Gaziantep’in marka değerlerine haksızlık oluyor…

YAYINLAMA: 10 Nisan 2017 / 20.00 | GÜNCELLEME: 10 Nisan 2017 / 20.00

Bugün iki güzel hikaye yazacaktım.

İlki, Trump’ın 59 Tomahawk’ı…

İkincisi, Hürriyet gazetesinin Katarlı bir firmayla halvet iddiası…

Olmadı, yarına kaldı.

Gaziantep açısından daha önemli güncel bir olayı yazmak istiyorum.

 

Farzedin ki Gaziantep dışında yaşıyorsunuz ve komşunuz elinde bir gazete size gelip ilginç bulduğu bir haberi okuyor:

 

Şok şok şok… Ünlü marka kaçakçılıkla suçlanıyor. 162 konteynır, 3 bin 500 ton makarnaya kaçak olduğu için Mersin limanında el kondu. Makarna devi aranıyor…

 

Hepsi yalan!

Ne ortada kaçak makarna var. Ne de aranan makarna devi!

Ancak gazeteler, internet portalları, sosyal medya bizi rezil rüsva etti…

UNESCO’dan başarı haberi gelince sahipleniyoruz, gururlanıyoruz, komşularımıza hava atıyoruz, mutlu oluyoruz…

Antepli olarak o haberle gurur duyarken kaçakçılık haberi karşısında “Ba ne!” diyemezsiniz! Bunu da dert edineceksiniz!

 

Montan çok büyük.

Akla büyük rakamlar geliyor. Yüzmilyonlarca dolar kaçakçılık!..

İhracatta kaçakçılık terminolojisini de böylece biz üretmiş olduk! Ne anlamı varsa? Ekonomiye yeni jargonlar kazandırıyoruz!..

 

İtalya’daki en ucuz makarnanın ihraç kilosu minimum 3 Dolar.

Bizim makarnanın ihraç fiyatı nedir diye merak ederseniz yazayım: 0,90 Dolar. Yani 90 Cent. Yani, 1 Dolar bile değil…

Şu acıklı halimize bir bakar mısınız?

 

Gaziantep’in ihracatını artırmak için yeni pazarlar arıyoruz. İhracatçılar çanta elinde bütün dünyayı geziyor…

Gazetelerin ayda en az iki kez yazdıkları bir haber bu…

Bu haberin gereği var da, faydası yok!

 

Çünkü önce ihracat yapan bazı firmaların ticari, ahlaki, vicdani anlayışlarını düzeltmek lazım. Onlara, kendi  menfaatları için biraz sabırlı olmalarını öğretmek gerek.

 

Mersin limanında ki olay, şikayet olduğu için alınan basit bir tedbirden başka bir şey değil.

Makarna boş yere limanda bekletiliyor. Çünkü, intikam almak için yanıp tutuşan birileri o kadarbilinçsiz ve cahiller ki, gerçekte Gaziantep’in adını, marka değerini yerle bir ediyorlar, farkında bile değiller. Gözlerini bu kadar kan ve hırs bürümüş! 

 

Bu çirkinlik yalnız makarnada değil, diğer sektörlerde de aynı!

Hırs, aklın önüne geçmeyi başardı mı bir kere, yandı gülüm keten helva! Ne yaparsanız boş!

Belden aşağı vurmak sanayicilik değildir, ihracatçılık değildir, ticaret değildir! Düpedüz ahlaksızlıktır!

Marka değerimizi bu zihniyetle koruyamayız. Yazık oluyor emeklere, yazık oluyor yatırımlara, yazık oluyor geleceğimize

 

 

 

Gaziantep’in marka değerlerine haksızlık oluyor…