Fransa’da seçim kavgası: Küreselleşme, göç ve kimlik...
İngiltere’nin en büyük gazetelerinden ‘Daily Mail’in dünkü manşeti, ‘Yeni Fransız devrimi’ idi.
59 yıllık beşinci Fransız cumhuriyetinin devrimi...
1789 Fransız Devrimi’nden sonraki devrim olduğunu işaret ediyor yabancı basın.
Önceki gün yapılan Fransa Cumhurbaşkanlığı seçiminde hiç bir aday yüzde 50 oy alamadığı için ikinci seçim EmmanuelMacronile Marine Le Pen arasında 7 Mayıs’ta yapılacak.
Birinci seçim, bilinen bütün geleneksel, ana akım partileri oyun dışına itti.
Macon, siyasi bir acemi. Bir parti ile bağlantısı yok. Çok iyi hitabet yeteneği olan zeki ve kişilikli bir politikacı. Boşluğu gördü ve daldı.
Eski yatırım bankacısı Macron, geleneksel siyasi partileri bir yıl once terkettive sağ-sol politikaların eklektik* bir karışımı ile kendi hareketini (En Marche/Yürüyüş Hareketi) kurdu.
Fransız ekonomisini düzenleyen kuralların gözden geçirilmesi çağrısıyla, Avrupa Birliği yanlısı bir platform üzerinde kampanya yürüttü.
Marine Le Pen, çok iyi bilinen bir politikacı. Aşırı sağcı. Babasının, Jean-Marie Le Pen, yolunda gidiyor.
Le Pen, Avrupa Birliği'ne karşı,göçü ve başörtüsü dahil Müslüman inancın kamusal işaretlerini sınırlayan, Fransız endüstrisini koruyan, ama en önemlisi "Önce Fransa", “Fransa’yı yeniden daha büyük daha güçlü yapacağız”,"Fransız vatandaşları bu tarihi fırsatı kaçırmamalı" politikaları ile başarılı oldu. (Bir anlamda ABD Başkanı Donald Trump’ı anımsatıyor!)
Siyasi uzmanlar, seçimlerin Fransa siyasetinde küreselleşme ve Fransa ile Avrupa Birliği arasındaki ilişki deyeni, derin bir bölünme gösterdiğini iddia ediyorlar.
Siyasi analist ve kamuoyu uzmanı Bruno Cautres, "Temel olarak bu durum Fransa'nın derin siyasi gerginliklere uğradığını, Fransa'nın küresel ekonomi ve Avrupa'ya entegrasyonunda sorunlar olduğunu gösteriyor” dedikten sonar çok önemli bir yorum yapıyor:
“Sağ-sol bölünmenin artık önemi yok. Sonuçta seçmenler oyların yüzde 40'ını geleneksel sağ ve sol partilere verdiler. Ancak artık küreselleşmenin küreselleşmeye karşı çaprazlama politikası çok karmaşık hale geldi.”
Macron’un başarısı, son zamanlarda Fransa'da düzenlenen çok sayıda terrorist saldırıya rağmen göçmenlere ve Müslümanların kabulüne ilişkin bir mesajın yanı sıra etnik çeşitliliğin de bir miktar geçerliliği olduğunu gösteriyor.
Le Pen, güvenlik tehditleri nedeniyle, Müslümanlara ve göçmenlere karşı sert bir kampanya yürüttü. Seçimden 3 gün once Paris’te düzenlenen bir terrorist saldırıyı da istismar etmekten çekinmedi.
Le Pen’in taraftarları Fransa’nın geri bırakıldığını, fabrikaların ucuz işgücü için Asya’ya taşındığını, içeride de ucuz çalışan mültecilerin tercih edildiğini iddia ederek sınırların kapatılmasını istiyorlar. (Donald Trump da aynı şeyleri söylemişti)
Marine Le Pen de seçmenlerine, “Sizin özgürlüğünüz için, geleceğiniz için, işiniz için,aileleriniz için çalışacağım” diyerek genç Fransızlar’ın oyunu aldı.
Macron, daha eğitimli ve kozmopolit bir Fransa’yı temsil ediyor. Ülke sınırlarının ötesine bakmanın onları her açıdan, ekonomik ve kültürel olarak zenginleştireceğine inanıyor. Macron'un meydan okuyuşu, Fransızlar’I küreselleşmenin maliyeti kadar çokda ödülü olduğuna ikna etmek olacak.
Özetle iki finalistin Fransa'nın karşı karşıya olduğu büyük sorunlarda tamamen farklı vizyonları var: Küreselleşme, göç ve Fransız kimliği.
*Yunanca ve Latince ‘seçmek’ anlamına gelen "eligere" den gelir. Felsefik anlamda ‘her sistemin sunduğunun en iyisini almak’ gibi algılanabilir.
Emmanuel Macron ve Brigitte Trogneux
Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tura kalan ve şimdiden ikinci tur da favori gösterilen 39 yaşındaki Emmanuel Macron, 2007'de kendisinden 24 yaş büyük Brigitte Trogneux ile evlendi.
Brigitte Trogneux’un bir önceki evliliğinden üç çocuğu bulunuyor. (En küçüğü 30 yaşında Tiphaine Auziere, avukat, Macron’un kampanyasında çalıştı)Macron çiftinin ise çocukları yok.
Macron, evil Trogneux ile tanıştığın da henüz 15 yaşındaydı.
Brigitte Trogneux o dönemde Amiens'de bir Cizvit Koleji’nde Macron'unFransızca öğretmeniydi.
AnneFulda, ‘EmmanuelMacron: Mükemmel Bir Genç Adam’ (EmmanuelMacron: A Perfect Young Man) adlı kitabında, Macron'un ailesinin BrigitteTrogneux'ya, 18 yaşına basana dek oğullarından uzak durmasını söylediğini yazmıştı.
Voguedergisi’nin yazdığına göre ailesi Macron’u eğitimini tamamlaması için Paris’e göndermek istediyse de olmadı!
İlişkileri Brigitte boşanıncaya kadar sürdü ve sonunda 2007 yılında evlendiler.
Macron'un ailesi, kitabın yazarı Fulda'ya oğullarının aslında Trogneux'un kızının peşinden gittiğine inandıklarını, ancak öyle olmadığını görünce de şaşkına döndüklerini söylediler.
Brigitte Trogneux’un oğlu Sebastian 42 yaşında, üvey babasından 2 yaş büyük.Diğer kızı Laurence, üvey babası ile aynı yaşta. O da Cizvit Koleji’nde annesinin sınıfında, üvey babası ile birlikte okudu.