Para sonunda ceviz kırdırıyor!..
Bayram ziyaretlerinde hep para konuşulunca aklıma İsak Alaton’un para için söyledikleri geldi.
Üniversitelerimizde yaptığım söyleşilerde bana en çok para hakkında soru sorulur. Herhalde işadamı olduğum için.
(Rahmetli Vehbi Koç da Gaziantep’e geldiğinde buradaki bayileri kendisini pavyona götürmüşler. Vehbi Koç anılarında Antep’teki iki pavyon eğlencesinde kendisine kadınların hep parayı sorduklarını, tasarruflarını değerlendirmek için akıl aldıklarını anlatır A.T.)
Ben, “paranın iki kişiliği vardır” derim.
Birincisi;para bir değiş tokuş aracıdır.
Para verip yiyecek, giyecek, ev, bark, hatta sağlık satın alabilirsiniz.
İkincisi ile gelecek korkusunu yenersiniz.
Yaşlılığımda çaresiz,muhtaç, perişan kalmam, çünkü kötü günler için paramı bir kenara ayırdım, dersiniz.
Ama para ötesi, yani para-üstü bir konu daha vardır. Bunu parayla satın alamazsınız.
Bunun adı zevk (zövk değil!) ve keyiftir.
Zevk almak, keyif duymak, ancak kültür ile mümkündür.
Resimden zevk almak için sergiler bedava, müzik, kaset ve diskler üç otuz para.
Ayrıca konserler de pahalı değil.
Tiyatrolar hamburger fiyatına…
Aşk ve sevgi zaten bedelsizdir.
Güneşin batışından, denizen hışırtısından ya da bir satranç
Oyunundan zevk alabiliyorsanız, kalenizle bedavaya şah
çekebilirsiniz.
Güneşi kaç paraya batırabilirsiniz?
Denizi hışırdatmanın fiyatı nedir?
Yaşlılığınız için biriktireceğiniz kötü gün parası kadar belki ondan da önemli olan bu zevkler ve mutluluklardır.
Bunlara sahip olmak ancak kültürle mümkündür.
Para kazanmaya emek verdiğiniz kadar kültür edinmeye de emek verin!..
İster genç olun, ister yaşlı, yaşınızla barışık değilseniz
Ihtiyarsınız demektir.
Çok genç ölen yaşlılar olduğu gibi ihtiyar doğanlar da vardır.
Yaşlılar ölüme daha yakın derler. Ama ölüm nüfus kağıdı sormuyor.
Şimdiki tutkulu projem, bir ceviz ormanı yetiştirmektir.
Fidanları dikmeye başladım bile.
Ceviz fidanı 8 yıl sonar ağaç olup, ceviz verirmiş.
Şimdi 76 yaşındayım. Yani 84 yaşımda ceviz kıracağım.
Bu kez kendi cevizlerimi…
(İshak Alaton)