. Sözüm senet, projelerinizi hemen yapmaya başlayabilirsiniz. Gaziantepliler ayrıcalıklıdır.
Gaziantep’in, Cumhurbaşkanı nezdinde böylesine yüksek itibarlı hale gelmesinde, Vali Ali Yerlikaya, Büyükşehir Belediye Başkanı Şahin ve Şahinbey Belediye Başkanı Tahmazoğlu’nun girişim ve gayretleri inkar edilemez.
Tabii ki, asıl övgümüz elleri taşın altındaki sanayicilerimize…
Gaziantepspor, Afrika’da mı oynuyor?
Gaziantepspor, Medipol Başakşehir önünde iyi mücadele etti. Hakkı olan bir puanı da aldı. Ancak bu yeter mi, doğrusu umutlu değilim, en dibten kurtulmak kolay değil, mücadele devam edecek. On üç hafta kaldı, Gaziantepspor artık düşecek takım olarak algılanıyor.
Adanaspor’un dün sahasında Osmanlı’ya yenilmesi iyi oldu. Ama bizi yakından ilgilendiren takımlardan Rize’nin Galatasaray’dan puan alması, Kayseri’nin Bursa’yı yenmesi iyi olmadı. Gelecek hafta sahamızda Fenerbahçe ile oynayacağız.
Düşme hattındaki takımlar önümüzdeki hafta birbiri ile oynuyor. Kayseri, Rize’ye, Adana da, Alanya’ya gidiyor.
Gaziantep Teknik Direktörü Bülent Uygun’un söyledikleri futbol tarihine geçecek nitelikte.
"Her iki takımı da kutluyorum. İki takım da kazanmak adına sahada futbol adına yüreğini koydu. Gaziantepspor'un zamana ihtiyacı var. Şu an Kurtuluş Savaşı veriyoruz. Futbolcularımı kutluyorum. Sahada eğer Başakşehir'in futbolcuları kadar Türk futbolcusu olmazsa, İstiklal Marşı'nı bile söylemenin anlamı kalmamıştır. 20 milyon gence sahip olan bu ülkenin gençlerine değer vermeyeceksek kimlere değer vereceğiz? Yabancı çöplüğüne dönüyoruz. Soyunma odasında İngilizce konuşmak zorunda kalıyoruz. Yabancı çöplüğü oldu ülke. İstiklal Marşı okuyacak adam kalmadı.Eserinizle gurur duyun. Türk futbolunu bitiriyoruz. Türk futbolunun geldiği yer burası işte. Gençlerimiz yok takımlarda."
Bülent Hoca, yerden göğe haklısın. Asıl sorun nereden kaynaklanıyor, sen daha iyi biliyorsun, takımların başındaki yeteneksiz yöneticiler.
Bazıları kulüplerin kasalarını geçim kaynağı yapmışlar. Bazıları şan şöhret arıyor, siyasilerle yakınlaşma için oturduğu koltuğu kullanıyor. Futbolumuz bu tip insanlarla bir arpa boyu yol alamaz.
Hele önümüzdeki sezon, yenilenen ihale nedeniyle takımlara daha fazla para dağıtılacak. Hangi yönetici bırakıp da gider! Üstelik paralar yine yabancı çöplüğüne gitmeye devam edecek, İstiklal Marşı’nı okuyabilecek adam olmayacak…